Piyasa dalgalanmayı atlattı. Devlet Bakanı Ali Babacan enflasyonda tek haneden ümitli.
Abone ol Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, mayıs-haziran aylarında yaşanan dalgalanmanın normale dönmesi ile birlikte Türkiye’ye yeniden yabancı girişinin başladığını belirtti. Babacan, "Resmi rakam değil ama tahminimize göre yaklaşık 3-4 milyar dolar girdi" dedi.Babacan, 2006 yılı enflasyonunun da tek hanede kalma ihtimalinin çok güçlü olduğunu söyledi.
DEVLET Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, döviz kurlarında yaşanan dalgalanmadan sonra Türkiye’ye yaklaşık 4 milyar dolarlık yabancı kaynaklı sermaye girişi olduğunu söyledi. Babacan, 2006 yılı enflasyon oranının tek hanede kalma ihtimalinin yüksek olduğunu da savundu. Babacan Avrupa turu öncesinde Hürriyet’in sorularını yanıtladı, enflasyondan, 2007’deki iki seçimin ekonomiye olası etkilerine, Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınmasından, tezkerenin AB ile ilişkilere yansımasına kadar uzanan geniş yelpazedeki görüşlerini açıkladı. Babacan, Türkiye’nin mayıs ayındaki dalgalanmada iyi bir testten başarıyla geçtiğine inanıyor. Babacan, Hürriyet’in sorularına şu yanıtları verdi:
SIÇRAMA OLMAZ
Eylül ayında enflasyonun yeniden sıçrama yapacağı korkusu var.
- Mayıs ayındaki dalgalanmada böyle düşünülmüş olabilir. Ama bugünkü koşullar, beklentiler çok değişti. Biz eylül veya ekim ayında bir sıçrama beklemiyoruz. Üstelik bizim tahmin modelimize göre büyüme piyasa beklentilerinin üstünde, enflasyon yine piyasanın beklediğinin altında gerçekleşecek, bunu söyleyebilirim.
Herhangi bir rakam verebilir misiniz?
- Bu yılki enflasyonun tek hanede kalma ihtimali çok çok kuvvetli. 2007 sonu itibariyle ise enflasyon yüzde 70 ihtimalle yüzde 3-6.5 aralığında kalacak. Bu da bizim yüzde 4’lük hedefimizi haklı ve makul kılıyor.
DALGA BİTTİ PARA GELDİ
Türk piyasasına yeniden yabancı para girişleri başladı mı?
- Resmi rakam değil ama tahminimizi söyleyeyim, yaklaşık 3-4 milyar dolar girdi. Bonoya, para piyasalarına ve çok az da Borsa’ya.
Peki dalga sırasında ne kadar çıkış yaşandı?
- 11-12 milyar doları buldu çıkışlar. Ama dikkat ederseniz, yapısal reformlar, kamu borç stokundaki döviz payının düşüklüğü ve bankaların açık pozisyonu olmadığı için 2001’de 5 milyar dolarla yaşanan sarsıntı kadar etkili olmadı.
Avrupa Komisyonu tatildeydi ben Kenya’ya tatile gittim
Financial Times sizin Avrupa başkentlerine yeterince zaman ayırmadığınızı düşünüyor.
- Temmuz ve ağustos ayları Komisyon’un tatil zamanıdır. Bakın 20 Temmuz’dan 6 Eylül’e kadar tarama süreci de durdu. Ama biz çalıştık, rekabet ve demir çelik düzenlemelerini tamamladık.
Aynı dönemde siz Kenya’da tatil mi yaptınız?
- 6 gün kadar, son gününde de Nairobi’deki Türk ihraç ürünleri sergisini gezdik.
Bugün Avrupa turuna çıkıyorsunuz.
- Çok önceden planlandı, mesela yarınki (bugünkü) Lahey gezim haziran ayında kesinleşti. Yoksa birileri yazdı diye geziye çıkmıyorum.
Meclis’te görüşülecek pakette 301 konusu yok
AB paketi tezkereden hemen sonra ele alınacak mı, içinde 301’e dönük düzenleme var mı?
- Herhalde Meclis’in 19 Eylül’deki oturumunda görüşülür. 301’le ilgili isteklere gelince. Bize bakın, sayın başbakana bakın. Hepimiz özgürlükler ve insan hakları konusundaki eksiklikleri bizzat yaşamışız. Bugünkü iktidarın bu konularda açılım getirmekten kaçınması düşünülemez. Ama bu pakette 301 konusu yok.
AB bu konuda ısrarlı gibi gözüküyor.
- Ama aynı dönemde bakıyorsunuz Fransa’da "soykırım yok" diyene hapis cezası öngören bir yasal düzenlemeden bizim girişimimizle son anda geri dönüldü. O zaman akla "ifade özgürlüğü konusunda AB içinde bir çifte standart mı uygulanıyor?" sorusu gelebiliyor.
İlerleme raporundan ne beklenmeli?
- Daha teknik düzeydeki görüşmeler sürüyor. Ama Türkiye’ye bakış müzakere süreciyle birlikte değişti, beklentiler arttı. O yüzden bu yılki raporda ilerlemeler kısa geçilecek, eksiklere vurgu yapılacak. Eksiklerimiz olması normal, kalkıp "AB bizi istemiyor, hep eleştiriyor" psikolojisine kapılmamak lazım.
Kıbrıs gündeme gelince AB desteği ’tık tık’ düşüyor
AB’ye destek çok düştü deniliyor.
- Çok güvenilir kamuoyu araştırmaları yaptırıyoruz, son sonuçlara göre destek yüzde 65. Bir ara yüzde 50’ye kadar düştü, sonra yeniden yükseldi. Kıbrıs gibi güncel konular ön plana çıkınca bakıyorsunuz destek tık tık düşüyor. Gündem dışı kalınca yeniden artıyor.
Lübnan tezkeresi AB ilişkilerine nasıl yansır?
- Biz tezkereyi AB ile ilişkilere yarasın diye çıkartmıyoruz. Ama tabi ki AB ile birlikte hareket etmek de önemli. 25 ülkeden 22’si bu işin içinde. Başbakanlar, Dışişleri Bakanları bizzat arayarak bizden katkı istiyor.
İstanbul’a önce biz inanmalıyız
Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınması projesi için çok eleştirildiniz.
- Biz İstanbul’un uluslararası finans merkezi olmasını istiyoruz. Ama önce biz buna inanmalıyız ki, dünya da bizi takip etsin. Finans sadece ekranda al-sat işlemlerinden ibaret değil. Öyle olsaydı, doğru Teksas’taki çiftlik evinden de yapılırdı. Ama bugün büyük yatırım kararları insani temas, yüzyüze görüşme gerektiriyor, işin bu kısmı unutulmasın.
Cumhurbaşkanlığı seçimine de, genel seçimlere de hazırız
2007’de önce Cumhurbaşkanlığı ardından genel seçim var. Piyasaları ve ekonomik dengeleri nasıl etkiler, önlem alıyor musunuz?
- 2007 için çok güçlü iki çapamız var ve dünya aleme ilan ettik. Öncelikle 2007-2013 dönemini kapsayan 7 yıllık yeni bir plan açıkladık. Ne yapacağımız burada yazılı. Bir de IMF var. IMF ile mayıs 2005’te stand by’a giderken fon bize 18 aylık önerdi, 36 ayı biz istedik.
O günden seçimleri hesaba kattınız yani?
- Evet, 18 aylık olsaydı, yeni stand by seçim arefesine rastlayacaktı, odaklanamayacaktık. Şimdiki stand by 2008’te bitiyor. Yani iç siyasi dengelerin kurulduğu, petrol dahil hammadde fiyatlarının oturduğu ve küresel faiz artış dalgasının durulduğu bir dönemde.
Bu anlattıklarınız makro çerçeve, gündelik önlemleriniz de hazır mı?
- Tabi ki başta Merkez Bankası olmak üzere hazırız. Ama siz önem sırasına göre önlem sıralayın derseniz, bir yapısal reformlar derim, iki yine yapısal reformlar, üç yine yapısal reformlar.
Peki dört, beş ve altıda neler var?
- Dört bütçe disiplini, beş para politikası ve altı bankaların sağlıklı yapısı.
Yapısal reformları AB de istiyor.
- Evet zaten yılbaşından itibaren yapısal reformları AB ile götüreceğiz. AB için yapmamız gerekenlerden belki de yüzde 80’i yapısal reformlar.
Dünya Bankası kredileri istihdam artırmaya gidiyor
ALİ Babacan, işsizliğin çözümüne dönük adımları konusunda, "Paul Wolfowitz Dünya Bankası Başkanı olduktan sonra oturduk karar verdik. Dünya Bankası’nın tüm program kredilerini istihdamı artırıcı projelerde kullanıyoruz" dedi.
Röportaj: Ali Babacan
Kaynak: