Prof. Dr. Tiryaki'yi öldüren kızı Başak Aydıntuğ, mahkemede annesini bir başkasının öldürdüğünü öne sürdü. Kocası ise eşini suçladı.
Abone ol Prof. Dr. Ayşe Olcay Tiryaki'nin katil zanlısı kızı Başak Aydıntuğ (21), ''ağırlaştırılmış müebbet hapisle'' cezalandırılması istemiyle yargılandığı davada ''annesini bir şahsın'' öldürdüğünü iddia etti.Aydıntuğ'un yargılanmasına Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinde başlandı. Duruşmaya, tutuklu sanık Aydıntuğ ile avukatları katıldı.
Mahkemenin başında sakin gözüken Aydıntuğ, annesinin ölüm gecesini anlattığı sırada heyecanlandı ve titremeye başladı. Mahkeme Heyeti Başkanı Mehmet Berber'in izni üzerine genç kız, ayakta vermeye başladığı ifadesini oturarak sürdürdü.
Aydıntuğ sözlerine, daha önce verdiği ifadeleri değiştirmek istediğini bildirerek başladı. Olayın ardından vücudunda bulunan kesikler nedeniyle babasının kendisine ağrı kesici ilaç verdiğini bildiren Aydıntuğ, bu nedenle psikolojisinin o sırada ifade vermeye uygun olmadığını kaydetti.
Aydıntuğ'un mahkemede verdiği ifade şöyle:
KALÇALARIMI TIRMALADI...
''Lise 2. sınıftayken depresyondaydım. Lustral (antidepresan) kullanıyordum. O dönemlerde koşu için Anıttepe'ye gidiyordum. Orada adını bilmediğim biriyle karşılaştım. Bana, 'Adım önemli değil' diyordu. Beni, içinde bulunduğum ruhsal durumdan kurtarmak için geldiğini söylüyor ve telkinlerde bulunuyordu. Bugüne kadar da yanıma gelmeye devam eden şahıs, koşunun, hayatın bir provası, hayatın ise acı çekmek olduğunu anlatıyordu. Ben koşunun, vücudu güzelleştirdiğini de düşündüğüm için kalçalarımı tırmalayarak beni cezalandırdı. Annem, kalçamdaki kesikleri gördüğü zaman, ona bu kişiden bahsettim.''
ARNAVUT O... LAFINA KIZDIM
Olay gecesi çalışmaya gideceğini söylediği annesinin kendisine inanmayarak ''Sürtük, Arnavut o...'' dediğini anlatan Aydıntuğ, ''Arnavut o.. sözüne çok sinirlendim. Çünkü annem ve anneannem ben daha lisede gözlüklü bir kızken bana, 'Şimdi hiçbir şey yapmıyorsun. Ama sen de baban gibi, babaannen gibi olacaksın' diyorlardı. Olay günü de aynı şekilde sözler söyledi'' diye konuştu.
O GECE NELER OLDU
Annesinin olay gecesindeki bu sözlerine karşılık vermediği için kendisini ''kutladığını'' anlatan Aydıntuğ, daha sonra kitaplarını almak üzere aşağı indiğini ve sonrasını hatırlamadığını kaydetti. Kendisini daha sonra merdiven başında otururken bulduğunu ifade eden genç kız, koşarken tanıştığı şahsı da ''annesinin yanında gördüğünü'' söyledi.
''Kendisini gören şahısla bir süre boğuştuklarını, boğazı dışında vücudunda bulunan yaraların da bu sırada olduğunu'' anlatan Aydıntuğ, ancak ''şahsın, kendisine zarar vermek istemediğini'' kaydetti.
İNTİHAR İÇİN BIÇAK VERDİ
Aydıntuğ, ''gördüklerinin ardından yaşayamayacağını ve ölmek istediğini dile getirmesi üzerine bu şahsın kendisine 'Rahatlamak için ne istiyorsan yap' dediğini ve intihar etmesi için bıçak verdiğini'' ifade ederek, ''Bıçakla boğazımı kesmeye çalıştım, ama derine batıramadım. Kan görünce, yapamayacağımı anladım'' dedi.
Ardından banyoya giderek dua etmeye başladığını kaydeden Aydıntuğ, ''(Şahıs)Bugüne kadar beni 4 kez cezalandırdı. Sonuncusunu da annemi öldürerek yaptı'' ifadesini kullandı.
TANIKLAR NELER DEDİ:
Tanık Şerife Gül Öz (Ayşe Olcay Tiryaki'nin sırdaşı): ''Bir gün bana Başak'ın boğazını sıktığını, kızının çok güçlü olduğunu söyledi. Bu olaydan sonra odasının kapısını kilitlemeye başlamıştı. 'Başıma bir kaza gelip ölsem de kızım anne katili olmasa' diyordu.''
Ali Kaya Köymen (Komşuları): "Başak, annesine, ''Seni öldüreceğim. Sonra da deli raporuyla, mirasını alacağım'' derdi. Annesi ise bu sözlere, ''Yarın notere gidip bütün mirasımı Kızılay'a bağışlayacağım'' karşılığını vermişti."
Tanık Asiye Lafçı ise uzun yıllardır Tiryaki'nin evine temizliğe gittiğini belirterek, bir keresinde Başak'ın, annesinin üstüne çıkarak, boğazını sıktığına şahit olduğunu kaydetti.
BABA NELER ANLATTI
Eski eşinin agresif bir kişi olduğunu, kendisiyle sık sık tartıştığını anlatan Semih Aydıntuğ, Tiryaki'nin bir gün, tıp fakültesinin dekanlık koridorunda kendisine saldırdığını ifade etti.
Tiryaki'nin para vermediği Başak'a kendisinin para vermesine de kızdığını söyleyen Semih Aydıntuğ, ''Birçok kez kızıma, 'O...', 'Gene hangi erkeğin koynundan çıktın' gibi sözlerle hakaret ettiğini duydum'' diye konuştu.
Semih Aydıntuğ, kızının geçmişte birçok kez psikolojik tedavi gördüğünü de sözlerine ekledi. Baba ve kızın, duruşma salonunda göz göze geldiklerinde birbirlerine tebessüm ettikleri görüldü.
Başka tanıkların da dinlendiği duruşmada, Mahkeme Heyeti Başkanı Berber, akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespiti için genç kızın Numune Hastanesine sevk edilmesine karar verdi.