BIST 9.390
DOLAR 34,46
EURO 36,34
ALTIN 2.865,00
HABER /  GÜNCEL

Babacan reklamla vurdu

Muhalefetin olumsuz tablo çizdiği ekonomik verilere Bakan Babacan banka reklamı ile karşılık verdi.

Abone ol

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, ''Makroekonomik Gelişmeler ve Borç Yönetimi'' konusunda basın toplantısı
düzenliyor. Babacan ekonominin ne kadar değiştiğine banka reklamları ile örnek verdi.

Babacan 2002 ve öncesi ile bu hükümet dönemindeki banka reklamlarını karşılaştırarak şunları söyledi:

"Bankaların 2002 öncesi reklamlarını hatırlayın. Bir inceleyin bankacılık sektörünün nereden nereye geldiğini görün. O dönemde 'dolara şu kadar faiz liraya şu kadar faiz veriyoruz' türünden reklamlar veriyorlardı. Şimdi her çeşit kredi veriliyor. Otomobil, taşıt, konut ve müşteri kredileri gibi. Bankalar daha çok kredi kullandırıyor.Bankaların sermaye yeterliliği OECD ülkeleri arasında en yüksek ülke durumunda" dedi.

Babacan, ekonomide moral faktörün çok önemli olduğunu belirterek, ''habire olumsuzluk pompalayanlar, habire (bir şeyler kötü gidiyor,  birşeyler olacak) diyenler, Türkiye'ye kötülük yapıyorlar'' dedi.

Babacan, makro ekonomik gelişmeler konusunda Hazine Müsteşarlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, açıklanan göstergelerin ''evrilip çevrilip başka türlü sunulmasına ve sadece muhalefet olsun diye pek çok farklı yaklaşıma'' şahit olduklarını söyledi.

Bir ülkenin ekonomisinde moral faktörün çok önemli olduğunu kaydeden Babacan, eğer moraller iyiyse, güven ortamı varsa, o ülkede işlerin iyiye doğru gideceğini ifade etti. Ekonomide işin gerçekleri ile göstergelerin çok önemli olduğunu ama bunun yanında psikolojik ortamın da önemi  bulunduğunu vurgulayan Babacan, şöyle konuştu:

İKİ ÜLKE BENZETMESİ

''Düşünün ki iki ülke, ekonomik göstergeleri tamamen aynı, makro ekonomik yapısı, politikaları aynı. Fakat bu ülkeden birinde moraller bozuk, diğerinde iyi. Moralin iyi olduğu ülke, mutlaka 3 ay, 6 ay, 1 sene sonra ekonomik açıdan çok daha farklı noktaya gelecektir. Çünkü beklentiler iyi oldukça, moraller iyi oldukça yatırımlar gelecektir. Yine moraller iyi olunca o ülkede tüketim, normal seviyesine devam eder. Endişelerin, korkuların egemen olduğu ortamlarda ise hem yatırımlar, hem harcamalar azalır. Bu da ekonomik açıdan kötü sonuçlar doğurur.

Türkiye ekonomisindeki bunca iyi gelişmeye rağmen, ardı arkasına rekor rakamlar açıklanırken, kendi yatırımcımız Türkiye'ye rekor seviyede yatırım yaparken, dünyanın dev firmaları gelip, Türkiye'yi yatırım yeri olarak belirlerken, habire olumsuzluk pompalayanlar, habire (birşeyler kötü gidiyor, birşeyler olacak) diyenler, bunu yaparken de adeta temsil ettikleri kitlelerin sözcüsüymüş gibi konuları sunanlar, Türkiye'ye kötülük yapıyorlar.''

İYİ SONUÇLAR, TÜRKİYE'NİN İYİ SONUÇLARI

Devlet Bakanı Babacan, şu anda Türkiye'nin önünde tarihi bir fırsat olduğunu, bu fırsatın bir kere kaçırılması halinde, bir daha yakalanmasının onlarca yıl alabileceğini dile getirdi.

''Bu ülke hepimizin'' diyen Babacan, şöyle devam etti:

''Sadece bu hükümeti yıpratalım, hükümetin yaptığı şeyleri hep kötüleyelim ki, başarısız görünsünler. Hükümet, AB için çalışıyor, AB'yi kötüleyelim. Makro ekonomide iyi sonuçlar alıyor, bu politikaları kötüleyelim. Bunu yaparken Türkiye'ye zarar veriyoruz. Hükümeti yırtama, hükümeti kötü gösterme adına, makro ekonomik politikalar ya da AB gündemimizden eğer sapmalar oluşturulmaya çalışılıyorsa, programın sağına, soluna saldırıp, şuraları biraz
didiklersek, şöyle kötü bir sonuç gelir mi acaba Türkiye'ye, bu da acaba hükümeti yıpratır mı şeklindeki çabalar, Türkiye'ye kötülük yapmaktır.''

Kendi dönemlerinde, hükümet olarak iyi sonuçlar almalarının
Türkiye'nin iyi sonuçları olduğunu da kaydeden Babacan, bu nedenle konulara daha daha geniş perspektifle ve uzun vadeyle bakılmasını istedi.

Türkiye'nin önünde çok güzel günler bulunduğunu da belirten Babacan, bu kadar kısa sürede bu gelişmesi sağlayan Türkiye'nin 5 yıl, 10 yıl sonra nasıl bir ülke olacağının görülmesi gerektiğini ifade etti. Babacan, bu nedenle doğru politikalar etrafında kenetlenilmesi, Türkiye'nin en doğrusu ne ise onun yapılması ve bu politikaların arkasında güçlü şekilde durulması gerektiğini sözlerine ekledi.