BIST 9.693
DOLAR 35,22
EURO 36,68
ALTIN 2.965,39
HABER /  GÜNCEL

11 Eylül'ün provası Anıtkabir'e

Washington Post, 1998 yılında Metin Kaplan yanlılarının Anıtkabir’e uçakla saldırı yapmayı planlamalarının, 11 Eylül saldırılarının provası niteliğinde olduğunu iddia et

Abone ol

Amerika’da yayınlanan Washington Post gazetesi, 1998 yılında Metin Kaplan yanlılarının uçak kaçırarak Anıtkabir’e bir saldırı yapmayı planlamalarının, 11 Eylül saldırılarının provası niteliğinde olduğunu iddia etti. Washington Post gazetesinde Karl Vick imzalı makale, "Plan, kaçırılan bir uçağı ulusal bir simgenin üzerine doğru uçurmaktı. Yıl 1998, ülke ise Türkiye idi. Uçak inmek zorunda kaldı. Kayıtlar, kokpiti kontrol etmek isteyen aşırı İslamcıların aslında nasıl uçulacağını bilmediğini gösteriyordu" şeklinde başladı. "Bu küstah plan 11 Eylül 2001’in provası ise, aynı zamanda yedi yıl sonra Başkan Bush’un teröre karşı savaş tanımının da sebebi oldu" şeklinde devam eden makalede, eksik hazırlanan Türk saldırganların daha sonra sorgularında hilafetin yeniden getirilmesi için bu eylemi amaçladığını söylediği belirtildi. Atatürk’ün mozolesinin bir tepe üstünde olduğunu aktaran Washington Post, "1998’in sıfır noktası olan" mozolede Türk yetkilerin Atatürk’ün onuruna toplandıklarını belirtti. Makalede, saldırı girişiminin planlayıcısı olan ve kendini halife ilan eden Metin Kaplan’ın daha sonra Türkiye’de mahkum edildiği bildirildi. "İSTENMEYEN HİLAFET TAM OLARAK DA RADİKAL DEĞİL" Müslümanlar’ın tek bir bayrak altında toplanmasının "radikal İslam anlayışının temeli olduğu" belirtilen yazıda, ancak hilafetin bazı sıradan Müslümanlar tarafından da olumlu karşılandığı, Müslümanların hala kendilerini ümmetin bir parçası olarak gördüğü ifade edildi. Hilafetin geri getirilmesi fikrinin Hizbut Tahrir örgütünün de kuruluş amaçları arasında olduğunu belirten Washington Post, 19 yılında kurulan örgütün gizli ve hücreler halinde bir örgütlenmesi olduğunun ve 40 ülkede faaliyet gösterdiğinin tahmin edildiğini aktardı. Gazeteye konuşan yazar Ali Bulaç, halifeliğin hala toplumun hafızasında canlılığını koruduğunu savundu. Bulaç, "Şu anda Müslüman toplumu bir arada tutacak hiçbir şey yok" dedi. Makalede, geçtiğimiz baharda Global Attitudes araştırma şirketinin Türkiye’de yaptığı bir yoklamada ankete katılanların yüzde 43’ünün kendisini önce Müslüman, yüzde 29’unun da Türk olarak tanımladığı aktarıldı. Hizbut Tahrir’in Türkiye’deki üyelerinden olduğu belirtilen Ahmet Arslankaya, finaldeki stratejik amaçlarının, İslamiyet’i dünya geneline yaymak olduğunu söyledi.