BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

Baba Garipoğlu her şeyi itiraf etti!

Başı kesilerek öldürülen Münevver Karabulut'un mahkemesinde ilk kez Nida ve Cem Garipoğlu birlikteydi. Baba Garipoğlu itiraf etti.

Abone ol

Başı kesilerek öldürüldükten sonra cesedi Etiler'de bir çöp konteynerine atılan Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu ve babası hakim karşısına çıktı.

Baba Garipoğlu cinayeti birlikte işledikleri iddialarını reddetti ancak oğlunu sakladığını itiraf etti. Garipoğlu "Cinayete katılmadım ama oğlum bana cinayeti anlattıktan sonra oğlumu sakladım. Oğlumun nasıl saklandığıyla ilgili sorulara cevap vermek istemiyorum." dedi.

Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Cem Garipoğlu, Mehmet Nida Garipoğlu, Ahmet Batur, Mehmet Karakayalı, Habib Kurt ve taraf avukatları katıldı. Duruşmaya ayrıca şikayetçi olarak Münevver Karabulut'un annesi Nagihan Karabulut ve babası Süreyya Karabulut katıldı.

CEM GARİPOĞLU İLE BABASI MEHMET NİDA GARİPOĞLU DURUŞMADA YAN YANA OTURDU

Cem Garipoğlu siyah kazak ve gri kot pantolan giyidiği, sakal tıraşı olduğu görüldü. Duruşma tutuklu sanıkların kimlik tespitiyle başladı. Mehmet Nida Garipoğlu 4 çocuğu olduğunu sabıkasız olduğunu ve sanayi işiyle uğraştığını söyledi. Duruşmada Cem Garipoğlu ve Mehmet Nida Garipoğlu yan yana oturdu. Emekçi Hareket Partili kadınlar adına duruşmaya katılma talebinde bulunan İlke Acar'ın bu talebi mahkemece rededildi.

MÜNEVVER'İ ÇOK SEVDİĞİM OĞLUM KATLETTİ

Tutuklu sanık Cem Garipoğlu daha önce 2. Çocuk Ağır Ceza MAhkemesinde verdiği ifadeyi tekrar ettiğini eklemek istediği birşey olmadığını söyledi. Tutuklu sanık Mehmet Nida Garipoğlu Münevveri öldürülmediğini belirterek, suçlamaları reddeti. Ağabeyi Hayyam Garipoğlunu Cinayet günü hiç görmediğini anlatan Nida Garipoğlu," Münevver Karabulut'u çok sevdiğim oğlum katletmiştir. Oğlum çok büyük bir hata yaptı. Allahın verdiği canı sadece Allah alır. Oğlum Karabulut ailesine ve Garipoğlu ailesine çok büyük bir ceza verdi. Bu hatasının bedelini uzun süre hapiste yatarak cezasınıı çekecek" dedi.

CİNAYETE KATILMADIM AMA OĞLUMU SAKLADIM

'Allah Karabulut Ailesine sabır versin' diyen Nida Garipoğlu," Bunu takdir ilahi olarak kabul etmek gerekir, elimizden başka bir şey gelmiyor. On aydır tutukluyum. Suçsuzum. Cinayete katılmadım. Münevveri tanımıyorum. Tanımadığım birini neden öldüreyim, bir insanı öldürmek için bir sebep olur. Ben öldürmedim. 50 yaşındayım bu yaşıma kadar karakola dahi gitmedim. Şiddete karşı bir insanım. Oğlum bana cinayeti anlattıktan sonra oğlumu sakladım. Oğlumun nasıl saklandığıyla ilgili sorulara cevap vermek istemiyorum. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum" şeklinde konuştu.

"POLİS OLAYDAN 3 SAAT SONRA EVİME GELDİ"

Cem’in bir hata yaptığını söyleyen Nida Garipoğlu, "Cezasını uzun yıllar cezaevinde kalarak çekecek. Karabulut ailesi ne yapsa yeridir. Ne yapsak, geri getiremeyiz" şeklinde konuştu.

Cinayete karışmadığını öne süren Nida Garipoğlu, "Ben cinayete karışmış olsam, cinayeti Bahçeşehir'deki evimde işlemem. Cinayeti bir sürü yer var bize ait, gider orada işlerdim. Eğer evimde işlemiş olsam, öğleden sonrayı bu işe ayırırdım. Etrafı temizlerdim. Oğluma hadi bir taksi çağır, ceseti götür demezdim' şeklinde konuştu.

Gömleğindeki kan lekesiyle ilgili soruya da yanıt veren Nida Garipoğlu, “ O gün kıyafet değiştirmedim. Polis olaydan 3 saat sonra evime geldi. Münevver’i sordular. Tanımadığımı söyledim. Evde detaylı çalışma yaptılar. Bana kibarca oğlumu teslim etmemi istediler. Evde bana ait en ufak bir parmak izi bulunamadı" dedi.

Olaydan sonra Cem’in Münevverle tartıştığını söyleyerek kendisini Beylikdüzü’ndeki eve bırakmasını istediğini söyleyen Nida Garipoğlu, "Olaydan sonra bıraktım. Evimizi geldim. Cem’in cinayet işlediğini öğrendim" şeklinde konuştu.

CEM GARİPOĞLU TESTERE LAFINI DUYMAK İSTEMEDİ

[PAGE]



Münevver Karabulut'un katil zanlısı olarak yargılanan Cem Garipoğlu, olaydan pişmanlık duyduğunu belirterek, ''Keşke böyle bir suçu işlemiş olmasaydım. Keşke Münevver Karabulut'un yerine ben ölseydim'' dedi. Testereyle ilgili sorulara ise 'kötü oluyorum' diyerek yanıt vermedi.

Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada savunmasını yapan Cem Garipoğlu, çocuk ağır ceza mahkemesinde verdiği ifadesinin geçerli olduğunu bildirdi.

MESAJLARI GÖRDÜM

Münevver Karabulut ile sevgili olduklarını, Karabulut'un olay öncesinde de bir kaç kez evlerine geldiğini ve her seferinde arka kapıdan içeri girdiklerini öne süren Garipoğlu, olay günü de eve arka kapıdan girdiklerini, evde bulundukları sırada lavaboya girince cep telefonuna baktığını ve ''Canım'', ''Sevgilim'' gibi kelimelerin yazılı olduğu mesajları gördüğünü ifade etti.

Garipoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

BABAM MISIN NİYE SORUYORSUN?

''Münevver'e bu mesajların ne olduğunu sordum. Bana 'mesajların önemi yok seni seviyorum' dedi. Yine ısrarla sorunca 'Babam mısın, niye soruyorsun?' dedi. Bunun üzerine tartıştık. Cinnet gibi bir şey geçirdim. Kendime geldiğimde yerde yatıyordu. Ölmüş olduğunu anladım. Kendimi öldürmek istedim ama yapamadım. Münevver'in cesedini bavula sığdıramayınca koşarak nalbura gittim ve testere satın aldım, eve döndüm. Daha sonra korsan bir taksi çağırdım. Bavulu ve gitar kutusunu alarak taksiye bindim. Etiler'de çöpe attıktan sonra bir alışveriş merkezine gittim. Orada tanıdıklarla karşılaştım. Sonra da eve döndüm.''

ANNEMİN SORULARINI GEÇİŞTİRDİM

Garipoğlu, eve geldiğinde annesinin kanlı çamaşırlarla ilgili sorular sorduğunu ancak bu soruları geçiştirdiğini ileri sürerek, daha sonra eve gelen babasına dışarı çıkmak istediğini söylediğini ve dışarı çıktıklarını anlattı.

Olaydan sonra saklandığı yerden kendisini avukatı Aytekin Kaya'nın gelip teslim aldığını ifade eden Garipoğlu, ''Pişmanım. Keşke böyle bir suçu işlemiş olmasaydım. Keşke Münevver Karabulut'un yerine ben ölseydim'' dedi.

TELEFONUN NEREDE OLDUĞUNU HATIRLAMIYOR?

Garipoğlu, mahkeme heyeti başkanının ''Aranızdaki tartışma eve geldikten ne kadar sonra başladı? Münevver Karabulut'un telefonuna ne oldu?'' şeklindeki soruları üzerine, tartışmanın ne zaman başladığını ve Karabulut'un telefonuna ne olduğunu hatırlamadığını söyledi.

Başkanın ''Chatleşmeniz sırasında Münevver Karabulut'a bir sürprizden bahsediyorsun. Bu ne sürprizi?'' demesi üzerine de Cem Garipoğlu, bunun normal yemek gibi bir sürpriz olduğunu öne sürdü.

Hakimin sorusu üzerine testereyi ne kadara satın aldığını, fiş alıp almadığını hatırlamadığını iddia eden Garipoğlu, cesedi çöp konteynerine attığı sırada yanında kimse olmadığını iddia etti.

BABAMDAN MEKTUP ALMADIM

Karabulut ailesinin avukatının evin tüm katlarında kan izleri bulunduğunu hatırlatarak, bunun nasıl olduğunu sorması üzerine de Cem Garipoğlu, olayın mutfakta gerçekleştiğini, Karabulut öldükten sonra panik içinde olduğu için onu evin diğer odalarına götürmesinin mümkün olmadığını, olaydan sonra paniklediği için kanı kendisinin her yere bulaştırmış olabileceğini ancak bunun nasıl olduğunu tam olarak hatırlayamadığını kaydetti.

Saklandığı dönemde babasından ''Her türlü teması yaptıklarını, korkmadan teslim olmasını istediği ve çıkacak afla birlikte serbest kalacağı'' ifadelerini içeren bir mektup alıp almadığı da sorulan Garipoğlu, kendisine böyle bir mektup ulaşmadığını iddia etti.

Olay günü testereyi nasıl kullandığı da sorulan Garipoğlu, her şeyin bir anda olduğunu, nasıl olduğunu kendisinin anlamadığını savundu.

MÜNEVVER'İ KESMEYE NEREDEN BAŞLADIN?

Avukatın ''Münevver Karabulut'u kesmeye neresinden başladın?'' diye sorduğu Garipoğlu, ''Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum. Çok kötü oluyorum'' dedi.

Garipoğlu, müdafi avukatının ''Daha önce temizlik yapmış mı? İnsan vücudunda kaç litre kan olduğunu biliyor mu?'' soruları üzerine de daha önce temizlik yapıp yapmadığını hatırlamadığını söyledi. Bunun üzerine müdafi avukatı bir insan vücudunda 5 litre kan olduğunu vurgulayarak, bu kadar kanın eve yayılması durumunda bunun temizliğinin nasıl olması gerektiğinin düşünülmesi gerektiğini söyledi.

AVUKAT NEDEN ÜSTÜME GELİYOR ANLAMIYORUM

Avukatın bu sözleri üzerine Cem Garipoğlu, ''Olayı tam olarak hatırlamadığımı söylememe rağmen karşı tarafın avukatı neden bu kadar soru soruyor, baskı kuruyor anlamıyorum'' dedi.

Mahkeme başkanı da ''Soru sorma hakları var. Onun için soruyorlar'' karşılığını verdi.