Devlet Bakanı Ali Babacan, hükümet olarak hem kurumlar vergisini daha da indirmeye, hem de KDV’de benzer adım atmaya hazır olduklarını dile getirdi.
Abone ol2006 yılı başında yüzde 30’dan yüzde 20’ye indirilecek olan kurumlar vergisi oranının daha da indirilebilmesi için marjlarının bulunduğunu belirten Babacan, “Ancak bizim mutlaka ve mutlaka kayıt dışındaki azalmayı somut olarak görmemiz gerekiyor” dedi. Bakan Babacan, 3. Uluslararası Finans Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, kurumlar vergisi oranının yüzde 20’ye indirilmesinin, hükümetin reel sektöre bir daveti olduğunu dile getiren Babacan, “Bu, (gelin şu kayıt dışından kayıt içine artık girin) davetidir. Şu kayıt dışılıkta mutlaka ve mutlaka bir düzelme eğilimini açıkça görmemiz gerekiyor. Son 3 yıldır bunu görmedik arkadaşlar. Bu süre içinde Türkiye’de kayıt dışından kayıt içine geçişle ilgili ne bir çaba, ne bir niyet maalesef göremedik. Artık arkadaşlar vergi konusunda kimse, hiç kimse ne bir af ne bir yeni vergi barışı beklesin. Bu olmayacak” diye konuştu. Kapımız hep açık Piyasa kuralları çerçevesinde, yasalar çerçevesinde hareket edecek sermayeye kapının hep açık olacağını dile getiren Babacan, Türkiye’nin küresel ekonomide yerini alabilmesi, güçlü bir ekonomiye sahip olabilmesi ve özellikle AB’ye uyum sağlayabilmesi için güçlü bir finans sistemine sahip bulunması gerektiğini ifade etti. Finans sektörünün serbestçe rekabet edebilmesi, hem ülke içinde hem küresel boyutta boy gösterebilmesi için gerekli zemini hazırlayacaklarını da dile getiren Babacan, sermayenin rengine bakmadıklarını şu sözlerle anlattı: “Piyasa kuralları çerçevesinde, yasalar çerçevesinde hareket edecek sermayeye kapımız her zaman açık olacaktır, (şu sektöre girsinler, buraya girmesinler) gibi bir ayrım mantıklı değildir ve asla da böyle bir ayrım yapılmayacaktır. Siz kriterlerinizi yerine getiriyorsanız, hiçbir banka size (sen yeşilsin sen mavisin) diyerek kredi vermekten kaçınmayacaktır” dedi. Mortgage sistemiyle sermayenin daha da güçleneceğini dile getiren Babacan, bu konuda lisans veren ve denetleyen BDDK’ya çok önemli görevler düştüğünü bildirdi. “Kaplan gibisiniz” Türkiye’nin aldığı mesafeye dikkat çeken IMF Türkiye Temsilcisi Hugh Bredenkamp ile Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink, Türkiye’nin Avrupa’nın kaplanı olabileceğini söyledi. IMF Türkiye Temsilcisi Bredenkamp, İstanbul’da başlayan 3. Uluslararası Finans Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin geleceğinin çok parlak olduğunu ifade ederek “Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en parlak dönemini yaşıyor diyebiliriz” dedi. Ekonomik kriz sonrası ekonomide yaşananlara değinen Bredenkamp, Türkiye’nin rakiplerine yetişmekte, hatta onları geçmekte olduğunu rahatlıkla söyleyebileceğini belirtti. Eskiden, popülist maliye politikalarından sonra son 3 yıldır ciddi mali disiplin uygulandığının görüldüğünü kaydeden Bredenkamp, 70 yıl sonra ilk defa ciddi maliye politikalarının Türkiye’ye getirildiğini bildirdi. Bredenkamp, artık bugün Türkiye’de gelecekte ne olursa olsun, hangi hükümet gelirse gelsin eski düzensizlik günlerinin olmayacağını vurguladı. Herkes el ele vermeli Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink de, Türkçe “Günaydın” diye başladığı konuşmasında, ekonomideki gelişmeleri överek, bir kriz durumundan refah toplumuna doğru geçiş olduğunu vurguladı. Vorkink, “Türkiye’nin Avrupa kaplanı olma kapasitesi var. Herkes el ele verirse Türkiye kaplanı serbest kalabilir” diye konuştu. Türkiye’nin, Doğu Asya kaplanlarından Malezya ve Kore ile gelir artışını kıyaslayan Vorkink, bu ülkelerde kişi başına gelir 30 yılda yıllık ortalama yüzde 5 büyürken, Türkiye’de bu oranının yüzde 2 düzeyinde kaldığını belirtti. Türkiye’de tasarrufların harekete geçirilmesinin Asya kaplanlarından geri durumda olduğunu anlatan Vorkink, “Türkiye ekonomisindeki kaplan henüz bağlı, serbest kalamadı” ifadesini kullandı.