İspanya’da bulunan Devlet Bakanı Ali Babacan, İspanya’nın önde gelen gazetelerinden ABC ile bir söyleşi yaptı.
Abone olDevlet Bakanı Ali Babacan, AKP olarak "İslamcı" olmadıklarını ve İslami bir devlet düzeni istemediklerini bildirdi. Babacan, İspanyol basınına yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Müslüman bir ülkenin demokratik olabileceğini kanıtladığını belirtirken, "Benim partim, muhafazakar ve demokrattır. İslamcı değiliz. İslamcı bir devleti istemiyoruz. Aileyi, gelenekleri savunuyoruz, ancak Avrupa kriterlerince yönetilen bir muhafakazar demokrat parti gibiyiz" diye konuştu. Babacan, Türkiye’nin AB üyeliği müzakerelerinin 10 yıl sürmesini beklediklenini, AB’nin müzakere kararından vazgeçeceğini sanmadıklarını da söyledi. İSPANYOL ABC GAZETESİ BABACAN’LA SÖYLEŞİ YAPTI Akdeniz Avrupa Enstitüsünce düzenlenen bir toplantıya katılmak üzere İspanya’da bulunan Devlet Bakanı Ali Babacan, İspanya’nın önde gelen gazetelerinden ABC ile bir söyleşi yaptı. Türkiye’nin AB üyeliğine ilişkin soruları yanıtlayan Babacan, üyeliğin sadece Türkiye veya AB için değil tüm bölge için önemli bir adım olacağını söyledi. Bölgede derin değişikliklerin meydana geldiğini, Türkiye’nin tam bir demokrasi olmasının büyük önem taşıdığını belirten Babacan, Türkiye’nin bölgenin diğer ülkeleri için bir model olma iddiasının bulunmadığını, ancak bu ülkelerin Türkiye’de olup bitenleri çok yakından izleyeceklerini kaydetti. Babacan "Müslüman bir ülkenin demokratik olmayacağı söyleniyor. Türkiye, tersini ispatladı" dedi. Ali Babacan, diğer bir soru üzerine üyelik müzakerelerinin 10 yıl sürmesini beklediklerini belirterek, "Süreçte iniş çıkışlar olacak, ancak 10 yılda hazır olmayı bekliyoruz" dedi. AB’nin de hazır olmasını beklediklerini belirten Babacan, Türkiye’nin AB’ye girdiktten sona Birliğin en büyük büyüme unsuru olabileceğine işaret ederek, Türk göçmenlerin refah içindeki bir Türkiye’ye geri döneceklerini, korkulanın tam tersinin olacağını da söyledi. "FRANSA’DA ’HAYIR’ ÇIKMASI DÜNYANIN SONU OLMAZ" Babacan, Fransa’da Avrupa Anayasası’nın reddedilmesinin Türkiye’nin AB’ye katılımını frenleyip frenlemeyeceğinin sorulması üzerine Fransa’da Türkiye’nin üyeliği konusunda bir referandumun yapılmasının öngörülüğünü anımsatarak, bu ayki referandumun Türkiye ile hiç bir ilişkisinin bulunmadığına dikkat çekti. Fransa’da "hayır"ın galip gelmesi durumunda bunun dünyanın sonu olmayacağını, AB’nin anayasa olmadan da var olduğunu vurgulayan Babacan, Türkiye’nin Fransa’daki bir iç tartışmaya karıştırılmış olmasının sorun oluşturabileceğini belirterek şöyle devam etti: "Ancak biz hoşgörülüyüz ve sabırlı olmalıyız. Müzakereler için bize bir tarih verildi ve AB’nin verdiği kararlardan vazgeçmesi gibi bir geleleği olmadığı görülüyor. Türkiye’nin reformları sürdürmesi hiç kimse için bir zararı yok. 10 yıl sonra müzakereler sonuçlandığında Türkiye daha modern bir ülke, daha sofistike bir ülke olacak ki bu AB’ye daha güçlü kılacak." Ali Babacan, Fransa’da anayasanın reddedilmesinin Türkiye’nin üyelik müzakereleri üzerinde bir etkisi olup olmayacağı sorusuna "Etkisi olacak ancak kısa vadede. Hukuki ve teknik açıdan bu referandumun müzakerelerin açılması ile doğrudan bir ilişkisi yok" karşılığını verdi. Babancan, "10 yıl sonra her sey değişmiş olacak. Yeni bir nesil, yeni siyasi liderler olacak. Türkiye de farklı bir ülke olacak, modern ve daha belirgin bir ekonomik gelişmesi olan bir ülke" dedi. "İSLAMCI DEĞİL MUHAFAZAKAR DEMOKRATIZ" "Türkiye’nin AB’ye girdikten sonra İslamcı bir parti Avrupalı bir hükümetin başında olabilir mi?" sorusunu da yanıtlayan Babacan, "Benim partim, muhafazakar ve demokrattır. İslamcı değiliz. İslamcı bir devleti istemiyoruz. Aileyi, gelenekleri savunuyoruz, ancak Avrupa kriterlerince yönetilen bir muhafakazar ve demokrat parti gibiyiz" diye konuştu.