BIST 9.916
DOLAR 35,04
EURO 36,42
ALTIN 2.939,88
HABER /  GÜNCEL

Aytaç Yalman'ın sırrı çözüldü

Sabah yazarı Nazlı Ilıcak, başlangıçta "muhtıra" isteyen Aytaç Yalman'ın, sonrasında bu düşüncesinden nasıl vazgeçtiğini yazdı.

Abone ol

Balyoz davasında yargılanmayan ve hatta tanık olarak dinlenmeyen dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman, gündemdeki yerini koruyor. Özden Örnek'in ve Mustafa Balbay'ın günlükleri tartışmalara ışık tutuyor.

Muhtıra ve darbe söylentilerinin konuşulduğu 2003-2004'te Yalman'ın rolü neydi? İşte bu sorunun cevabını Sabah yazarı Nazlı Ilıcak köşesinde Özden Örnek'in günlüklerine yer vererek cevap veriyor.

(...)Günlük 1 Şubat 2004: "Aytaç Paşalar'a ziyarete gittik ve hemen konu ülke meselelerine döndü. Bana 'Seninle özel konuşmamız lâzım. Ben Şener (Eruygur) ile İbrahim'in (Fırtına) davranışlarını tasvip etmiyorum. Çok ifrata kaçıyorlar. Geçen gün MİT'ten... Şenkal (Atasagun) iki haber verdi; birincisi Jandarma Genel Komutanlığı'nın bütün hareketleri biliniyor ve yasa dışına çıktığı değerlendiriliyor. İkincisi ise Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanlarının arası açık ve bu sorun herkes tarafından ve kesinlikle biliniyor. Bu nedenle artık kendimize bir çekidüzen verip ülkeyi bir maceraya götürmek yerine devamlı ve kararlı bir tutum sergilemeliyiz' dedi."

Günlük 3 Şubat 2004: "Jandarma Genel Komutanlığı'ndaki takdimin sonunda, Hava Kuvvetleri Komutanı (İbrahim Fırtına) ve Jandarma Genel Komutanı (Şener Eruygur) 'Hemen 10 Mart'ta ihtilâl yapalım' diye bastırmışlar. Kara Kuvvetleri Komutanı (Aytaç Yalman) onları frenlemiş; zamanın uygun olmadığını, beklememizi salık vermiş." 

ÖRNEK'İ VAZGEÇİRMEYE ÇALIŞTI

İşte bu sorunun cevabını Sabah yazarı Nazlı Ilıcak köşesinde veriyor. Ilıcak yazısının sonunda "Aytaç Yalman başta müdahale yanlısı olmakla birlikte, sonradan -belki ortam hazır olmadığı için- bundan vazgeçti ve Özden Örnek'i de vazgeçirmeye çalıştı. İbrahim Fırtına ile Şener Eruygur ise, Balyoz'da başaramadıklarını daha ileri bir tarihte icra etmeye çabaladılar" notunu düşüyor. 

BAŞKA GÜNLÜKTE ÖZKÖK'Ü PASİF OLMAKLA ELEŞTİRİYOR

Ilıcak ayrıca Balbay'ın 18 Aralık 2003 tarihli günlüğünde Yalman ile Balbay arasında geçen diyalogları köşesine taşıdı.

(...)Balbay'ın günlüğünden (18 Aralık 2003):
Aytaç Yalman: Tatsızım, gerginim, huzursuzum. Cumhuriyetimizin mum gibi eridiğini görüyorum. Şu an Türkiye'nin durumu 1920'dir; hatta şartlar daha zordur.
- Paşam, herkes sizden bir şey bekliyor.
A.Y.:
Bir tek siz kaldınız, Cumhuriyet... Pervasızca gidiyorlar, bunların demokratik bir ortam içinde engelleme yolu var mı bakıyoruz.
- Askerin bir ölçüde hükümete teslim olduğu iddiaları var ama ben inanmıyorum.
A.Y.:
O havanın yayılmasına en tepenin pasifliği neden oluyor.