BIST 9.660
DOLAR 34,61
EURO 36,35
ALTIN 2.929,67
HABER /  GÜNCEL

Aziz Kocaoğlu: İttifak, bir oyundur

İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Aziz Kocaoğlu, partilerin seçim öncesi kurdukları ittifakın bir 'oyun' olduğunu ileri sürdü.

Abone ol

Bornova Şeytan Deresi hafriyat atıkları depolama sahasında 47 bin fidan toprakla buluştu. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ağaçlandırma törenine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Bornova Belediye Başkanı CHP'li Olgun Atilla, İzmir Orman Bölge Müdürlüğü Başkan Vekili Mehmet Erol, bazı ilçe belediye başkanları, partililer ve vatandaşlar katıldı. Törenin açılışında konuşan Bornova Belediye Başkanı Olgun Atilla, bir hafriyat alanının toprakla buluştuğunu belirterek, çocuklarla birlikte alana fidan dikileceğini söyledi. 31 Mart sabahına 99 gün kaldığını hatırlatan Başkan Atilla, "İzmir'de hep sevgi kazanacak, halkın dediği olacak" dedi.

İzmir Orman Bölge Müdürlüğü Başkan Vekili Mehmet Erol ise kısa bir sürede alanın bir ormana dönüşeceğini belirterek, "Biz ormancılar olarak Aşık Veysel gibi yüzü yırtılmış toprakları gördükçe mutlu oluyoruz. Bu güzel çalışmada emeği geçenlere teşekkür ederiz" diye konuştu.

Göreve geldikleri günden itibaren ağaçlandırmaya büyük önem verdiklerini anlatarak sözlerine başlayan İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu ise, rehabilite edilen moloz döküm sahaları ve ağaçlandırılan alanlarla ilgili bilgi verdi. Tüm ihalelerde yer alan bir maddeyi hatırlatan Kocaoğlu, "İhalelerde, maden, taş ocağı sahası ve terk edilmiş bütün alanlarda iş bittikten sonra, alanların doldurulacağı ve ağaçlandırılacağı yazar. Bizde bu iş böyle olmuyor. İşi biten terk edip gidiyor. Erozyon ve kötü görüntüler ortaya çıkıyor. Şeytan Deresi'nde ağaçlandırma başlamadan önce alanı yürüyerek gezdim. Burada bin 200 dönüme 47 bin ağaç dikiyoruz. Gaziemir Evka'da 23 hektar alana bin 500 ağaç diktik. Buca Kırıklar'da 51 hektara 2 bin 600 ağaç diktik. Bornova Gökdere'de 189 hektar alana 18 bin 300 ağaç diktik. Güzelbahçe Yelki'de 43 hektara 10 bin 400 ağaç diktik. Fatmacık Kayası'na 4 bin 200 ağaç diktik. Koyundere'de çalışmalar devam ediyor. Biz bu yerleri Orman Bakanlığı'ndan kiralıyoruz. Şeytan Deresi'nde bu ağaçları dikmek için 3 milyon 80 bin lira para ödedik. Yelki'ye 4 milyon 137 bin lira ödedik. İzmir Büyükşehir Belediyesi moloz döküm sahalarına bugüne kadar 15 milyon 500 bin lira rehabilite parası ödemiştir" dedi.

Özel sektörden moloz dökmek için çok düşük ücretler aldıklarını ifade eden Başkan Kocaoğlu, şehri kirletenler olduğunu belirterek, kaçak moloz dökenlerin takibini sürdüreceklerini dile getirdi.

KÖRFEZ GEÇİŞİ PROJESİNE DEĞİNDİ
Körfez geçişi projesinin iptaliyle ilgili açıklama yapan Kocaoğlu, "Bu iptal kararı belediyemizin bir yerlerden rica ederek yaptırdığı bir iş değildir. Zaten yapacaksak, kendimiz yapıyoruz. Yargıya gideceksek, kendimiz gideriz. Bizim iyi niyetimiz ve merkezi hükümete destek olma yaklaşımız yerel seçimlerde 'bizi engellettiler' diye seçim malzemesi yapılmaz umuyorum" dedi.

'GÖRDES BARAJI DELİK'
İzmir'deki su tartışmalarına da değinen Kocaoğlu, şunları söyledi:

"İzmir'in suyu ile ilgili bir bölge müdürü '2040 yılına kadar İzmir'deki su sorununu hallettik' demiş. Seçim yaklaştıkça il bölge müdürlerine laf düşmez. Bir çevre ve şehircilik il müdürü bizimle uğraşıyordu, gitti. Sonra sağlık müdürü bizimle uğraşıyordu neyse konuştuk, sustu. AK Parti'nin 16 yıllık iktidarında İzmir'in su ihtiyacını karşılamak için 27 milyon metreküp Gördes Barajı'ndan su bizim bulduğumuz yöntemle gelmiştir. Gördes Barajı'ndan İzmir'e su gelmiyor. Çünkü baraj delik, su toplanamıyor. Yüzde 11-12 seviyesini geçmiyor, o da dip suyu olduğu için kullanılamaz. Gördes'ten Belkahve'ye kadar gelecek olan hat bitmemiştir, bize teslim edilememiştir. Aksaklıkları tamamlanırsa biz burayı teslim alırız, dedik. Bizim sorumluluğumuzda olan Belkahve'deki arıtma bitmiştir. 3 yıldır teslim alamıyoruz. Çünkü su bulup, test edip, kabul edemiyoruz. Buraya gelen suyun Buca'ya aktarılması lazım. Buca tünel sistemi, devletin sorumluğundadır. Bitirilse ne olur, barajda su yok, baraj delik arkadaş. Bunu sayın Cumhurbaşkanına 'İzmir'in suyunu biz getirdik' diye sürekli söyletmek, hafızalara bunu yerleştirmek üzere yapılmaktadır. Devlet başkanımıza her hafta bu konuda cevap vermek zorunda kalmaktan dolayı bir vatandaş olarak üzülmekteyim. Beydağ sulama göletidir. Oradan da su gelmemiştir."

ŞOV YAPMAKLA SUÇLADI
İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bir ayrım ve çifte standart uygulandığını iddia eden Aziz Kocaoğlu, "İzmir Büyükşehir Belediyesi bu vatanın belediyesi değil mi? Bu ayrım çifte standart niye yapılır?" diye sordu. İzmir'i Aziz Kocaoğlu'ndan daha iyi tanıyanlar olduğu yönünde bazı söylemlerde bulunulduğunu da anlatan Kocaoğlu şöyle konuştu:

"Varsa helal olsun derim. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 597 köyü karış karış gezen, her 100 dönümde ne olacağını bilen benden başka adam varsa buyursun gelsin. İzmir sadece Konak değildir, Kordon değildir diyenler var. İZSU geçen sene Gültepe'nin sadece yağmur suyu için proje yaptı. 28 milyon lira yağmur suyunu denize ulaştırmak için yatırım yaptı. Bilmeyene kolay gelir. Önce bir işin nasıl yapılacağını bileceksin. Balçova arsa mağdurları her seçim arifesinde ortaya çıkar. Çünkü sorunlarıyla sadece Aziz Kocaoğlu ilgilendi. Tapulu Balçova arsa mağdurlarının imardan ve belediyeden hiçbir sorunu yoktur. Müracaat ettiklerinde bin 642 mağdurun oturacağı daire 100 metrekare hesabıyla ve altyapıda kullanılmak üzere 600 daireli imar durumu çıkmıştır. Yerin durumu bundan fazlasına jeolojik olarak izin vermiyor, engebeli arazidir. Blokların konacağı yerler bile zemin etütlerinden sonra belirlenmiştir. Şov ayrı bir şeydir, yapanı bağlar."

'STATLARLA İLGİLİ SÖZÜMÜZÜ YERİNE GETİRDİK'
Vapurlara takviye olsun diye kiralama yapıldığını söyleyen Aziz Kocaoğlu, "Bu vapurların çalışmadığı, körfeze uygun olmadığı ile ilgili eleştiriler var. Bu abesle iştigal etmektir, boş işle uğraşmaktır. Seçim geldi, stat konuşmaları başladı. Ben iki stat sözü verdim. Bornova Belediyesi ile birlikte birini bitirdik Göztepe şampiyon oldu. Tire'de belediye arazisi bulup stadı bitirdik. Sözümüzü yerine getirdik. İsterdim ki stadın birini kuzeyde, Örnekköy'de Karşıyaka Spor Kulübü'ne spor kompleksi olmak üzere yapsaydık. Diğerini de Tınaztepe Kampüsü yanında 300 dönüm otoban şantiyesi olarak kullanılan yerde Göztepe için 35 bin kişilik şehir stadı yapalım. Bunu uğraştık, ikna edemedik. Neden Güzelyalı'nın kalbine, Karşıyaka Yalı'ya bu yapılır?  İddia ediyorum Güzelyalı stadı bittiği zaman spor yapılacak, maç izlenecek ama onun altındaki alışveriş merkezini hep beraber göreceğiz. Karşıyaka Yalı'daki de aynı" dedi.

İTTİFAK ELEŞTİRİSİ
Yaklaşan yerel seçimler öncesi partilerin kurdukları ittifaklarla ilgili görüşlerini açıklayan Başkan Aziz Kocaoğlu, şunları söyledi:

"Çok uzun süredir siyasetle uğraşıyorum. Yerel seçimlerde Türkiye'de ittifak yakalandı. Genelde oldu, yerelde de olur, itirazım yok. Ama illeri paylaşmak, ilçeleri, meclis üyeliklerini paylaşmak olmaz. Siyaseti partililer götürür. Örgütleri vardır, örgütlerin hassasiyetleri vardır. Koskoca CHP, cumhuriyeti kuran parti, 'Ben şu şu illerde seçime girmiyorum, onu şu partiye bıraktım' diyemez. Ben hiçbir partiye söylemiyorum. Siyaset bilimi açısından konuşuyorum. Hangi partinin şemsiyesi daha büyük, AK Parti. Kim ittifak yapacaksa, onların listesinden aday gösterilir. Kazanır, sonra partisine geçer. Lokomotif parti CHP, kim ittifak yapacaksa belediye başkanını da oradan gösterebilir, ama sandığa CHP girer, sandığa AK Parti girer. Sadece CHP için değil, ülkenin geleceği için söylüyorum. Demokrasiyi güçlendirecek olan siyasi partilerdir. Siyasi partilerin güçlü olması, tabanını koruması gerekir. Bu bir oyundur. Bir sürecin en önemli kararıdır. Bu başkanlık sistemiyle birlikte sistem, iki partili sistemi dayatmaktadır. İki partili sisteme gidişin, partileri savurmanın ittifakıdır. Sonunda bir parti güçlü çıkacak. Diğerleri yara alacak. İttifaka evet. Ben aday değilim, bunu sadece siyasete gönül vermiş, hizmet etmiş, İzmir'e 15 sene belediye başkanlığı yapma onuruna ulaşmış bir vatandaş olarak söylüyorum."

İZMİR MODELİNİ ÖRNEK GÖSTERDİ
Son olarak ülkedeki kriz ortamından söz eden Kocaoğlu, "Konkordatolar, ödeme zorlukları almış başını gidiyor. 31 Mart'tan sonrası için ciddi kaygılarım var. Türkiye Cumhuriyeti bu ekonomik modelden, 'borçlan yatırım yap, devam et' modelinden kurtulmak durumundadır. Tasarruf etmek, katma değerli ürünler üretmek, ihracat yaparak ekonomiyi büyütecek sektörlere yatırım yapmak durumundadır. Giderek ekonomi zayıflıyor. Dışa bağımlılık arttıkça, siyasette de bağımlılık artmaktadır. Ülkenin bağımsızlığı için üreteceğiz, tasarruf edeceğiz. Türkiye'nin önündeki en önemli sorun, ekonomik büyüme seferberliğidir. Bunun başlayacağı yer tarımdır. İşte İzmir modeli" dedi.