BIST 9.673
DOLAR 35,16
EURO 36,57
ALTIN 2.959,13
HABER /  EKONOMİ

Babacan o kredilerden endişeli

Ali Babacan, banka kredilerinin sadece tüketime yönelik artmasından duyduğu endişeyi dile getirdi.

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, banka kredilerinin, sadece tüketime yönelik şekilde artması halinde bundan endişe duyacaklarını belirterek, ''Banka kredilendirme mekanizması istihdam, üretim, ihracat ve yatırım için ise bunu tabiki sınırlamamak gerekiyor, bunun önünü açık tutmamız gerekiyor'' dedi.

Babacan, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nda (SETA) düzenlenen ''AK Parti Dönemi Türkiye Ekonomisi'' konulu panele konuşmacı olarak katıldı ve ardından soruları yanıtladı.

Babacan'ın sunumunun ardından söz alan Macaristan'ın Ankara Büyükelçisi Janos Hovari, Macaristan'da şu anda ekonomik durumun iyiye gittiğini, yeni hükümetin ekonomik krizi atlatmak için olumlu adımlar attığını söyledi. Geçen yıl 100 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiklerini anlatan Hovari, ''Güven önemli dediniz. Alman otomotiv devi Mercedes Macaristan'a geldi. Bu yıl Mercedes'in yeni fabrikası açıldı. Macaristan kendi yolunu takip etmek istiyor ama AB koşulları da var'' değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Yardımcısı Babacan da 2009 krizinden bu yana G20'de yeni bir kültür ve anlayış oluştuğunu, buna göre artık başka ülkelerin ekonomi politikaları hakkında daha açık konuşabildiklerini belirtti. İyi yapılana ''iyi'' ama problem gördüklerinde de ''problem var'' diyebildiklerini ifade eden Babacan, ''Çünkü artık dünya o kadar birbirine kenetlendi ki. Yani bir ülkenin ekonomi politikalarındaki sorunlar hemen başka ülkelere sirayet edebiliyor. O zaman o ülkedeki problemlere hep beraber eğilelim'' diye konuştu.

Eleştirilere açık olacaklarını ve hep beraber doğru politikalar için uğraşacaklarını vurgulayan Babacan, son zamanlarda Macaristan'da olumlu adımlar atıldığını sunumunda da dile getirdiğini hatırlattı. Siyaset ve ekonomiyi uyumlu şekilde birlikte götürmenin kolay olmadığına dikkati çeken Babacan, Macaristan ile Türkiye'nin siyasi açıdan ilişkilerinin mükemmel olduğunu, tarihten gelen çok yakın dostluğun bulunduğunu söyledi. 

AMAN ALINMA GÜCENME OLMASIN

Babacan, Macaristan'ın, AB üyeliği için Türkiye'ye çok yoğun destek verdiğini de belirterek, ''Bunları takdir ediyor ama ekonomi konusunda da hep beraber dikkatli olalım diyoruz aman bir alınma, gücenme olmasın'' dedi. 

Bir gazetecinin, ''Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, geçtiğimiz günlerde Merkez Bankası'nın ekonomik büyümeyi göz ardı ettiğini ve desteklemediğini söyledi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz'' şeklindeki sorusu üzerine, Babacan, tek parti hükümeti olduklarını hatırlatarak, ekonomi politikalarındaki tüm detayların, parti ve hükümet politikalarında da açıkça yer aldığını söyledi.

Dönem dönem hükümetle veya bazı hükümet üyeleriyle Merkez Bankası arasındaki görüş farklılığının olabileceğini anlatan Babacan, bunun doğal olduğunu kaydetti. Zaten bunun için merkez bankalarıyla alakalı ''operasyonel bağımsızlık'' denilen bir konu olduğuna dikkati çeken Babacan, şöyle konuştu:

''Kanunda (Merkez Bankası, fiyat istikrarıyla çelişmemek kaydıyla hükümetin büyüme, istihdam politikalarını destekler) diye çok açık bir hüküm zaten var. Dolayısıyla günlük uygulamalarla ilgili görüşler olabilir, bunlar sıhhatlidir de, bunlar tartışılır. Herkes fikrini açıkça söyler. Ama bizim hükümet olarak uyguladığımız politikalar bütün yazılı dokümanlarımızda ve hedeflerde çok çok açık. Dolayısıyla bu konuda özellikle basın mensuplarımızın çok çok dikkatli olması lazım. Geçekte var olmayan bir konuyu sanki varmış gibi, yani bir problem varmış gibi işlenmesi bence çok doğru değil. Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda biz 7 bakan olarak haftada bir kez bir araya geliyoruz, bunların hepsini konuşuyoruz, tartışıyoruz.''

BANKA KREDİLERİ

Babacan, ''Geçtiğimiz günlerde kredi kartı kullanımıyla ilgili uyarılarınız olmuştu. Bu konuda tehlike çanları çalıyor mu'' şeklindeki soruyu yanıtlarken de Türkiye'nin tasarruf oranlarının düşük olduğunu, bu tasarruf oranlarının artırılması için farklı alanlar bulunduğu söyledi. Bunların bir tanesinin devlet tarafından uygulanan mali disiplin olduğunu, ama özel kesimdeki tasarruf oranlarının da çok önemli olduğunu vurgulayan Babacan, şöyle devam etti:

''Burada sadece israfın önlenmesinden bahsetmiyoruz. Aynı zamanda Türkiye'deki tüketimi de çok yakından takip etmemiz gerekiyor. Özellikle banka kredileri, kredi kartı şeklinde olsun ya da başka şekilde olsun, sadece tüketime yönelik şekilde artıyorsa, biz bundan endişe duyarız. Yani bankadan kredi çekip tüketmek. Yani bir bakıma henüz kazanılmayan, hak edilmeyen bir refahı yaşamaya çalışmak. Burada biraz problem var. Bunu sınırlamak için bu tür kredilerin ölçülü artması için zaten biz özel bir çaba içerisindeyiz. Önümüzdeki dönemde bu konudaki hassasiyetimiz devam edecek ama banka kredilendirme mekanizması istihdam içinse, üretim içinse, ihracat ve yatırım içinse bunu da tabiki sınırlamamak gerekiyor, bunun önünü açık tutmamız gerekiyor.''

Babacan, üretime, ticarete, istihdama ve yatırıma yönelik kredi türlerinde daha rahat, ama tüketim kredilerine daha dar çerçeve çizdiklerini kaydetti.