BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Aydın Menderes'in son röportajı

Aksiyon dergisi geçtiğimiz Cuma günü vefat eden Aydın Menderes’le yapılan son görüşmeyi kapağına taşıdı.

Abone ol

Gazeteci İdris Gürsoy’un 27 Mayıs darbesi ve güncel siyasi gelişmelerle ilgili sorularını cevaplandıran Menderes, babası Adnan Menderes’in neden cuntacıların üzerine gidemediğini anlattı.

“Hainler vardı, çevresi kuşatılmıştı, yalnız ve çaresizdi.” diyen oğul Menderes, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın tarihten ders çıkarıp Ergenekon ve Balyoz davalarının arkasında durmasının son derece önemli olduğuna dikkat çekti.

Babası için “Menderes yalnızdı.” ifadesini kullanan Aydın Menderes’e göre o günkü şartlar içinde Emniyet içindeki bazı DP’ye bağlı görevlilerle cuntanın peşine düşüp bunları açığa çıkarmak kolay değildi. Başbakan Menderes, kimseyle paylaşmasa da bunu biliyordu. Sonuç alamayacağına inandığı bir yola girip vakit kaybetmektense, geceli gündüzlü bir çaba ile ülkenin kalkınmasına kendini adadı.

Oğul Menderes, İsmet İnönü’nün seçimi istemediği ve DP’yi silmek için tek yol olarak gördüğü darbe için zemin hazırladığını da ifade etti. Aydın Menderes, gazeteci Gürsoy’un sorularını şu şekilde cevapladı:

-Adnan Menderes’i darbe planları ile ilgili bilgi gelmedi mi? Çevresi onu yanıltmış olabilir mi?
-Merhum Adnan Menderes’in etrafının kuşatıldığı ihtimal dâhilindedir. En azından CHP’ye sürekli istihbarat gitmiştir. Merhum Adnan Menderes’in ise gizli saklı bir işi olmadığı için bu tür bir olayın üzerinde durmamıştır. Etrafını kuşatanların merhum Menderes’e gidecek ihtilal ihbarlarını engellediklerini mümkün görmüyorum. Esasen merhum Adnan Menderes iktidarın ilk yıllarından itibaren ve özellikle de 1960 yılının ilk beş ayında CHP’nin ve İsmet Paşa’nın niyetinin bir askeri müdahaleye yol açmak olduğunu açıkça söylemiştir. Hem de bunu her vesileyle ve tekrar tekrar ifade etmiştir. Bunu söyleyen rahmetli Adnan Menderes’in bu sözleri dönemin gazetelerinde bol miktarda mevcuttur. İsmet Paşa’nın ihtilal hazırladığını söyleyen Adnan Menderes’e herhangi bir darbe ihbarını gidip gitmemesi bence o kadar önemli değildir. Kaldı ki İsmet Paşa’yı ihtilal ortamı oluşturmakla sürekli olarak itham eden merhum Adnan Menderes, hiçbir ihbar olmadan da askerle CHP arasındaki ilişkileri resen tahkik ettirebilirdi. Kaldı ki 27 Mayıs’ın arefesi dahil pek çok kişi askerin bir hazırlık içerisinde olduğunu -isimlendiremeseler de- merhum Adnan Menderes’e iletmişlerdir.

-Savunma bakanları ile yaşadığı problem hataya düşürmüş olabilir mi?
-Şemi Ergin haindir. 9 subay hadisesinin üzerine görevinden alınmıştır. Merhum Adnan Menderes bu bakanlığa en yakını saydığı Ethem Menderes’i getirmiştir. Lakin Ethem Menderes de Şemi Ergin’den farklı bir yol izlememiştir.

-Peki Menderes bu iddiaların üzerine neden gitmedi?
-Merhum Adnan Menderes’in bu tür söylentilerin peşine düşmemesinin sebebi şudur: O günlerde Demokrat Parti hükümeti Türkiye’de merhumun kendi tabiriyle 'Hummalı bir kalkınma inşa ve imar faaliyeti' yürütüyordu. Merhum Menderes on yıllık Başbakanlığını buna adamıştı. Kendisi eğer asker meselesine bir kere dalarsa bir daha çıkamayacağı bir bataklığa düşmüş olmaktan çekiniyordu. Böylece ülkenin işlevi takipsiz kalmaya başlayacak hükümet varıyla yoğuyla askerle uğraşmaya vakit ayıracaktı. Merhum Adnan Menderes bu düşüncesinde son derecede haklıdır.

-Derslerin yeterince çıkarıldığına inanıyor musunuz?
-Bugünkü AK Parti iktidarının cesaretle asker içindeki illegal her türlü oluşumun üstüne gitmesi, Ergenekon ve Balyoz adıyla anılan davaların açılmış olması son derecede önemli bir gelişmedir. Gereken dersi çıkartıp uygulamak AK Parti iktidarına nasip olmuştur. Elbette ki bunun bu kadar gecikmiş olmasının çeşitli sebepleri vardır. Ancak bu ayrı bir konuyu teşkil edecektir. Söz konusu adımların atılmış olması ne kadar önemli ise de sadece bunlarla askerin artık darbe yapamasa da siyasete müdahalesinin bütün yollarını ve ihtimallerini kapatacağını farz etmek ciddi bir eksiklik olur.