Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, motorin fiyatını indireceğini söyleyen Kılıçdaroğlu'nu Cem Uzan'a benzetti!
Abone olİNTERNETHABER/CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu Cem Uzan'a benzeten Babacan, "Petrol fiyatlarıyla ilgili kim söz veriyorsa yalan söylüyor. Sözlerinin altında kalırlar. Cem Uzan diye biri vardı, motorin 1 lira diyordu, Türkiye'de duramadı, kaçtı" dedi.
Ekonomi ile siyasetin birbirinden ayrılmasının mümkün olmadığını savunan Babacan, bağımsız kurullara seçim sonrası neşter vurulacağı işaretini verdi. Babacan, "Bu kurullar kuralları uygulayacak. Siyasetçi rolüne soyunmayacak" diye konuştu.
Babacan, Kastamonu'da Başbakanlık konvoyuna yapılan saldırıyı da, "sandıktan çıkacaktan korkanların gösterisi "olarak tanımladı.
Gazeteci Ömer Şahin'in Kanal a'daki "Görüş Farkı"programına katılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, siyaset ve ekonomiye ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
"KLIÇDAROĞLU, TÜRKİYE'DEN KAÇAN CEM UZAN GİBİ!"
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu GP Genel Başkanı Cem Uzan'a benzetti. Kılıçdaroğlu'nun da Uzan gibi hesaba dayanmayan vaadlerde bulunduğunu öne süren Babacan, "Sadece reklama, aldatmaya, yalana dayalı kampanyayla belki birkaç puan alınabilir. O puanlarla iktidar olunamaz. Sayın Kılıçdaroğlu, hiç olmazsa genel başkanlığını korumak, kendi içindeki dağılmayı,kaosu önlemeye çalışıyor. İleriye doğru vaatte bulunan herkesin önce geçmişte ne yaptığına bakması lazım. Keşke hesabı, kitabı iyi yapan rasyonel bir muhalefet olsa" dedi.
Ali Babacan, CHP'nin İş Bankası ortağı olmasını da eleştirdi. "Dünyada başka örneği var mı bilmiyorum" diyen Babacan, "Böyle bir şey düşünülemez. Çok arkaik bir olay. AK Parti bir bankaya ortak olsa itiraz ederdim" dedi.
"MENDERES'E BENZETENLER OLUYOR"
AK Parti Hükümeti kurulduğundan bugüne kadar bakanlık koltuğunda oturan Ali Babacan, 8 yıldır günde 4-5 saatlik uykuyla idare ettiğini söyledi. Dizi izlemediğini ancak evde vakit buldukça DVD'den film izlediğini söyleyen Babacan, merhum Başbakan Adnan Menderes'e benzetildiğine ilişkin soruya da şu cevabı verdi: "Benzetenler oluyor. Özellikle belli yaşın üzerinde Rahmetli Menderes'i gören, seven insanlardan ara ara bunu söyleyenler oluyor"
"BAKAN OLUP OLMADIĞIMIZI TV'DEN ÖĞRENİRİZ"
Babacan, 12 Haziran seçimleri sonrası yeniden ekonominin başında olup olmayacağı sorusunu ise , "Her seçim sonrası kabine tekrar kurgulanır, Sayın Başbakanımız bir görevlendirme üzerinde çalışacaktır. Şimdiye kadar bu konuları bize sormadan yaptı. Bakar,eder, TV'den açıklar. Çoğu zaman biz de TV'den öğrenmişizdir. Kim , nasıl görev alır bu Başbakanımızın takdiridir" şeklinde cevapladı.
"BENZİN VE MOTORİNE FİYAT GARANTISI VERENLER YALAN SÖYLÜYOR"
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, benzin ve motorinle ilgili sabit fiyat garantisini hiç kimsenin veremeyeceğini söyledi. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun motorini 1.5 liraya satma vaadine göndermede bulunan Babacan şunları söyledi: ''Böyle bir şeyin sözünü hiç kimse veremez. Bugün kim çıkıp, petrol, akaryakıt fiyatıyla ilgili taahhüt veriyorsa, bilin ki yalan söylüyor. Bazıları dünyanın gerçeklerinden kopuk, temeli, bazı olmayan vaatlerde bulunabilir. Zaten iktidar olma ümidi yoktur ya da 'vatandaşlardan kimi kandırıp 3-5 puan toplayıp, oyumu biraz yükselteyim de bari genel başkanlığı korurum' diyenler, belki böyle düşünüyor olabilir. Ama biz gerçekçi olmak zorundayız. Fiyatı dünyada belirlenen bir ürün için tutup, 'İçeride ben bu fiyata satacağım' diyen doğruyu söylemiyor.'Bu sözü verenler sözlerinin altında kalırlar'
BAĞIMSIZ KURULLARA NEŞTER GELİYOR
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın şikayetçi olduğunu söylediği bağımsız kurullarla ilgili Ali Babacan'dan da ilk kez sert eleştiriler geldi. Bu kurulların Türkiye'nin ekonomik krize girdiği 2000'li yıllarda kurulduğunu hatırlatan Babacan, "Bu o günlerin batak Türkiye'sinin mantığı ama bugünün Türkiye'si artık çok değişti" derken siyaset ile ekonominin ayrılmasının mümkün olmadığının altını çizdi. Bu kurullara neşter vurulacağı işaretini veren Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi bugünün Türkiye'sinde bu işi şöyle bir aklıselimle tekrar ele alıp, bu bağımsız kurum ve kurulların yetkilerini şöyle teker teker bir gözden geçirmek gerekiyor. Bu kurullar ellerinde çizilmiş olan politika ve kural setine göre kural neyse bunu çalıştırmaları lazım. Problem çıktığında eğer dönüp vatandaş ilgili bakanımızdan ya da Başbakanımızdan hesap soruyorsa o zaman yetki ve sorumluluğun da aynı elde toplanması gerekiyor. Bu kurullarda görev yapan kurul üyeleri ile kurul başkanları da siyasetçi rolüne soyunmayacak, siyasi demeç vermeyecek, bir politikacı havasına da kesinlikle girmeyecekler. Teknisyen olarak görevlerini yapacaklar. Bu kurumlarda öyle bir anlayışın hakim olması lazım. Tamamen kapatılması, tamamen devre dışı bırakılması farklı yanlış sonuçlar getirebilir.''
SANDIKTA ÇIKACAKTAN ÇIKACAKTAN KORKANLARIN SON ÇIRPINIŞI
Başbakan Yardımcısı Babacan, Kastamonu'da Başbakanlık konvoyuna yapılan saldırıyı da değerlendirdi. Babacan, "Sandıktan çıkacaktan korkanlar, halkın egemenliği noktasında elde ettiği başarılardan korkanlar bir bakıma son bir çırpınış gösterisi olarak bunu yapıyorlar" dedi.