BIST 9.866
DOLAR 35,07
EURO 36,57
ALTIN 2.950,80
HABER /  GÜNCEL

Aydınların akan kan kursun çığlığı

Yirmi kadar sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu "Sivil Toplum Girişimleri" İstanbul'da basın toplantısı yaptı

Abone ol

Basın açıklamasına sinema sanatçısı Lale Mansur, şarkıcı Rojin, gazeteci Balçiçek Pamir, Türk Tabipleri Birliği ( TTB ) Başkanı Gençay Gürsoy ile çeşitli sivil toplum kuruluşu üyeleri katıldı.

BU KAN DURSUN

Sivil toplum kuruluşları adına basın açıklamasını İstanbul Şehir Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferhat Kentel yaptı. Basın açıklamasında, "Artık yeter. Bu kan dursun. Acılar büyümesin. Adil bir çözüm istiyoruz . Biz uzun politik tartışmalar yapmıyoruz. Onun yerine, politikaları yapanlara sesleniyoruz. Akan kanı durdurun. Artık bu sorunu çözün. Acılar daha fazla büyümeden geri dönülemez noktalara gelmeden herkes için adil bir çözüm yolu bulun. Çağrımız ölümden yana olmayan her kurum, birey ve çevreye açıktır" denildi.

" İNSAN BUNA DA KAHROLUYOR "

Basın açıklamasının okunmasının ardından sinema sanatçısı Lale Mansur, "Barış isteyen herkesin, kanın durmasını isteyen herkesin, siyasi kimliği ne olursa olsun , düşünceleri ne olursa olsun yanımızda yer almasını diliyorum " dedi.

Gazeteci Balçiçek Pamir ise, hükümete destek vermeyenlerin kendini geri plana çektiğini söyleyerek, " Dolayısıyla o kesimleri de bu sürece sokmak önemli diye düşünüyorum.Çünkü bu ne AK Partinin sorunu ne bir başka partinin sorunu, tabii ki siyasiler önemli, meclis önemli ama aslında bu bizlerin sorunu.Bunu söylemeye çalışıyoruz. O vicdanı oturtmak bu anlamda önemli. Birşey yapmalı mı ya da ne yapmalı onu anlatmaya çalışıyoruz. O yüzden bir çözüm sunmuyoruz. O yüzden bu kadar çeşit insan var burada" diye konuştu.

30 MADDELİK LİSTE HAZIRLADI

Şarkıcı Rojin ise, hükümete sitem etti. Açılım sürecinden sonra hükümetin kendinden istediği, neler yapılması gerektiğine dair kendi düşüncelerinin yer aldığı 30 maddelik bir liste hazırladığını belirtti. Bunları hükümet yetkililerine gönderdiğini anlatan Rojin, " Bunun içerisinde anaların iç dökmeleri vardı. Çünkü Türkiye'de tarih okullarda o kadar acımasız ve zalimce öğretiliyor ki, bir Türk at üstünde doğar at üstünden ölür gibi. Bu maddeleri düşünürken batıda yapılan bütün festivallere bütün sanatçılar gidiyor. Ama bir tane Ermenice ve Kürtçe okuyan sanatçı o tarafa gitmiyor. Bunun başlangıcı olarak böyle şeyler yapalım. İç dökmeler yapalım. Otuza yakın madde hazırladım. Yaklaşık 4 ay geçti. Ağustos'a giriyoruz beşinci ay. Bunu o kadar yüreğimden ve canım yanarak yazdım ki, ama hiçbir cevap yok. İnsan buna da kahroluyor" diye konuştu.