BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,69
ALTIN 2.966,89
HABER /  SEÇİM

Babacan'dan çarpıcı seçim sonuçları açıklaması

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2015 seçim sonuçları ve pisayalarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, piyasa oyuncularının en çok bekledikleri senaryonun yeniden tek parti hükümeti olduğunu belirtti.

AK Parti'nin populizm tuzağına düşmediğini piyasaların bildiğini söyleyen Babacan, "Allah'tan piyasalar, bu partilerin iktidar olmayacağını, tek başına iktidar olamayacaklarını biliyor da bu vaatlerin piyasa üzerindeki etkisi olumsuz olmuyor." dedi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, TRT Haber'in canlı yayınında gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.

Yaklaşan seçimlerin 12,5 yılın en kritik seçimi olduğunu ifade eden Babacan, istikrar ve güven ortamını güçlendirecek bir sonuç çıkmasının, Türkiye ve içinde bulunulan coğrafya için çok önem taşıdığını söyledi.

PİYASALAR MUHALAFETİN VAATLERİNİ OLUMLU ALGILAMADI

Seçim sonuçlarına ilişkin beklentilere yönelik soru üzerine Babacan, şöyle konuştu:

"Seçim sonrasıyla alakalı en yüksek ihtimal olan senaryo yine tek parti hükümeti. Şu anda piyasa göstergelerimiz buna odaklandı. Piyasa oyuncularının en çok bekledikleri senaryo yeniden bir tek parti hükümeti. Bunun dışındaki senaryoların piyasalar tarafından olumlu algılanmadığını görüyoruz. Geçen 1 ayda tek parti ihtimalinin çoğaldığı dönemlerde piyasa göstergelerimiz iyileşti, koalisyon ihtimali ve endişesinin arttığı dönemlerde piyasa göstergeleri bozuldu. Piyasa analizi yapan, yatırımcılara yol gösteren ekonomistlerin yazdıkları raporlarda da kanaatler aynı. Seçim sonrasıyla ilgili Türkiye ekonomisi, finansal piyasalar için en iyi sonucun yeniden tek parti hükümeti olacağını söylüyor bu raporlar."

Türkiye'nin istikrar zeminini koruyup koruyamayacağının, seçimleri kritik hale getiren en önemli faktörlerden birisini oluşturduğunu vurgulayan Babacan, beklentilerin istikrarın sürmesine yönelik olduğunu dile getirdi. Babacan, koalisyon ihtimalinin ortaya çıkmasının Türkiye'nin kazanımlarını hızla kaybetmesine yol açacağını ifade etti.

PİYASALAR AK PARTİ'NİN POPÜLİZM TUZAĞINA DÜŞMEYECEĞİNDEN EMİN

Partilerin seçim vaatlerine ilişkin Babacan, Türkiye'nin gelirlerinin vatandaştan toplanan vergilerden oluştuğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Böyle bir gelir yapısı varken, 'ben daha fazla harcayacağım' deyip de bunun kaynağını göstermiyorsunuz, 'kaynağı bulurum' diye böyle bir yuvarlak ifadeyle ortaya atıyorsanız, bunun hiçbir inandırıcılığı olmaz. Allah'tan piyasalar, bu partilerin iktidar olmayacağını, tek başına iktidar olamayacaklarını biliyor da bu vaatlerin piyasa üzerindeki etkisi olumsuz olmuyor. Eğer AK Parti olarak biz bunları söylüyor olsak, yarın bir gün inanın Türkiye'de faizler, kur, borsa endeksleri nerelere gider, ekonomik dengeler nasıl bozulur, daha seçimler gelmeden bunu fiilen yaşarız. Allah'tan piyasalar biliyor ki bunlar tamam konuşuyor, ediyor ama 'AK Parti sorumluluk sahibi, popülizm tuzağına asla AK Parti düşmez' bundan da eminler. Dolasıyla bu güven içerisinde şu anda gidiyoruz, yürüyoruz ama ola ki öyle bir ihtimal belirse, bu hayallerin yapılacağıyla ilgili bir ihtimal belirse, o zaman Türkiye ekonomisinden hep beraber korkalım, Allah korusun o hiper enflasyon dönemlerine hemen döneriz ve verilen zamlardan daha fazla enflasyon onları silip götürür."

Diğer partilerin vaatlerinin seçmeni etkileyip etkilemediğinin sorulması üzerine de Babacan, "Seçmenlerimizin analizini yaptığımızda niye AK Parti'ye değil de bir başka partiye oy veriyor diye incelediğinizde şunu çok açıkça görüyorsunuz, diğer partilere oy verenler o partinin gerçekten iktidar olacağına inandığı için oy vermiyor, şu ya da bu şekilde tepkisini ortaya koymak için diğer partilere oy veriyorlar" dedi.

GELİR DAĞILIMINI BU KADAR HIZLI DÜZELTEN ÜLKE YOK

"Keşke 12 yıl sonra AK Parti kadar iktidara alternatif ve iktidar umudu olan partiler Türkiye'de oluşsaydı da bizim çok daha sıhhatli bir muhalefet anlayışımız, çok daha sorumluluk sahibi muhalefet anlayışımız olsaydı" ifadelerini kullanan Babacan, tek başına iktidar olma ihtimali olmayan partilerin verdiği ekonomik taahhütlerin çok inandırıcılığı olmadığını söyledi.

Dünya Bankasının raporlarına göre, son 10 yılda Türkiye'de orta kesimin yüzde olarak tam ikiye katlanarak, yüzde 22'den yüzde 44'e çıktığına işaret eden Babacan, "Dünyada bunun başka örneği yok. 10 yılda, kısa bir süre içinde orta kesimi güçlendiren, refahı daha tabana yayan, gelir dağlımını düzelten bir ülke örneği dünyada yok, bu kadar hızlı düzeltme yok" şeklinde konuştu.

ENFLASYONLA MÜCADELE 1 NUMARALI HEDEF

Enflasyon rakamlarında düşüş beklenip beklenmediğini değerlendiren Babacan, enflasyonun kendileri için en önemli konu olduğunu, enflasyonla mücadelenin Orta Vadeli Program'ın da bir numaralı hedefi olduğunu belirtti.

Türkiye'de iki-üç haneli enflasyon döneminin bittiğini anlatan Babacan, "Ama kötü politikalar gelirse, bir gün kötü ekonomik politikalar uygulanırsa tekrar gelir" dedi.

Enflasyonda ana rakamlara, çekirdek rakamlara bakıldığında sonuçların fena olmadığını dile getiren Babacan, özellikle geçen sene yaşanan kuraklığın gıda fiyatlarının çok artmasına sebep olduğunu kaydetti. Kur artışının enflasyona geçişinin de son birkaç aydır daha iyi görüldüğünü belirten Babacan, "Hele hele üretici fiyatlarındaki etkisini, çekirdek enflasyondaki etkisini daha net görüyoruz" dedi.

Başbakan Yardımcısı Babacan, "Gıda Komitesi gibi yeni kurduğumuz mekanizmalar da Merkez Bankasının kontrolü alanında olmayan, arz kaynaklı olabilecek fiyat hareketlerini de çok yönlü müdahaleyi sağlayacak yeni bir mekanizmadır. Oradan da iyi sonuçlar alacağımızı biz bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

Babacan, Türkiye'deki kur hareketlerinin ana sebebinin yurtdışındaki piyasa hareketleri olduğunu söyledi. Bankaların kur hareketlerine karşı korunaklı bilanço yapısına sahip olduğuna dikkati çeken Babacan, Hazine'nin net borcunun sıfırlandığını hatta devletin 40 milyar dolar civarında döviz fazlası bulunduğunu bildirdi. Kur hareketlerinin ekonomi üzerindeki etkisinin eskisi kadar fazla olmadığını dile getiren Babacan, kur artışından enflasyona geçişkenliğin önemli olduğunu, Merkez Bankasının da bu noktaya odaklandığını ifade etti.

DÜNYANIN EN BÜYÜK BANKASI TÜRKİYE'DEN BANKA ALDI

Babacan, "Türkiye'ye giren ve çıkan bankaların" durumuna ilişkin olarak da,  2008-2009 krizinden sonra bankacılık sektörünün büyük çalkantılar geçirdiğini söyledi. Bankaların küresel stratejilerini gözden geçirdiğini anlatan Babacan, şöyle konuştu:

"Şu anda Avrupa Merkez Bankasının neredeyse sıfır maliyetle bu kadar yüksek miktarda likiditeyi piyasaya pompalamıyor olsa, bırakın faiz yükseltmeyi, imkanları kesse bugün pek çok Avrupa bankasının sallandığını hatta birkaçının 1 hafta 10 gün içinde battığını görebilirsiniz. Bu dönemde Türkiye'deki operasyonlarını devretme, yeniden girme ya da hissesini arttırma kararı alan bankalar oldu. 3,3 trilyon dolar bütçeli dünyanın en büyük bankası ki Çin'dedir, geldi Türkiye'den banka aldı, sıfırdan bankacılığa soyundu. Yine Avrupa'nın en büyük bankalarından biri, bizim büyük özel bankalarımızdan bir tanesinin kontrol hisselerini çok da iyi bir para vererek satın aldı. Bunlar olumlu gelişmeler, olağan giriş-çıkışlar var ama genel anlamda Türkiye'den çıkış görmüyoruz."

Dünyada İslami finansman tekniklerinin geliştiğine dikkati çeken Babacan, konuyu G20 gündemine de taşıdıklarını ifade etti. G20 ülkelerinin hepsinin İslami finansman tekniklerini geliştirme konusunda hem fikir olduğunu ve bu karara ortak imza attıklarını belirten Babacan, bunun çok büyük bir başarı olduğunu vurguladı.

Babacan, İslam Kalkınma Bankası, Endonezya ve Türkiye'nin kurucu ortak olduğu Mega Bank'ın kuruluş çalışmalarına başladıklarını, söz konusu bankanın dünyadaki katılım bankalarına merkez bankası hizmeti sunacağını anlattı. Babacan, "Mega Bank kurulursa, dünyadaki tüm katılım bankalarının kısa vadeli likidite ihtiyacını karşılayabileceği ya da kısa vadeli likidite fazlasını fark edebileceği bir mekanizmayı kurmuş olacağız. Bu banka büyük altyapı projelerinin finansmanın da etkili olacak, aynı zamanda bir yatırım bankası görevi de görecek. Çalışmaya başladık, umarım kısa süre içinde sonuç alırız" ifadelerini kullandı.