Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ben Kürt kardeşimi de Arap kardeşimi de seviyorum. Sevmeseydim Siirt’ten bir Arap kızıyla evlenmezdim neden evleneyim" dedi.
Abone olİNTERNETHABER - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Siirt'te TOKİ anahtar teslim töreninde konuştu. Erdoğan, "Ben Kürt kardeşimi de Arap kardeşimi de seviyorum. Sevmeseydim Siirt’ten bir Arap kızıyla evlenmezdim neden evleneyim" dedi.
Erdoğan, Toplu Açılış ve TOKİ Anahtar Teslim Töreni'nde yaptığı konuşmada, ''çözüm süreci''nin içinde bulunulduğunu belirterek, çözüm sürecine Siirtlilerin de bütün benliklerini koymak suretiyle katıldıklarına inandığını söyledi.
SİLAHLARINI AYAKLAR ALTINA ALACAKSINIZ
''Çok kan verdik, çok can verdik'' diyen Erdoğan, sabah bir şehit ailesinin, bir gazi ailesinin evine gittiğini anlattı. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Malum, hani 4 şehidin aynı anda olduğu, gazilerin olduğu o araba olayını hatırlayın. 100 merminin sıkıldığı, 2 el bombasının atıldığı olayı hatırlayın. İşte oraya gittik ve tabii bu katlanılacak bir şey değil. Bizim dinimizde can almak haramdır, haramdır. Bir insanı öldürmek, tüm insanlığı öldürmek gibidir. Ama bu teröristlerin böyle bir derdi var mı? Bunların dinle diyanetle bir alakası var mı? Bunları söyleyince, beyefendiler rahatsız oluyorlar. Niye rahatsız oluyorsunuz? Yapılacak tek iş var; silahlarınızı, ayaklarınızın altına alacaksınız. Siyasetinizi parlamentoda yapacaksınız. Fikriniz varsa fikrinizi dile getireceksiniz, düşünceniz varsa düşüncenizi dile getireceksiniz. İşte bunu yaptığınız anda muhatap bulursunuz.''
BALDIRAN ZEHRİ
Çözüm süreci yoluna ''bedeli ne olursa olsun, gerekirse baldıran zehiri içeriz'' diyerek çıktıklarını kaydeden Erdoğan, ''Tek derdimiz var; bu ülkedeki huzuru, bu ülkedeki refahı, bu ülkedeki mutluluğu lütfen kimse tehdit etmesin. Çünkü birimizin mutluluğu, tüm milletin mutluluğudur. Biz 780 bin kilometre karede, 76 milyonun mutluluğu için koşturuyoruz'' dedi.
ÜSTÜNLÜK HAKKA YAKINLIKLADIR
Başbakan Erdoğan, 12 yıl önce yola çıkarken ''etnik milliyetçiliğe hayır'' dediklerini anımsatarak, ''Çünkü biz inkar politikalarını tanımıyorduk. Biz ret politikalarını kabul etmiyorduk. Biz asimilasyonu kabul etmiyorduk. Bunların hepsi bizim ayağımızın altında. Çünkü biz, Türk'üyle Kürt'üyle Lazıyla Çerkeziyle Gürcüsüyle Abhazasıyla Romanıyla Arap'ıyla... Yaradılanı Yaradan'dan ötürü seviyorduk. Bizim farkımız buydu. Öyle seveceğiz. Çünkü ne Arap'ın Acem'e ne Acem'in Arap'a üstünlüğü yoktur. Üstünlük hakka yakınlıkladır. İşte bunun gayreti içerisindeyiz'' ifadelerini kullandı.
Etnik milliyetçiliğe de bölgesel milliyetçiliğe de karşı olduklarını vurgulayan Erdoğan, Batı ne alıyorsa Doğu ve Güneydoğu'nun da onu alacağını, Kuzey ne alıyorsa Güney'in de onu alacağını dile getirdi.
BÖYLE YEREL YÖNETİCİLİK OLABİLİR Mİ?
Erdoğan, ''780 bin kilometrekarede beraber kalkınan bir Türkiye. Gerek merkezi yönetim, gerek yerel yönetim. Şimdi ben gelirken şöyle arka sokakları dolaşarak geldim. Dün Kurtalan'daydım. Kurtalan'ın halini gördüm. Allah aşkına böyle bir yerel yöneticilik olabilir mi? Yani yerel yöneticilik dediğiniz zaman temizliğiyle bakımıyla her şeyiyle kendini göstermelidir'' dedi.
Başbakan Erdoğan, yerel yöneticilikten gelen bir başbakan olduğunu anımsatarak, bu işi iyi bildiğini, İstanbul gibi bir yerde bunu başarıyla yaptıklarını ve İstanbul halkının da bundan dolayı kendilerini bırakmadığını söyledi.
İstanbul halkının hala kendileriyle yola devam ettiğine işaret eden Erdoğan, ''1994 yılından bu yana. Niye? Gerçeği görüyor. Dolayısıyla Siirt'in de modern bir şehir olarak, bu kadim medeniyetin şehrini çok daha modern hale getireceğiz. Getirmemiz lazım. Buna var mıyız? Buna var mıyız? Mesele bu. Onun için ''durmak yok yola devam'' diyoruz'' ifadelerini kullandı.
Ayrımcı dinsel milliyetçiliği ayaklarının altına aldıklarını belirten Erdoğan, hangi dinden, mezhepten olursa olsun hepsine aynı mesafede olduklarını ve hepsinin güvenceleri altında bulunduğunu kaydetti. Afyonkarahisar'da bunları açıklarken 4 başlık attıklarını anımsatarak, şöyle devam etti
YOKSA ARAP KIZIYLA NEDEN EVLENEYİM?”
Dinsel milliyetçiliğe de karşı olduklarını, her dine ve mezhebe aynı mesafede olduklarını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hepimizi Allah yarattı mı? Yaratılırken, biz ne olacağımızı biliyor muyduk? Ama bizim bir inancımız var. Bu inanç bizi bir yere taşıyor. Bizi bir millet olmaya taşıyor. Biz tek millet olduk onunla. Birbirimizi Yaradan’dan ötürü sevdik. Ben Kürt kardeşimi de, Arap kardeşimi de, Türk kardeşimi de seviyorum. Hiçbirisi arasında bir ayrım yapmıyorum. Hepsiyle aynı mesafedeyim. Bu eğer bu ayrımı yapsaydım, Siirt’ten bir Arap kızıyla neden evleneyim? Evlenmezdim. Bu, bu işin en açık ispatıdır. Laf ola beri gele yok. İş, iş, iş, uygulama… Biz bunun ispatıyız.”:
HAK SAHİPLERİNİN EVLERİNİN ANAHTARLARINI VERDİ
Bütün illerde çalışmaların devam ettiğini, her hafta bir yerde olduklarını anlatan Erdoğan, ''Elhamdülillah her şey gayet güzel. Halkım çözüm sürecini benimsemiş. Şimdi el ele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz. Bölmek isteyenlere prim vermeyeceğiz. Teröre prim vermeyeceğiz'' dedi.
''Beraber yürüdük biz bu yollarda'' şarkısını törene katılanlar birlikte söyleyen Erdoğan, konuşmasının ardından TOKİ'den hak sahibi olan Feride Demirhan, Abdulgaffar Kaya, Hanime Güneş, Ayfer Güleryüz, Hatun Olgaç, Mehmet Çiftçi, Edibe Kaya ve Necat Çakay'a evlerinin anahtarını teslim etti.
Hak sahipleriyle fotoğraf da çektiren Erdoğan, daha sonra eşi Emine Erdoğan ve beraberindeki bakanlarla Siirt'te yapımı tamamlanan 30 eserin toplu açılışını gerçekleştirdi.
Törene Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile AK Parti milletvekilleri katıldı.