Belgeselde, İstanbul'un kutsallığı, esrarengizliği, mistikliği, tarihi ve kültürel yönleri bir bütün olarak ele alınıyor.
Abone olİstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti (AKB) Ajansının desteğiyle hazırlanan ''Aziz İstanbul'' belgeselinin galası yapıldı. Yönetmenliğini Necmi Aydın'ın üstlendiği, senaryosunu Gülcan Tezan'ın yazdığı belgeselin İTÜ Ayazağa yerleşkesindeki gösteriminde konuşan İstanbul 2010 AKB Ajansı Sinema Bölümü Direktörü Yusuf Kaplan, böyle bir projeye destek vermekten mutluluk duyduklarını söyledi.
İstanbul'un, adına böyle bir belgesel yapılan dünyadaki üçüncü şehir olduğunu ifade eden Kaplan, ''Aziz İstanbul''un bir baş yapıt olduğunu kaydetti.
Kaplan, ajans olarak hazırladıkları veya destek verdikleri film, belgesel gibi etkinliklerin hiçbirinde ideolojik ayrım yapmadıklarını ifade etti.
İstanbul'un mekansal ve zamansal izdüşümlerinin modernist anlatımlarla çözümlenemeyeceğinin vurgulandığı belgeselde, ''Azizlik'' sıfatının sadece tarihsel kişilere ait olmayıp, aynı zamanda mekanın da kimliği haline gelebileceği anlatılıyor.
İstanbul'dan ''Dünyanın en kadim şehirlerinden biri'' olarak bahsedilen belgeselde, İstanbul'un kutsallığı, esrarengizliği, mistikliği, tarihi ve kültürel yönleri bir bütün olarak ele alınıyor.
Azizlik sıfatının, İstanbul'u diğer dünya kentlerinden farklı kıldığı anlatılan belgesel, kültürel bir tanıtım belgeseli olmasının ötesinde keşfedilişinden bugüne şehrin tarihinde öne çıkan ve şehri aziz kılan kişileri, mekanları ve diğer figürleri farklı bir perspektifle gözler önüne seriyor.
Konstantin'den Jüstinyen'e, Fatih Sultan Mehmet'ten Eyüp El Ensari'ye, Şeyh Galip'ten Mimar Sinan'a, Dede Efendi'den Yahya Kemal'e kadar İstanbul'a kimlik biçen ruh mimarlarının yer aldığı belgeselde, Lübnanlı ünlü yazar Amin Maalouf, Avrupalı tarihçi Gilles Weinstein, gazeteci-yazar David Barchard, sanat tarihçisi Prof. Dr. Semavi Eyice, Prof. Dr. Murat Belge, Prof. Dr. İskender Pala ve Aziz Mahmud Hüdai Vakfı Başkanı Hasan Kamil Yılmaz ile İstanbul üzerine yapılan röportajlar da bulunuyor.
Yapımı 6 ay süren belgeselin proje tasarımını Hüsnü Kılıç üstlendi, görüntü yönetmenliğini Henri Habans, sanat yönetmenliğini ise Zekeriya Çakmak yaptı.