AYM, kişinin hakkındaki verilere erişim talebinin reddini hak ihlali saydı
Anayasa Mahkemesi (AYM), hakkındaki verilere erişim talebi reddedilen başvurucunun "kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı"nın ihlal edildiğine hükmetti.
Abone olResmi Gazete'de yayımlanan karara göre, 2018'de dört yıl için Türkiye'nin Buenos Aires Büyükelçiliği Birinci Müsteşarlığına atanan F.Ç.T'nin görevlendirmesi, birinci yılın sonunda sona erdirildi.
Bunda özlük dosyasındaki sicil ve bilgilendirme notlarının etkili olduğunu ileri sürerek, Dışişleri Bakanlığından bilgi edinme talebinde bulunan F.Ç.T'nin istemi karşılanmadı.
Bunun üzerine açtığı dava idare mahkemesince reddedilen F.Ç.T, hak ihlali iddiasıyla AYM'ye bireysel başvuruda bulundu.
Yüksek Mahkeme, başvuru üzerine yaptığı değerlendirmede, F.Ç.T'nin Anayasa'nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkı kapsamındaki kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğine ve bu nedenle kendisine 30 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
Ayrıca, yeniden yargılama yapılmak üzere karar örneğinin yerel mahkemeye gönderilmesi kararlaştırıldı.
Kararın gerekçesinden
AYM'nin kararında, "Başvurucunun özlük dosyasındaki bilgilerin kendisine verilmemesiyle Anayasa’nın 20. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan özel hayata saygı hakkı kapsamındaki kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına bir müdahalede bulunulmuştur." tespitine yer verildi.
Kamu hizmetlerinin etkin görülebilmesi için kamu personelinin faaliyetlerinin değerlendirildiği sicil raporlarının düzenlenmesi, tutulması ve muhafaza edilmesinin kamu yararı bakımından gerekli görülebileceğine işaret edilen kararda, "Kamu makamlarından çalışanların mesleki faaliyetlerine ilişkin söz konusu bilgilerin tutulması ve saklanması sırasında Anayasa'nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının korunmasına ilişkin gerekliliklere uygun hareket etmeleri beklenir." ifadeleri kullanıldı.
Yüksek Mahkemenin kararında, Kamu Personeli Genel Tebliği ile 4982 Sayılı Bilgi Edinme Kanunu'nun 21. maddesinde yer alan ve özel hayatın gizliliği ilkesine gönderme yapan düzenlemelerin kişilerin kendileri yönünden değil ancak kendileri ile ilgili bilgilerin üçüncü kişilere verilmesi yönünden sınırlama getirdiği belirtilerek, başvurucunun özlük dosyasındaki sicil ve değerlendirme notlarına yönelik erişim talebinin bizzat kendisi hakkındaki kişisel verilere erişim kapsamında olduğuna dikkati çekildi.
Kararda, şunlar kaydedildi:
"Kişilerin kendileri hakkındaki kişisel verilere erişimi Anayasa'nın ilgili hükmü ve bu hükme dayanan kanuni düzenlemeler ışığında değerlendirilmelidir. O halde Anayasa'nın 20. maddesinin üçüncü fıkrası göz önüne alındığında Kamu Personel Tebliği'nin ilgili hükmünün ve 4982 sayılı kanunun 21. maddesinin mevcut başvuru yönünden kanuni bir dayanak oluşturmadığı görülmektedir."