BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  POLİTİKA

Aytun Çıray 'Böyle nah oy alırsınız' diyen Hulusi Akar'a cevap verdi! Büyük bir korku içinde...

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, TBMM'de Türk askerine çuval geçiren ABD'lu komutandan ödül almasını eleştiren İYİ Partili Aytun Çıray'a *Böyle nah oy alırsınız, bozulmuşsun" dişe bağırdı. Aytun Çıray, bugün Hulusi Akar)ın o sözleriyle ilgili açtı ağzını yumdu gözünü...

Abone ol

TBMM'de yapılan Milli Savunma Bakanlığı bütçe görüşmeleri sırasında İyi Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray ile Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar arasında sert tartışmalar yaşandı. Aytun Çıray'ın "Türk askerinin başına çuval geçirten ABD'li komutandan neden madalya aldınız? Reddetseydiniz Genel Kurmayş Başkanı olmanız mı engellenirdi?" sorusu üzerine Hulusi Akar, "Kamerayı koymuşsun önüne, bunları yayınlayıp şov yapacaksın, oy alacaksın. Nah alırsın böyle oy, bozulmuşsunuz" dedi.  Çıray tartışmaya ilişkin olarak, Uğur Dündar'a konuştu ve "Hulusi Akar'da muaz­zam bir kibirle karışık derin bir korku da hissettim" dedi. İşte Çıray'ın o açıklamaları...

- Öfke patlaması da diyebilirsiniz, yirmi yıllık bir iktidarın ortaya çıkardığı kibir ve yozlaşmadan kaynaklanan saldırganlık da… Sayın Dündar, İngiliz tarihçi Lord Acton'ın çok ünlü bir sözü vardır:  “Güç yozlaştırmaya eğilimlidir ve mutlak güç mutlaka yozlaştı­rır.”  Burada “mutlak güç” ten kasıt otokratik rejimlerden başlayarak faşizme uzanan çizgidir. İçinde yaşadığımız 16 Nisan “ucube” rejimi böy­le bir çizginin üzerindedir.

- Halbuki demokratik parlâmenter rejimlerde, güçler ayrılığı, denge ve denetleme mekanizmaları ve özgür basın, yozlaşmayı sınırlar. İşte bu yüzden bizim İYİ Parti ola­rak, Sayın Meral Akşener lider­liğinde görev edindiğimiz hedef, mutlak kuvvetler ayrılığına dayalı demokratik parlamenter rejimi çağın şartlarına uygun olarak inşa etmektir. Buradaki “mutlak” tanımlamasının altını tekrar çizmek istiyorum.

"Akar'da muaz­zam bir kibirle karışık derin bir korku da hissettim"

"Hulusi Akar'ın size karşı sergilediği hid­deti ve o akıl almaz küfre varan tavrı da bu çerçevede mi değerlen­diriyorsunuz?" sorusuna Aytun Çıray,  şu cevabı verdi

- Ben Akar'da muaz­zam bir kibirle karışık derin bir korku da hissettim. Kısa­ca Akar korkuyor. Çünkü, tu­tanakları okuyanlar, diğer sorula­rımla onların kof yerlilik ve millilik iddialarını, sözde anti- Amerikancı politikalarını ve FETÖ ile sahte mücadelelerini ifşa ettiğimi göre­cekler.

- Mesela bu ucube rejimin oluşmasındaki payını hatırlattım. 15 Temmuz hain FETÖ Dar­besi ve isyan teşebbüsü esna­sında TSK'nın başındaki kişi sizdiniz, dedim.

- Uğur Bey, Meclis'te Milletin vekiline efelenen Akar, asıl o gece efelenme­liydi. Buna rağmen bu meşum olayı aydınlat­mak için kurulan Meclis FETÖ Darbesini Araş­tırma Komisyonu'nun davetine icabet etmediğini yüzüne vurdum.

Meseleyi tam idrak edememiş oluşu...

Hulusi Akar'a o soruyu sorma nedeni sorulan Aytun Çıray, "Devlette çok üst düzey sorumluluk sahibi olanların devletin ve milletin itibarını korumak gibi bir gö­revleri vardır. Hulusi Bey gibi TSK'nın kurumsal onurunu en üst düzeyde temsil eden birinin, bu onuru zedeleyen bir eden kişiden herhangi bir nişan alamayacağını idrak edememiş oluşu, beni çok yaralamıştı. İtirazım ABD'den bir madalya almasına değil, gözbebeğimiz Türk Silah­lı Kuvvetlerinin haysiyetini yaralayan bir cürmün sahibi olan “Çuvalcı Paşa”dan al­masınaydı. Üstelik o ödülü al­dığı esnada PKK İdlib’de silah­larla geçit töreni yapıyordu. PKK bu tür geçit törenleri yapıp, küstahça bir cesaretle hendek savaşları için valile­rin kaymakamların, garni­zon komutanlarının gözleri önünde hazırlıklarını sürdü­rüyordu. O dönemde açılan PKK hendeklerini kapatırken 793 şehit verdik.

Ant içtim hesabını soracağım

- Sonra da kendi Genelkurmay Başkanlığı döneminde en yakınına aldığı generaller, 15 Temmuz hain kalkışmasında FETÖ başrol­lerdeydiler. Kendisini esir aldılar. O gece vatandaşlarımız, kendilerini koruması gerekenle­ri korurken şehit oldular. Buna rağmen Bakanlığı döneminde bir FETÖ'cü generali Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat dairesine atamaları üzerine kendi kendime ant içtim ve dedim ki; şehitlerimiz adına Akar'dan bunların hesabını soracağım.