Aziz Sancar, “Bilime politika ve din karıştırmayacaksınız. Bu, Türkiye’de çok ciddi bir sorundur. Torpilsiz liyakate dayalı bilim olmadıkça, Türkiye asla ilerleyemez” dedi
Abone ol“Gavurmuş, dine inanıyormuş, inanmıyormuş. Bırakın bu işleri kardeşim” diyen Aziz Sancar, “Bilime politika ve din karıştırmayacaksınız. Bu, Türkiye’de çok ciddi bir sorundur. Torpilsiz liyakate dayalı bilim olmadıkça, Türkiye asla ilerleyemez” dedi
TEKNOFEST'in açılışı için gelen Nobel Ödüllü Türk Bilim İnsanı Prof. Dr. Aziz Sancar, Türkiye’nin bilimdeki gelişimiyle ilgili SÖZCÜ’ye konuştu. “Bilimin Türklere Katkıları' adlı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve bilim insanlarına yaptığı özel sunumun detaylarını da anlatan Sancar, bilim-politika-din üçgenine dikkat çekti.
Türkiye'de ciddi bir sorun
Bilim İnsanı Prof. Dr. Aziz Sancar sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilime politika ve din karıştırmayacaksınız. Bu, Türkiye'de çok ciddi bir sorundur. Bunu izah etmeye gerek yoktur. Bunu herkes biliyor. Bu sorun oldukça, biz doğru düzgün bilim yapamayız. Bunun öbür tarafı da var. Bilim adamları da din ve politikaya karışmayacak.”
Türkler artık kafalarını kullansın
“Müslümanım dediğimde, ‘Bilim adamı nasıl Müslüman olur?' diye bakılıyor. Türkler artık kafalarını kullansın. Bir çok bilimsel kuruluşlar var. Oralara, ‘Ben Allah’a inanıyorum' diyeni eşikten sokmazlar. ‘Gavurmuş, dine inanıyormuş, inanmıyormuş.' Bırakın bu işleri kardeşim. Eğer doğru dürüst bilim yapıyorsa, bırak bilimini yapsın.”
Torpille ilerlemeyin
“Politikacılar bilimin dışında kalsın, bilim insanları da politikaya karışmasın. Liyakata bağlı bilimsel destekleme yapılsın. Bilimsel desteklemeler, laboratuvar imkanları, iş imkanları, profesörlük unvanları vermek gibi işlerde, ‘akrabaymış, bir tanıdığın oğluymuş kızıymış gibi işleri bıraksınlar.”
Liyakate saygı duyun
“Beni bile, ‘Bir tanıdığın oğlu, kızı torpil yap' diye arıyorlar. Bu devam ettikçe biz ilerleyemeyiz. Torpilsiz yani liyakate dayanan bilim olmadıkça Türkiye asla ilerleyemez. Liyakati çok büyük harflerle yazmalıyız. Liyakata dayanan bilim adamına saygı duyulmalı. Bilinçli ve çok güzel çalışıp üreten bilim insanları rahat bırakılmalı. ‘Yok sen kanseri tedavi et. Yok sen Covid'e çare bul' diye de zorlamayın.”
Eğitime eşit erişilemiyor
“Türklerin bilimde söz sahibi olması için ne yapılması gerekiyor?” sorumuzu Sancar, “Bilimle uğraşmak demek bilim insanı yetiştirmek demek değildir. Birincisi, temel bilimlere eğitimde öncelik verilmeli. İkincisi de kız ve erkek çocuklara eğitim alma ve bilimde fırsat eşitliği sağlanmalı. Türkiye'de şu anda kız ve erkek çocukları eğitime eşit erişemiyor” diye cevapladı.
Doğu'daki kızlara haksızlık
“Özellikle de bizim Doğu'da okula giden çocukların yüzde 90’ı erkek çocukları. Anne babalara da sesleniyorum; Kızlarınıza haksızlık etmeyin. Yüreğinizde memleket sevgisi varsa, bunu kızlarınıza yapamazsınız. Okula gönderilmeyen, çok çok başarılı kızlarımız var. Ben lisede okurken, rekabet ettiğim tek kişi, okul birincisi olan bir kızdı. Türkiye'de sonra çok büyük bir insan oldu.”
Buluş için zeka yetmez
“Çocuklara çok erken yaşlarda deney yaptırılmalı. Ne kadar teorik olursa olsun, pratik yoksa bilimsel buluş yoktur. Ben çok çektim. Eğer çok erken yaşlarda ilkokulda bile çok basit deneyler yapılırsa, çocuklar el alışkanlığı kazanır. Çünkü bilim elle yapılır, makine ile yapılmaz. İstediğin kadar zeki ol veya orijinal fikirlerin olsun onları deneyeceksin. Zeka tek başına buluş için yetmez.”