Az bile yazmışım!
Katletmeyi, yakmayı, yıkmayı bu kadar sevip de "Ama biz barış istiyoruz" diyen başka bir terörist grup var mıdır acaba yerküre üzerinde merak ediyorum..
Bir yazı yazdım, sayısız küfür hakaret ve tehdit aldım. Kan
kokusu almış vampirler gibi saldırdılar dört bir koldan..
"Adresini aldık, öleceksin" diyenden, mezardaki
ölüye bile küfredenine varıncaya kadar ağızlardan salyalar
boşaltarak saldırdılar..
Sebep?
Kürtlere hakaret etmişmişim.
Beyin bu kadarına yetiyorsa ne diyeceksin..
Topu topu iki kelime öğrenmiş..
Nedir o iki kelime?
Türk isen "Kesin Kürt düşmanısın" diyor..
"Kardeşim ben de Kürdüm" diyorsan o zaman da
"E o zaman asimile edilmiş sahte Kürtsün" diyor..
Üçüncü bir kelime yok bilgi haznesinde.. Ne bekleyeceksin bu
beyinden? Üçüncü cümlesinde "Seni öldürürüm"
diyor..
O da olmazsa tırışka şeylerle kendini mutlu ediyor..
Mesela o yazıdan sonra tuttular İnternethaber'in Facebook fan
sayfasını ve benim kişisel sayfamı hack ettiler.. Öcalan'ın
resimlerini koydular, Atatürk'e ve tek bayrak, tek vatan, tek
millet diyenlere hakaretler küfürler yağdırdılar..
Yarım saat içinde kimliklerini ortaya çıkarınca herşeyi bırakıp
kaçtılar inlerine saklandılar.. Tıpkı dağdaki demokrasi havarisi
ağabeyleri gibi.. Biri Bitlis'ten, bir diğeri Ankara"dan, öteki de
Diyarbakır'dan gece yarısı girip sayfaları ele geçirmişler..
İsimlerine, IP numaralarına, ev adreslerine varıncaya kadar
herşeylerini tespit ettik..
Savcılık hepsini tek tek keklik gibi avlamak için operasyona
hazırlanırken, İnternethaber olarak bir karar aldık ve davacı
olmadık..
Türkiye hakikaten kritik bir dönemeçte.. Bu sıcak dönemde bu
bilgisayar böceklerini aldırıp da gerginliğin bir diğer parçası
haline gelmeyelim, "Bakın Kürtler hangi sebeplerle
gözaltına, karakollara alınıyor, işkenceler görüyor"
iftiralarına alet veya gerekçe olmayalım diye davacı olmama kararı
aldık
Yapılanlar, yazılanlar ve iğrenç tehditler bizi ürkütmüyor,
korkutmuyor.. Bu tür şeylere takılsak 11 yıldır inançla, inatla
burada olmazdık..
Tepki çeken o yazıyı, "Acaba çok mu ağır yazmışım"
diyerek tekrar gözden geçirdim.. Aksine, aklıma sonradan gelen bazı
örnekleri o yazıya eklemediğim için pişman bile oldum..
"Sen bizi Lut Kavmi'yle, Ebrehe'nin Ordusu ile nasıl
karıştırırsın?" diye yakınıyorlar.. Verdiğim örnekler
birebir benzeşince de apışıp kalıyorlar..
Tekrar ediyorum buradan..
30 bin kişinin katili olann, bugüne dek sayısız kadın teröriste
tecavüz ettiği belgelerle ortaya çıkan Abdullah Öcalan için
"Bizim peygamberimizdir" diyerek Hazreti
Muhammed'i reddeden veya reddedenlere karşı gıkı çıkmayan siz değil
misiniz?
Tüm İslam aleminin en mukaddes ibadeti olan Allah'ın emri Namaz'la
dalga geçmek için dağ yamaçlarında inlerde saf tutup kıkırdayan,
yellenen ve buna kahkahalarla gülen siz değil misiniz?
"Biz T.C.'nin imamlarının peşinde Namaz kılmayız"
diyerek teröre, katle, yakmaya, yıkmaya ve yağmalamaya
"Evet" fetvası veren özel imamlar bulup ardında
saf tutan siz değil misiniz?
Öldürmeyi bir hak gibi gören, asker olsun olmasın, büyük küçük,
yaşlı kadın demeden katleden siz değil misiniz? Bir Türk'ün öldüğü
veya öldürüldüğü haberini aldığınızda halay çekip bir ölü bedenin
üzerinde tepişen siz değil misiniz?
Bunlara cevap vermek zorundasınız.. Ik-mık yapıyorsanız bu toplumun
gözünde azmış sapmış kavim olmaktan öteye gidemezsiniz..
Bazıları bıngıldak kadar beyniyle bizi Kürt halkının düşmanı olarak
göstermek için gayret sarfediyor.. Bunları söyleyenler,
gerçek Kürtlerin ayağının altındaki çamur dahi etmeyecek kanı
bozuklardan başka kimse değil.. 11 yıldır bu gazetede
"Yapmayın... Her Kürt terörist değildir" dediğimiz
için zaman zaman bizi PKK'lı ilan edenler şimdi çıkmış,
"Irkçılık yapıyorsunuz. Kürt Türk kardeştir"
diyor. Yemişim sizin kardeşlik anlayışınızı!..
Gerçek Kürtleri mi arıyorsunuz?
Onları şehit cenazesinde Kürtçe ağıtlar yakarken bulabilirsiniz..
Onları camilerde el açıp "Sen bu vatan hainlerini kahret.
Sen benim ülkeme zeval getirme Allah'ım" derken
bulabilirsiniz.. Çok yürekliyseniz gidin şehit babasına ve
annesine, "Ya dağdakiler de Kürt onlar da
kardeşimiz" deyiverin..
Habil ile Kabil de insanlık tarihinin ilk kardeşleriydi.. Ben
diyorum ki kardeş katili Kabil'in yolundan gidip Habil'i, Habilleri
yok yere öldüren dağdaki Kabiller benim kardeşim değil.. Siz kardeş
ilan ediyorsanız alın başınıza çalın..
Tarih kitapları hainlerin, azmış kavimlerin nasıl son bulduğunu
anlatan sayfalarla doludur demiştik.. O sayfalarda bir şey daha var
ki o da şudur: Her hain, her azmış kavim kendi sonunu getirecek
kahramanı kendi eliyle yetiştirir..
Hazreti Musa bizzat Firavun'un sarayında yetişmedi mi? Yeryüzünün
Tanrısı gibi davranan Firavun'un tanrılığını bitiren onun kutsal
asası olmadı mı?
Hazreti Muhammed Kureyş Kabilesi'nin içinden yetişmedi mi?
Kendisine en çok güvenen Ebu Cehil değil miydi? Tek başına da olsa
Hira Nur'dan aldığı mesajı işkenceler görmek, horlanmak dışlanmak
pahasına bir azgın kabilenin önünde yıllarca haykırıp zafere
ulaşmadı mı?
Allah'ın varlığına ve Hazreti Muhammed'in onun resulü olduğuna
inandığım gibi inanıyorum ki, çağımızın Ebu Cehili Öcalan'ın ve
onun kan delisi örgütünün sonunu getirecek olanlar da yine
çağımızın Kureyş kabilesinin içinde yaşayan, vatan sevgisi taşıyan
gerçek Kürt kardeşlerimizden başkası olmayacak!
Savaştığı düşmanlarının putlarına bile saygı duyan ve onu düştüğü
yerden kaldıran bir Selahaddini Eyyubi veya "1000 yıllık
kardeşliğe kılıç çekecek hiç kimse Kürt olamaz. Bu kardeşliği kimse
bozamaz" diyen bir Bediüzzaman Said'i Nursi o kürtlerin
arasından mutlaka çıkacak..