BIST 9.725
DOLAR 35,19
EURO 36,69
ALTIN 2.970,15
HABER /  GÜNCEL

Azıcık stresim, kaygısız başım

Dokuz Eylül Üniversitesi psikologlarından Meral Oğuz, her insanda bir parça stres bulunması gerektiğini belirtti.

Abone ol

Dokuz Eylül Üniversitesi psikologlarından Meral Oğuz, her insanda bir parça stres bulunması gerektiğini belirterek, ''Bu yoksa motive, verimli ve üretici olamayız'' dedi. Dokuz Eylül Üniversitesi psikologlarından Meral Oğuz, her insanda bir parça stres bulunması gerektiğini belirterek, ''Bu yoksa motive, verimli ve üretici olamayız'' dedi. Emniyet Genel Müdürlüğü Eğitim Daire Başkanlığı ve İzmir Emniyet Müdürlüğü'nce, 11 ilin emniyet müdürlüğü personeli ve 4 polis yüksekokulu öğrencilerine yönelik olarak düzenlenen ''Etkili Liderlikte Stresle Mücadele ve Problem Çözme Teknikleri'' konulu seminer, İzmir Defterdarlığı'nın Alsancak semtindeki binasında başladı. İzmir Emniyet Müdürü Halil Tataş, seminerin açılışında, bu tür seminerlerin düzenlenmesindeki amacın emniyet teşkilatını daha ileriye götürmek olduğunu söyledi. Tataş, ''Emniyet teşkilatı, çok zor şartlar altında çalışan bir teşkilattır. Bu bakımdan teşkilatı yeniden gözden geçirmekte fayda var. Yaptığımız işte çok fazla stres var. Stres, insanı, meslek hayatının dışında gündelik yaşamında bile olumsuz etkileyen çağımızın hastalığıdır'' dedi. Dokuz Eylül Üniversitesi psikologlarından Meral Oğuz, stresi, ''dışsal ve içsel etkilerle oluşan organizasyonun yarattığı tepkilerin tümü'' olarak tanımladı. Oğuz, stresin ''ekonomik, politik ve sosyal'' çeşitlerinin bulunduğunu, bunlarda meydana gelecek eksikliklerin kişide kaygı, korku, karamsarlık ve depresyon gibi ruh hallerinin oluşmasına neden olduğunu söyledi. Stresle başa çıkmanın yollarını, ''kişinin kendisiyle diyalog halinde olması'' ve ''zamanı etkili kullanması'' olarak ifade eden Oğuz, şöyle devam etti: ''Bir kişi işine iyi konsantre oluyorsa, performansı iyi ise stres aralığı normaldir. Kişinin bu aralığı koruması gerekir. Stresin çok da düşük olmaması gerekir. Her insanda bir parça stres bulunması gerekir. Eğer bu stres yoksa motive, verimli ve üretici olamayız. Çok az stres de konsantre olmamızı engeller. Aşırı stres altında olduğumuz durumlarda solunum ve gevşeme egzersizleri yapmalıyız. Bu egzersizler bizim yeniden işimize olan konsantrasyonumuzu sağlar.'' Oğuz, problem çözme konusunda öncelikle ''problemi saptamak'' gerektiğini belirterek, ''Problemi somutlaştırmak ve parçalara ayırmamız gerekir. Bu bize problemi doğru olarak saptamamızı sağlar. Bunu belirledikten sonra eyleme geçilmesi gerekir'' dedi.