Kanal D Haber Direktörü ve yazar Ayşenur Arslan, Madame Figaro dergisindeki köşesinde eski eşi tarafından fiziksel şiddete uğradığını yazdı.
Abone olKanal D Haber Direktörü Arslan, Madame Figaro dergisindeki köşesinde eski eşi tarafından fiziksel şiddete uğradığını yazdı. Şiddete uğrayan kadınlar kervanına, Kanal D Haber Direktörü Ayşenur Arslan da katıldı. Arslan, Madame Figaro Dergisi'nde yazdığı köşesinde eski eşi tarafından fiziksel şiddete uğradığını anlattı. "Çok gençtim, duvağı sarı güllerle süslenmiş gelinliğimle çok güzeldim. Çok mutluydum. Mutluluk, daha o gün yerini şaşkınlığa bıraktı. Birkaç ay sonra aynadan, yaşadıklarına inanamayan mutsuz ve umutsuz bir kadın bakıyordu" diye başlayan "Mor Yıllar" başlıklı köşe yazısında Arslan, uğradığı şiddeti ve o an hissettiklerini anlattı. 'IŞIK TUTULMUŞ TAVŞAN' Arslan, "Yalnızca 8 ay süren evliliğim sona erdiğindeyse o aynada kendine güveni un ufak olmuş, deli bakışlı bir kadın vardı" diye devam ettiği yazısını şöyle sürdürüyor: "Dayak yememiştim. Ama sekiz aylık bir süreç, psikolojik şiddetin ne demek olduğunu öğretmişti bana. Fiziksel şiddetleyse, sekiz ayın sonunda ayrılmaya kesin kararlı olduğumu söylediğim zaman tanışmıştım. Psikolojik şiddet beni zaten yeterince ezmişti. Buna bir de fiziksel şiddet eklendiğinde kendimi gözüne ışık tutulmuş bir tavşan kadar çaresiz hissetmiştim. Kendine güvenli, kendini savunmayı bilen bir kadın neden ve nasıl koruyamaz kendisini? Neden/ nasıl donup kalır? Tokatlar, tekmeler yağarken neden/nasıl elini bile kaldıramaz! Bu nasıl bir korku halidir!" YAZMASININ NEDENİ... Yaşadığı şiddeti yazmasının nedeninin yalnızca Deniz Akkaya ve maruz kaldığı şiddet olmadığını da vurgulayan Arslan, Akkaya olayı patlak verdiğinde Kanal D Haber Merkezi'nde genç bir muhabiri haberi yazması için görevlendirdiğini, ancak kendi deyimiyle 'tatsız, tutsuz, ruhsuz' bir haberin karşısına geldiğini söylüyor. Haberi muhabire sorduğunda 'Ben bu magazin konularını beceremiyorum' yanıtını aldığını da ifade eden Arslan, "Akıllı, üç dil bilen, şirin/şeker muhabirimiz, Deniz Akkaya'nın şiddete maruz kalmasını magazin diye algılamıştı. Hatta aklından 'reklam olabilir mi?' diye bile geçirmişti. Deniz Akkaya'nın yüzündeki morluklardan söz ettiği faslı da atlamıştı. Beni yazmaya iten de, işte onun bu tavrı oldu" diyor.