BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Aygün'ü gerçekten PKK mı kaçırdı?

Zaman yazarı Gülerce, CHP'li Hüseyin Aygün'ün PKK'lılar tarafından kaçırılmasına farklı bir gözle baktı.

Abone ol

Gazeteci Hüseyin Gülerce, Hüseyin Aygün'ü kaçıranın gerçekte PKK değil, Ergenekon olduğunu yazdı. Gülerce, derin yapı ve PKK'nın asıl hedefinin vesayete büyük darbe vuran AK Parti olduğunu iddia etti. 

Hüseyin Aygün'ün kaçırılıp serbest bırakılmasının yankıları sürüyor. Zaman yazarı Gülerce, bu olaya değişik bir açıdan baktı. Aynı zamanda Gülen'in yakınındaki ismin, dile getirdiği tespitler çok konuşulacak.

Aygün'ün Alevi ve Kürt asıllı olduğuna dikkat çeken Gülerce, kaçırma eyleminin izahının olmadığına işaret ediyor. "O zaman neyin nesi bu kaçırma olayı?" diye soran yazar, bomba iddiasını böyle açıklıyor:

ERGENEKON'UN PKK İRTİBATI SORGULANMADI

"Gerçeğe dönelim. Bu ülkede yüz seneden beri devam eden vesayet zihniyetinin kökleşmiş, darbelerle tahkim edilmiş, anayasal teminatlara bağlanmış bir rejimi var. 8-10 dava devam ediyor diye bu rejim zaafa düşmez. 40-50 generalin emekli edilmesiyle de silahlı kuvvetlerde cuntacı zihniyet sona ermiş olmaz.

Bir konuya durmadan dikkat çekiyoruz. "Ergenekon" ismiyle anılan derin yapının, PKK ile irtibatı hâlâ sorgulanmış değil. Yani Fırat'ın doğusuna hâlâ geçilemedi. Uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığında, Güneydoğu'da hangi irtibatlar vardı? JİTEM denilen yapı ile PKK'nın bağlantısı neydi? Korumasız askerleri otobüslere doldurup PKK'nın eline kim teslim edip katlettirdi? Sıkıyönetim ve olağanüstü hal dönemlerinde işlenen binlerce faili meçhul cinayetlerin failleri kimlerdi? Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ı kimler öldürdü?

VESAYET SIKIŞAN PKK'YA HAYAT VERİYOR

Ümit Fırat'ın, dün Haber X sitesinde yayınlanan röportajında hatırlattığı gibi, "1979 yılında, Aydınlık Gazetesi, Türkiye'de legal, illegal, sivil ne kadar sol grup varsa, hepsini arka planlarıyla deşifre etti, dosya halinde yayınladılar. Ve ondan sonra 12 Eylül geldi, iddianamelerin hepsi, Aydınlık Gazetesi'ndeki bilgilerden hazırlandı. PKK için, Apocular için de demediklerini bırakmadılar." 12 Eylül darbesinden sonra ne oldu da PKK, bütün Kürt gruplarını, hareketleri tasfiye ederek inisiyatif aldı. Bugün ulusalcı takılan ve yargılanan Yalçın Küçük ile Doğu Perinçek, Kandil'e gidip Öcalan'a hangi tavsiyelerde bulundular?

Hüseyin Aygün'ü kaçırma olayı, Uludere ve jetimizin düşürülmesi/düşmesi olaylarının bir halkasıdır. Vesayet, köşeye sıkışan PKK'ya hayat öpücükleri veriyor. Neden?"

Gülerce'nin çok konuşulacak iddiası bununla sınırlı değil elbette. Derin yapının hedefinin AK Parti olduğunu söyleyen Gülerce, ellerinde kalan tek silahın PKK olduğunu savunuyor. Demokratikleşen Türkiye'nin statükonun işine gelmediğine işaret eden yazar, yazısını MİT'çi Eymür'ün dünkü açıklamalarına yer vererek bitiriyor:  

AÇIN KCK SÖZLEŞMESİNE BAKIN

"Çünkü hedef AK Parti'dir. Türkiye'nin ekonomik ve siyasi istikrarıdır. AK Parti'den, kapatma davası dâhil kurtulamayan vesayet rejiminin elinde koz olarak sadece PKK kalmıştır. PKK'nın Kürt halkına bir özgürlük vaadi yoktur, dikta rejimi vaadi vardır. Açın KCK sözleşmesine bakın...

PKK'nın şu anda yürüttüğü savaş doğrudan AK Parti'ye karşıdır. Statükoyu, eski rejimi korumaya, kollamaya yönelik bir savaştır. Çünkü demokratikleşen bir Türkiye'de, Kürt meselesinin evrensel insani değerler boyutunda çözüleceği bir Türkiye'de, PKK'ya yer yoktur.

Ha, meselenin; yıldızı parlayan Türkiye'nin, küresel güçleri rahatsız eden yanı yok mu? Onun cevabını da eski MİT üst yöneticisi Mehmet Eymür'ün dünkü Takvim gazetesinde yer alan sözleriyle hatırlatalım:

TÜRKİYE'Yİ RAHAT BIRAKMAZLAR

"Geçmişte MİT'in içinde bir sürü CIA, MOSSAD ve BND (Alman Gizli Servisi) çalışan kişiler vardı. Bu kişiler günümüzde de vardır, gelecekte de olacaktır. Türkiye'yi 1950 yılından itibaren Türkler yönetmedi. Bu da 50 yıl sürdü. Dünyanın en kritik yerinde bulunan Türkiye'yi başta ABD olmak üzere Rusya, Almanya, İngiltere, İsrail ve diğer ülkeler rahat bırakmadı, bırakmazlar da... Dolayısıyla Türkiye'yi yöneten kişilere de etkileri oldu..."

Şimdi soralım: Aygün'ü, gerçekten PKK mı kaçırdı?"