BIST 9.550
DOLAR 34,53
EURO 36,14
ALTIN 2.966,05
HABER /  SPOR  /  FENERBAHÇE

Aziz Yıldırım'dan bomba sözler: Korkmadan geldim hainler kaçıyor

Şike davasında yargılanan Aziz Yıldırım, ''Yargıtay 6 yıl 3 ay hapis cezamı onadığında yurt dışında olmama rağmen özel uçak tutarak Türkiye'ye döndüm. Suçsuz olduğum için korkmadan geldim. Bu şerefsizlerin hepsi kaçtı ya da yakalandı. Hepsi vatan haini." dedi.

Abone ol

Yargıtay'ın 5'inci Ceza Dairesi'nin aldığı karar sonrasında şike yapmakla suçlandığı davada hakkında beraat kararı verilen Fenerbahçe Kulübü eski Başkanı Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 36 sanığın yargılandığı duruşmanın yeniden görüşülmesine başlandı.

Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'nda görülen davaya Fenerbahçe eski Başkanı Aziz Yıldırım ile eski yöneticiler, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç ve Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı. 

15 Temmuz mesajı
Aziz Yıldırım'ın davada yaptığı savunma şöyle; "Türkiye Cumhuriyeti Devleti içinde yaklaşık 50 yıldır yaptığı yuvalanma neticesinde başta eğitim, emniyet, yargı organları olmak üzere devletin her kademesine sızan ve nerdeyse dünyanın 160 ülkesinde benzer faaliyetlerde bulunan FETÖ/PDY TERÖR ÖRGÜTÜNE mensup hainler tarafından 15.07.2016 tarihinde DEMOKRASİMİZE VE MİLLİ İRADEYE KARŞI GERÇEKLEŞTİRİLEN hain darbe girişiminin 4. Yıl dönümünü yaşıyoruz. Ülkemizin her yerinde yapılan törenlerle şehitlerimiz anıldı. Bu vesileyle başta 15 Temmuz olmak üzere ülkemize hizmet ederken şehit düşen vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, mekanları cennet olmasını, gazilerimize acil şifalar, ailelerine de sabırlar diliyorum. 

''Usulsüz kararlar yüzünden bir kez daha huzurunuzdayız''
Bir yandan Sayın Cumhurbaşkanının önderliğinde, Milli Güvenlik Kurulunda alınan kararlar doğrultusunda güvenlik güçleri, yargı teşkilatı mensupları başta olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlar FETÖ/PDY Örgütü ile mücadele ederken öbür yandan FETÖ/PDY Terör örgütü ile iltisaklı olmaları nedeniyle emniyet ve yargı teşkilatından ihraç edilen kişilerce hazırlanan fezlekeler, iddianameler ve usulsüz kararlar yüzünden bir kez daha huzurunuzdayız. Nerdeyse 10 yılı bulan bu sürecin halen sonuçlandırılmamış olması vatandaş olarak adil yargılanma hakkımızı ihlal etmektedir. Bu durumu adalet kavramıyla açıklamak ne yazık ki mümkün değildir. 

İlk ifadelerimde söylediğim gibi bu dava sadece kendi başına Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe davası değildir. Bu dava şike davası değildir. BFETÖ terör örgütünün devleti ele geçirme projesinin ve düşüncesinin bir parçasıdır. Bu dava böyle görülmelidir. 

''Hala anlamayan hainler var''
14.02.2012 TARİHİNDE SİLİVRİ'DE DURUŞMA SALONUNDA "NE ŞİKESİ MEMLEKET ELDEN GİDİYOR" dediğimde ve TEMMUZ 2015 TARİHİNDE HABERTÜRK TELEVİZYONUNDA "...BU ÖRGÜT 50 BİN KİŞİYLE SİVİL İHTİLAL YAPACAK..." dediğimde bu gerçeği anlamayanlar oldu. Halen dahi anlamayan ve anlamamış gözüken hainler var. Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan ve Cumhurbaşkanlığı resmi internet sitesinde (www.tccb.gov.tr) raporda; 15 Temmuz Darbe Kalkışmasına giden süreçte, kurulan tuzaklar; kumpas davaları listesi ilan edilmiştir. Bu listedeki davalar Türkiye Cumhuriyeti Devletinin RESMÎ KARAR VE KARARLILIĞINI göstermektedir. Huzurdaki davada bu listede yer alan davaların bir tanesidir.

''İmkanları olmayan çocuklar devşirildi''
Yurtlar, dershaneler, okullar üzerinden ülkenin imkanları olmayan çocukları devşirildi. Bunlarla oluşturulan yeni yapılarla en yetenekli çocuklara ulaşıldı. Manevi olarak borçlandırılıp şartlandırılan ve yeteneklerine göre ayrıştırılan bu gençler; Devletin Ordu, Yargı, Emniyet, Mülkiye ve Maliye kurumlarına hain emellerin icrası için yerleştirildi.  Devletin önemli kurumlarına yasal görünümlü hilelerle; GİZLİ, KOD ADLARI KULLANILARAK HÜCRELER şeklinde yapılandılar.

''Önce bürokratik ve sivil görünümlü operasyonlar yapıldı''
Televizyonlar, gazeteler, sosyal medya destekli kanaat ve propaganda unsurları güçlendirildi. Üniversitelerin akademik kadroları dahi kaydırmalarla dolduruldu. Bu kişileri topluma KANAAT ÖNDERLERİ olarak sundular. Bir kısım yazar ve düşünürü dahi değişik vakıf, dernek ve organizasyonlar içinde vitrine çıkarttılar. Önce bürokratik ve sivil görünümlü operasyonlar yapıldı. Bu operasyonlarla toplum ürkütüldü ve korkutuldu. Adli ve bürokratik imamları vasıtasıyla devletin içinde ihalelerden davalara ve vergi sorunlarından sınavlara kadar her konudan rant ve güç elde ettiler. Bundan istifade etmek isteyenlerde bunlarla beraber olmuşlardır.

Fethullahçı örgütün tosladığı ilk duvar
Tümamiral Semih Çetin'in öz ifadesiyle; "....Aziz Yıldırım'ın, Fenerbahçe üyelerinin ve Fenerbahçe camiasının ördüğü sarı lacivert duvar, doludizgin ilerleyen Fethullahçı örgütün tosladığı ilk duvar olduğunun altını çizmek lazım...." Bu duvardan sonra da, yenilmez olmadıkları anlaşılmıştır. Bu dava başı dışarıda olan işbirlikçi örgütlere başkaldırıp direnmenin bedelini ödetme davasıdır. Tamamı hukuk dışı yöntemlerle oluşturulan bir kurgu üzerine kuruludur. Bu davanın her yönüyle hukuka aykırı olduğu,  birden fazla davanın (Ergenekon davası, FETÖ ÇATI DAVASI) kararı içinde hükme bağlanmıştır. Hukuka aykırı soruşturmalar ve kurgu deliller üzerine tamamı birbiriyle irtibatlı özel yetkili mahkeme ve yüksek yargı içerisindeki kolları vasıtasıyla geldiğimiz nokta şu an önünüzde durmaktadır.

SAYIN BAŞKAN, DEĞERLİ HEYETİNİZİN ÖNÜNDEKİ BU DAVADA;

-Ya Türkiye Cumhuriyetinin dürüst ve yürekli vatandaşları olarak FETÖ ÖRGÜTÜNE hak ettikleri ağır tokat vurulacak 

-Veya FETÖ kumpasları sürüncemede bırakılarak canlı tutulacak ve bu hain örgüte can suyu verilmiş olacaktır.

Türk adaletinin vereceği karar buna ilişkin olacaktır. 

''Mehmet Berk isimli kişi tarafından hazırlanmıştır''
Yukarıdaki açıklamalarım ışığında şunu açıkça ifade etmeliyim ki, yargılanmamıza dayanak gösterilen iddianame şekli olarak bir hukuk metni olarak kabul edilse de gerçek anlamda bir hukuk metni olarak kabulü mümkün değildir. Zira bu metnin hukuki bir metin olabilmesi için öncelikle bir Cumhuriyet Savcısı tarafından düzenlenmiş olması gerekmektedir. Mahkemenizdeki 2020/21 esas sayılı davanın iddianamesi, HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU GENEL KURULUNUN, 24.08.2016 tarih ve 2016/426 sayılı kararı ile ihraç edilen ve halen firari durumda olan Mehmet Berk isimli kişi tarafından hazırlanmıştır.

Nitekim 14.02.2012 tarihinde Silivri Cezaevi yerleşkesi içindeki mahkemeye çıktığımız ilk gün, durumun vehametini anlatabilmek için NE ŞİKESİ MEMLEKET ELDEN GİDİYOR tespitimi kamuoyuyla paylaştım. 

''Fetullahın P....ri Yıldıramaz bizleri''
Böyle bir atmosferde adeta bizleri tutukluluk adı altın rehin alan örgüt mensupları 02.07.2012 tarihinde Suç örgütü kurduğumuz, şike ve teşvik primi verdiğimiz gerekçesiyle bana ve arkadaşlarıma ceza vererek toplumu sindirmeye ve güç gösterisi yapmaya devam etmiştir. Ancak FETÖ ÖRGÜTÜ saldırdıkça bizlerin ve bize inanan Fenerbahçelilerin mücadele azmi de bir o kadar artmaya devam etmiştir. Bu örgüte karşı ilk kitlesel sokak direnişini Fenerbahçe taraftarları "......Fetullahın P....ri Yıldıramaz bizleri......" sloganları eşliğinde başlatmıştır. Fenerbahçeli olmayan ancak yurt sever duruşları nedeniyle mücadelemizde bize destek olan pek çok insanda yanımızda durarak bize güç vermiştir.   

Tüm bu değerlendirmeler ve gelişmeler dikkate alınarak FETÖ KUMPASI SONUCU AÇILAN HUZURDAKİ DAVA DOSYASINDAN BENİM VE ARKADAŞLARIMIN YENİDEN BERAATİNE KARAR VERİLMESİNİ arz ve talep ederim.

Saygılarımla AZİZ YILDIRIM."

BU FOTO GALERİYE BAKIN
Fatih Terim istedi 3 eski Aslan yuvaya dönüyor
Foto Galeri Fatih Terim istedi 3 eski Aslan yuvaya dönüyor Galeriye Gözat