Burhan Ayeri, Ahmet Çakar'ın ve diğer spor programcılarının söyleşilerini başarısız buluyor. Ayeri nedenini ise, bu programcıların kavgacı yapısı olarak gösteriyor.
Abone olRadikal Gazetesi yazarlarından Burhan Ayeri köşe yazısında, programların başarılarını ölçüyor. Ayeri, Cüneyt Özdemir'i başarılı bulurken, Ahmet Çakar'ı kavgacı olarak görüyor.
CNN TÜRK'te iki program ilgimizi çekti. Üçüncüsü 32. Gün olabilirdi. Ancak AB Raporu'ndaki azınlıklar sınıfına sokulan 'Aleviler' incelemesi Banu Acur imzalıydı ama bir doçentin yüksek lisansından öteye geçemedi. Hatta Tokat'ın Reşadiye İlçesi'ne sıkışıp kaldı. Önce beşN birK'yı ele almak istiyoruz. 'Kızgın Kardeşimiz' Cüneyt Özdemir, Levent Bıçakcı ile söyleşi yaptı. Futbol Federasyonu Başkanı'nı soru yağmuruna tuttu. O kadar önemli konuları, kendine has yumuşacık uslubuyla dile getirince, rahat cevaplar aldı. Eğer bunları Ahmet Çakar veya benzerleri ortaya koysa kavga çıkardı. Gördüğümüz kadarıyla Türkiye'de ilk defa 'Futbolun En Tepesi'ndeki bir ismin şike konusunda önemli mesajlar verdiğine tanık olduk. "Bu mücedeleyi yapacak gücümüz var. Geçmişteki olaylarda da tespit yaparsak kesinlikle bazı takımları küme düşüreceğiz. Sorumluları da en ağır şekilde cezalandıracağız" garantisi verildi. "Televizyonlardaki futbol yorumcularını seyretmemeye çalışıyorum. Bunlar oyuncuyu, teknik adamları ve en önemlisi seyirciyi tahrik ediyor. Başka hiçbir ülkede bu kadar program yok" sözlerini sarfederken, gözlerinin çakmak çakmak olduğunu fark ettik. Görünen o ki, Bıçakcı'nın kararlılığına Meclis desteği şart.
* * *
Gece Görüşü'nde Deniz Feneri Derneği Başkanı'nı görünce sevindik. Bir kısım beynamazın daha yakın zamana kadar, elinin tersiyle karalamaya çalıştığı bu Vakıf'ın neler yaptığı ortada. Varlıklıdan alıp, yoksula veriyorlar. Hem de gönül rızasıyla. Bırakın onbinlerce 25'şer, 50'şer milyonluk kumanyaları dağıtmayı, yaşlı ve engellilere üç yıldır sıcak yemek servisi de yapıyorlar. Yusuf Atalay'ın "Türkiye'nin en büyük sorunu yoksulluk. Bunun ana sebebi işsizlik" deyişi sanırız mükemmel bir tespitti. Başkan Atalay'ın şahsında tüm Deniz Feneri Ailesi'ni ve onu programına çağırıp kuruluşunun hizmetini anlatma imkanı tanıyan Ahu Özyurt'u kutluyoruz...
* * *
TeleVole yine ünlülerle yaptığı iftarlardan birini ekrana taşıdı. Emel Sayın'dan Kuşum Aydın'a, Nalan'dan Songül Karlı'ya kadar bir başka grup, konuk oldu. Yüzler farklı, enstrümanlar aynıydı. Bir de Hacıdan'ın yerini Set Restaurant almıştı. Yıldız Tilbe, günün ve gecenin anlamını kendince yorumladı. Ortalara fırlayıp, kalaycı çırağı gibi kıvırıp, durdu. Bütün bunları normal karşıladık. Çünkü Deniz Feneri'nin görev sahasına giren kimseyi göremedik. Hepsinin 'Tuzu Kuru'.
* * *
Kanal-D'nin 'Bir Yıldız Doğuyor'u her hafta biraz daha batıyor. Vibrasyon'a 'Vibratör' diyen Koral Sarıtaş, jüri üyeliğine devam ediyor. Yarışmacıları gülerek ısıran İlhan Şeşen aynı sırada oturuyor. Alzheimer'ı iyice farkedilen Haldun Dormen sahnede. Ona yardımcı olsun denilen Jess Molho, mikrofonu almayı unutup, eline konuşuyor. Anlayacağınız, Muazzez Abacı aradığı 'Aman da aman' sesi böyle bir organizasyonda zor bulur...
YAZI:RADİKAL