Ayeri'den Ahmet Tulgar'a duyuru

İsmi verilmeden genel yayın yönetmeni tarafından eleştirilen Akşam yazarı Burhan Ayeri, Serdar Turgut ile Ahmet Tulgar'a yüklendi. Ayeri'nin yazısı su götürmez cinsten.

Burhan Ayeri, Çukurova bünyesindeki hem Akşam, hem de Güneş Gazetesi'nde yazıyor. Eşcinsellik karşıtı yazıları nedeniyle, Akşam'ın yayın yönetmeni Serdar Turgut tarafından 'gizli eşcinsel' olmakla suçlanan Burhan Ayeri, bu yazının yıllardır çalıştığı gazetede yayımlanması üzerine istifa etmiş ancak yönetim kabul etmemişti. Burhan Ayeri bugün, hem Akşam, hem de Güneş Gazetesi'nde, Serdar Turgut ve DEP bildirgesine imza koyan Ahmet Tulgar'a, oçk ağır yüklendi. BURHAN AYERİ'NİN AKŞAM'DAKİ YAZISI 'İçimizde'... Hayatımızın hiçbir döneminde komünist veya faşist olmadık. Çizgimiz belli ve kırık yok. Para için ideoloji sapkınlığı yapmadık. Hiç kimsenin cinsel tercihini 'Öldürün' diyen imparator katılığıyla değerlendirmedik. Ampulunu patlattıranın, kestanesini çizdirenin yolu açık olsun. Sadece çarpık cinsiyetini, bozuk milliyetiyle kokteyl yapan bölücüleri eleştirdik. Buna da imkan bulduğumuz sürece devam edeceğiz. Bir tarafımız Rumeli, diğer yanımız Kafkasya. Orijinimiz net ve temiz. Bunları da merak edenler için yazdık. Hani Atatürk'ün 'Ne Mutlu Türküm Diyene'sine kanıyla, canıyla katılanlardanız. Hele hele yabancı yayın organlarında bölücülerin taleplerine imza koyan hainlerden biri olacağımıza, son nefesimizi vermeyi tercih ederiz. Üçüncü şahıslara duyurulur. BURHAN AYERİ'NİN GÜNEŞ'TEKİ YAZISI HUYU SUYU YUMUŞAK GAZETECİ ARKADAŞIM İnternational Herald Tribune Gazetesi'ne verilen kocaman bir ilanda, Türkiye'deki Kürtler azınlıkmış gibi gösterilip, Güneydoğu'ya otonomi istendi. Bu manifestonun altındaki klişe 'Paris Kürt Enstitüsü' ama, imzaların hepsi tanıdık. Leyla Zana'dan, Hatip Dicle'ye kadar var. Rahmi Saltuk ve Ferhat Tunç gibi sazcıları yadırgamadık. Esas şaşırdığımız, kendisini Abana'lı ilan eden ve 'Bölücülüğe karşıyım' diyen Ahmet Tulgar'ın da yer alması. Bu huyu suyu yumuşak gazeteci arkadaşımız, demek ki çizgisini iyice netleştirdi. Şimdi, tüm isteklerini bir bir incelesek, Allah için ayrı devlet yok. Sonuçta 'Türkiye Federal Cumhuriyeti' arzulanmakta. Tabii, bu eyaletin ayrı bayrağı olması da doğal.