BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  DÜNYA

Babacan’dan ’yeni katılım bankaları’na yeşil ışık

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Biz, yeni lisans konusunda tüm bankacılık sisteminde kapıları açtık. Katılım bankaları için de durum aynı...

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Biz, yeni lisans konusunda tüm bankacılık sisteminde kapıları açtık. Katılım bankaları için de durum aynı. Yani Türkiye’de yeni katılım bankası açılmak isteniyorsa, bunun artık önü ve kapıları açık” dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Çırağan Otel’de düzenlenen Türkiye Katılım Bankaları Birliği 12. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nın açılışında konuştu. Ali Babacan, katılım bankacılığının tüm dünyada önemi ve ağırlığı giderek artan ve dünyanın en büyük finans kuruluşlarının dahi artık kayıtsız kalamadıkları bir alan olduğunu söyledi. Babacan, günümüzde katılım bankacılığının dünyanın pek çok ülkesinde yüzlerce kuruluşun ilgi gösterdiği bir alan haline geldiğini belirterek şöyle konuştu: "Bu alanla ilgili farkındalığın artmasına paralel olarak ilgi duyan kuruluşların ürün çeşitlerinin ve fonların hacminin her geçen yıl yükseliş sergilediğini görüyoruz. Bugün itibariyle dünya genelinde 600’den fazla İslami finans kuruluşu faaliyet gösteriyor ve bu tür finansal varlıkların toplamı da 1 trilyon doları aşmış durumda. Ancak, bu 1 trilyon dolar belki büyük bir rakam ama yine de dünyanın tümüne baktığınızda İslami finans sistemi tüm finans sisteminin ancak yüzde 1’ini teşkil ediyor. Hâla tatmin edici düzeyde değil”
Katılım bankalarının çalışma prensipleri gereği faiz duyarlılığı olan vatandaşların, işletmelerin fon fazlalıklarını değerlendirmelerini ve getir elde etmelerini sağladığını belirten Babacan, şunları söyledi: “Ama bu fonların üretime aktarılması belki de en önemli nokta. Katılım bankalarının temel fonksiyonlarını yerine getirirken, mali sektörde ürün ve hizmet çeşidi sağlamak da aynı zamanda sektörü daha kapsayıcı bir yapıya kavuşturmakta. G20’nin de önemli gündem maddelerinden birisi olan finansa erişebilirlik ya da finans sisteminin daha kapsayıcı olması aslında katılım bankalarının da yerine getirdiği çok önemli fonksiyon”
Ali Babacan, 2005 yılında katılım bankalarını yasal mevzuat olarak konvasyonel bankalarla eşitlediklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Aynı imkanlardan ve aynı haklardan yararlanır hale getirdik. Uzunca bir süre Türkiye’de katılım bankaları adeta bir üvey evlat yerine konmuşlardı ve karşılarına sürekli engeller çıkmaktaydı. Bu olumsuz tutumun sonucunda da ülkemizin katılım bankacılığında İslami finans endüstrisinde oynayabileceği liderlik rolü de maalesef ötelenmiş oldu. Zamanında ön açan yol açan bir tutum takınılsaydı, rahmetli Özal’ın başlattığı o vizyon aynı şekilde kesintiye uğramadan devam ettirilebilseydi bugün belki çok daha farklı bir noktada olabilirdik”
Babacan, konuşmasında bankacılık sisteminde yeni lisans konusuna da değindi. Yeni lisans konusunda tüm bankacılık sisteminde artık kapıları açtıklarına dikkat çeken Babacan, sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye’de yeni bir katılım bankası açılmak isteniyorsa bunun artık önü açık, kapıları açık. Kamu bankalarımızın da katılım bankacılığı sistemine girmesinin pastayı büyütmek açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. Biz, Ziraat ve Halk bankamıza şunu söyledik; ‘eğer mevcut pastadan pay almak için bu işi yaparsanız hiç yapmayın’ ama yeni alanlar oluşturabiliyorsanız sektörü büyütebilecek, mevcut katılım bankalarımızın ulaşmakta zorlandığı kitlelere ulaşabilecekseniz o zaman bu işi yapalım dedik. Bunun şimdi hazırlıkları yapılıyor ben ümit ediyorum ki önümüzdeki birkaç ay içerisinde bunun formatı nasıl olacağı şekillenmiş olur. Asla bir rekabet psikolojisi olmamalı. Hassas bir konu eğer dikkatli yönetilmezse sektörün tümüne zarar verebilecek bir konu.”
(İHA)