Ali Babacan, CHP'li Tanrıkulu'nun Merkez Bankası hakkında sorduğu soruyu yanıtladı. Babacan, "Merkez Bankası alacağı kararları kendisi belirleme yetkisine sahip" dedi
Abone olBaşbakan Yardımcısı Ali Babacan, Merkez Bankası'nın kanunda belirtilmiş temel görevlerini yerine getirirken, bu amaçlara ulaşmak doğrultusunda alacağı kararları doğrudan kendisi belirleme yetkisine (araç bağımsızlığına) sahip olduğunu bildirdi.
Babacan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun soru önergesini, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın bilgi notuyla yanıtladı.
Merkez Bankası’nın değerlendirmesiyle soru önergesini yanıtlayan Babacan, Merkez Bankası (TCMB)’nın, 1211 sayılı Kanun'da belirtilmiş temel görevlerini yerine getirirken, bu amaçlara ulaşmak doğrultusunda alacağı kararları doğrudan kendisi belirleme yetkisine (araç bağımsızlığına) sahip olduğunu söyledi.
"Vadeli faizleri belirlerken orta vadeli enflasyon görünümünü ve enflasyon beklentilerinin seyrini dikkate alır"
TCMB adına karar almakta sorumlu organ olan Para Politikası Kurulu (Kurul)’nun para politikasını ve kullanılacak para politikası araçlarını öncelikle fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek temel amacına ulaşmak için belirlediğine işaret eden Babacan, şöyle dedi:
KÜRESEL RİSK İŞTAHININ BOZULDUĞU DÖNEMLERDE...
“Bunun yanı sıra, TCMB finansal sistemde istikrarı sağlayıcı ve para ve döviz piyasaları ile ilgili düzenleyici tedbirleri almakla görevli olduğundan, politika kararlarında finansal istikrar da gözetilmektedir. Enflasyon hedeflemesi rejimi çerçevesinde merkez bankaları kısa vadeli faizleri belirlerken orta vadeli enflasyon görünümünü ve enflasyon beklentilerinin seyrini dikkate alır.”
Merkez bankalarının faiz oranlarını değiştirerek; talep koşulları, varlık fiyatları, döviz kuru, bekleyişler gibi farklı kanallar aracılığıyla enflasyon dinamiklerini etkileyebildiğini ifade eden Babacan, “Örneğin, faizlerin artırılması, tüketim ve yatırım harcamalarını azaltmak suretiyle toplam talebi sınırlayarak enflasyonu azaltıcı yönde etki yapmaktadır. Öte yandan, küresel risk iştahının bozulduğu ve ülke risk priminin arttığı dönemlerde faiz oranlarının artırılması, kurdaki değer kaybı baskısını azaltarak, hem enflasyon üzerindeki maliyet baskılarını kontrol altına almaktadır” dedi.