Televizyon dedektifi Burhan Ayeri, Atina Olimpiyatları'nı yakın merceğe almaya devam ediyor. İşte tecrübeli gazeteci Ayeri'nin merceğine takılan eğlenceli notlar...
Abone olTecrübeli gazeteci-yazar Burhan Ayeri, spor programcılarının ara karnelerini düzenledi. 28. Atina Olimpiyatları'nı mercek altına alan Ayeri'nin kritikleri ilgi çekici.
İşte Ayeri'nin gözüne takılan eğlenceli notlar:
Ara karne
Olimpiyatlar'ın geride kalan bölümünü değerlendirmek istiyoruz. Burada önceliği açılış törenine vereceğiz. Bu defa ilginç bir olay yaşandı. Olimpiyatların ve modern anlamdakilerin ilkinin evsahibi olan Yunanistan'ın ne zaman geçeceği konusu bazılarını yanılttı. Her zaman en önde yer almaları işin anasıydı. Yarışmaların Atina'da yapılması bazılarına değişik geldi. Hatta yayını anlatan iki TRT spikerini çuvallattı. Bu defa ilk önce 'Yunan Bayrağı'na yer verildi. Yine kural olarak organizasyonu düzenleyen ekip olarak en sonda yer aldılar. Sanırız, kafası karışanları böylece aydınlatmış olduk.
* * *
Atina'da görevli en şanslı TRT mensubu Hüseyin Başaran. Halter anlatımında görevli olmanın mutluluğunu yaşadı. Kazanılan madalyalar bir yana, Nurcan Taylan'la söyleşide, bu altın kızımızın önüne konan en sevdiği yiyecek pastalar iyi düşünceydi. Başaran'ın fikri miydi bilemiyoruz ama 'İşte Olimpiyat Magazini' dedirtti. Avni Küpeli, basketbol özet görüntülerine sığınıp, kurtuldu. En azından eleştirilerden kaçmış oldu. Şimdi sıkı durun bazılarını susturacağız. Orhan Ayhan'ın sesi genç. Boksu çok iyi biliyor. Anlatımını performansa göre ayarlaması hoş. Fakat, detay vereceğim derken zaman zaman isim ve ülkeleri karıştırıyor. Bülent Ulusoy'un Zambiya'lı rakibini üç defa Ugandalı yaptı. Yıldırım Tarhan'a da İhsan Yıldırım dedi. Sanırız Tatlı Hayat dizisi ve Haluk Bilginer'in canlandırdığı 'İhsan Yıldırım tiplemesi' aklından çıkmıyor...
* * *
Rıdvan Dilmen'in başarılı yorumlarını hep savunduk. Oyunu iyi okuduğunu belirttik. Geçtiğimiz yıllarda ise defalarca dile getirdiğimiz arızası devam etmekte. Yine sesini duymakta zorlanıyoruz. Eğer 'Benim yapım bu' diyorsa, görev, ses düzenini ayarlayanlara düşüyor. Gençlerbirliği-Beşiktaş maçını izlerken, elimizdeki kumanda aletinin ses tuşuyla oynamaktan fenalık geldi. Dilmen'in elbirliğiyle düzeleceğine inanıyoruz. Esas sıkıntımız, Süper Lig'i yöneten hakemlerle. Al birini, vur ötekine. Hele yardımcılar, yanlışlıklar komedyası. Ofsaytlara devam, geriden çıkanlara ofsayt bayrakları kaldırılıyor. Ankara'daki Gençlerbirliği oyununda, sahadan atılmayacaklar dışarı yollandı. Dövülmesi gerekenler, içeride tutuldu. 'Felaket geliyorum' diyor, haberiniz olsun!
Yazı: Burhan Ayeri
Kaynak: Akşam