BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  EKONOMİ

Babalara da süt izni müjdesi!

Bakan Fatma Şahin'den çocuk sahibi olmak isteyen babalara müjde var. Çok tartışılan babalara süt izni gerçek oluyor.

Abone ol

Aile ve Sosyal Politikalar bakanı Fatma Şahin annelere verildiği gibi babalara da süt izninin verilebileceğini açıkladı.

BM Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programına katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, programın sonunda gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

Bir gazetecinin erkeklere de süt izninin verileceği yönünde bazı gazetelerde haberlerin yer aldığını hatırlatması üzerine Bakan Şahin, “Bugün aslında Sabancı Vakfı’nın da başlattığı kadının her alanda güçlendirilmesinin üç temel bacağı var. Birisi eğitim diğeri sağlık ve üçüncü istihdam. Yani ekonomik olarak kadının gücünü kullanması, eğitimde aldığı gücü potansiyelin kalkınmanın bir parçası yapabilmesi. Bu bakımdan baktığımız zaman kamunun yapacağı iş var, özel sektörün, sivil toplum ve hep beraber yapmamız gereken iş var. Özellikle bizim istihdam ve kadının ekonomik gücü arttırmayla ilgili ve aile ile iş yaşantısı uyumuyla ilgili önemli bir paketin çalışması yapılıyor. Şuanda çalışma aşaması olarak ilgili bakanlıklar uzmanlar nazarında çalışmasını tamamladı. Arkasından Kalkınma Bakanı Müsteşarı’nın başkanlığında, Kalkınma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı bu konu başlığı adı altında ne yapılması gerektiği konusunda çalışmalarını tamamlayacak. Başbakan yardımcımız başkanlığında biz bir araya geleceğiz. Bu tüzel bilgilerden biz kendi yerli modelimizi oluşturacağız” dedi.

“BİZE DÜŞEN YASAL ALT YAPIYI GÜÇLENDİRMEK”

Dünyadaki gelişmelere göre aile ve iş yaşantısını nasıl uyumlu hale getireceklerini, muhafazakar bir demokrat parti olduklarını ve aile değerlerini önemsediklerinin altını çizen Şahin, “ Doğurganlık hızını önemsiyoruz. Aynı zamanda kadının potansiyelini ekonomide kullanmasını da önemsiyoruz. Bunların hepsini alternatifler, modellemeler oluşturup kamu olarak da bize düşen yasal alt yapıyı güçlendirmemiz lazım” diye konuştu.

“KADININ AKLINI, ZEKASINI VE POTANSİYELİNİ EKONOMİDE KULLANACAK MODELLEMELERİ ÇOĞALTALIM”

Çalışma saatleriyle ilgili bir soru üzerine ise Şahin, konuşmasına şöyle devam etti:

“Avrupa’da kadın istihdamında yüzde 69’u yakalamışlar ama yüzde 40’ı esnek çalışma. Bilgi ve teknoloji çağındayız. Kadın, sosyal güvenlik ayağı güçlendirilmiş esnek çalışmayı kendine özümsüyor, uygulanabilir buluyor ve Avrupa bunu uyguluyor. Yüzde 69’un yüzde 40’ı part time çalışmaysa hem çocuğuyla eğlene biliyor hem eğitimde aldığı gücü kalkınmanın bir parçası yapabiliyor. Bunun için sosyal güvenlik ayağı çok önemli. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız ve Kalkınma Bakanımız hep beraber bunun sosyal güvenlik ayağını çalışıyoruz. Netleştiği zaman zaten Başbakan yardımcımız bu konuda gerekli açıklamaları yapacak. Ama masada olan gündem budur. Daha önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız da bu konuda çalışma yapıldığını söyledi. Sayın Başbakan yardımcımız sayın Başkanımızın talimatını söyledi. Biz istiyoruz ki kadınıyla erkeğiyle 2023 vizyonuna güçlü toplumla girerken hem doğurganlığı, yaşlanmayı önleyecek hem kadının aklını, zekasını ve potansiyelini ekonomide kullanacak modellemeleri çoğaltalım.”

“DETAYLARI BAŞBAKANIMIZ ANLATACAK”

Gazetecilerin detaylar üzerindeki soruları üzerine ise Şahin, “Bunların hepsiyle ilgili teknik çalışma netleşmeden her bir noktayı söylersek bu yanlış anlaşılmalara neden olur. Rapor hazırlandıktan sonra Başbakanımız detayları anlatacak” dedi.

“GÖNÜL ELÇİSİ KAMPANYASINI PARALEL OLARAK TÜRKLERİN YAŞADIĞI ÜLKELERDE DE UYGULAYACAĞIZ"

Bir başka gazetecinin yurt dışında Türk çocuklarının Türk ailelere verilmesi konusunda bir çalışmaların olduğunu ve bu konuda nasıl bir projenin başlatılacağı yönündeki sorusu üzenine ise Şahin, “Bizim kendi ülkemizde uyguladığımız model var. Biz koğuş sisteminden sevgi evlerine, sevgi evlerinden çocuk evlerine, çocuk evlerinden de koruyucu aile sistemine geçiyoruz. Yani korucuyu aile kampanyası gönül elçiliği projesiyle bir buçuk ayda bin 100 kuruyucu aile talebimiz oldu. Biz ülkemizde büyük bir kampanyaya dönüştürdük. Başbakanımızın eşinin başkanlığında vali eşleriyle bu kampanyayı başlattık. Biranda toplam koruyucu aile sayımızı on yıldaki sayımızı bir buçuk ayda yakaladık. Şuanda özellikle yurt dışında yaşan Türklerin en büyük sorunlarından bir tanesi de bizim gibi bu kampanya sürecinde yeterince Türk kökenli aile bunu talep etmeyince Hıristiyan ailelere verilmek zorunda kaldığıyla ilgili şikayet var. Biz bu yaptığımız kampanyayı aynı paralel kampanya olarak da yurt dışında yoğunlukta çalışan Almanya, Hollanda gibi ülkelere de uygulayacak durumdayız. İkili görüşmeler yaparak alt yapıyı oluşturmaya çalışıyoruz. Biz burada nasıl kampanya yaptık hemen karşılığını buldu biz aynı kampanyayı paralel olarak Ankara’da yaptığımızı Berlin’de yapacağız. Türklerin daha çok yaşadığı ülkelerde yapacağız ve talebi arttıracağız. Talep arttığı zaman zaten sorun kendiliğinden çözülecek” diye konuştu.