Aydın Menderes, idamının yıldönümünde babası Adnan Menderes'i anlattı. Menderes, 27 Mayıs'ın "kapağının" neden hala açılmadığını soruyor. İşte Menderes'in sözleri...
Abone olAydın Menderes, babasının Ayhan Aydan'la olan ilişkisi için de, "Özel hayatıdır. Ne yaptıysa helal-i hoş olsun" dedi. Menderes'in babasıyla ilgili birçok konuda yaptığı açıklamalar şöyle: * "Rahmetli babamın Ayhan Aydan'la olan ilişkileri beni hiç rahatsız etmedi. Adnan Menderes sadece Ayhan Aydan ve birtakım hanımlarla ilişkilerinden mi ibaret? Bu konuya gelinceye kadar Adnan Menderes ile Demokrat Parti ile ilgili öğrenilecek, araştırılacak daha nice hususlar var. Bunlar beni hiç rahatsız etmemiştir. Annemi de rahatsız ettiğini sanmıyorum. * Adnan Menderes'in herhangi bir hatası olmuşsa, bu dünyada O'na haksız yere çektirilenler nasıl olsa kefareti yerine geçecektir. * Hele 27 Mayıs'tan sonra bu tür sözlere ve yayınlara kulak bile asmamıştır. İnsanların özel hayatları kendilerine aittir. Onun için ne yaptıysa helal-i hoş olsun diyorum. Benim üzüntüm Adnan Menderes'i, Demokrat Parti'yi, ülkenin son derece önemli bir dönemini yüzeysel yaklaşımlarla bugüne getirmektir. * Tarihi yazılmayan bir dönemin romanı yazılamaz ki. Yazılanların önemli bir bölümü hâlâ Adnan Menderes'i kötülemek ve onu gözden düşürmek içindir. Türkiye'de birtakım insanlar 55 yıldır buna uğraşırlar. Darbe yapıldı, mahkemeler kuruldu, Menderes idam edildi. Halka Menderes'i övmek ve sevmek yasaklandı. Tüm bunlara rağmen Adnan Menderes, milletin sevgilisi olmaya devam etti. * O günleri düzgün bir zihinle ve iyi niyetli gayelerle ele almak Türkiye'de çok ciddi bir boşluğu doldurur. Bir benim babam olarak yakından tanıdığım, bildiğim bir Adnan Menderes var, bir de onu yermek için uydurulan bir çok söz var. Şaşıp kalmamak mümkün değil. * Ayhan Aydan Hanım'ın mahkemede verdiği dürüst ifade ve Menderes'e olan sevgisine sahip çıkması, son derece ibret oldu. Kendisini yücelten bir olaydır. Bütün Türk milleti takdir etmiştir. Ben de takdir ettim. Ailem de takdir etmiştir. Başka türlü düşünmek ve hissetmek bana göre mümkün de değildir. * 27 Mayıs meşruiyet dışıdır. Askeri müdahalenin arka planında CHP'nin insafsız muhalefeti vardır. Birtakım profesörler 27 Mayıs'ı Demokrat Parti'ye yönelik bir husumete dönüştürmüşlerdir. Yassıada eza, cefa ve işkencedir. Şimdi benim aklımı kurcalayan soru şudur: 6-7 Eylül'den, Ermeni soykırım iddialarına kadar doğru veya yanlış birçok olay gündeme getirilmek isteniyor da, bunu yapanlar acaba neden bir 27 Mayıs darbesinin kapağını açmayı düşünmüyor? * Babamın intihar girişimi, zihnimi uzun zaman meşgul etmiştir. Düşüncem şudur: İnfaz, ancak sağlık durumunun kötü olmasıyla gecikebilirdi ve bu arada da idamları durdurabilecek bazı girişimler ortaya çıkabilirdi. Merhum Adnan Menderes'in böyle bir düşünce ile intihar girişiminde bulunduğunu zannediyorum. * İsmet Paşa, 27 Mayıs için 'Ne içindeyiz, ne dışındayız' demiştir. Ama bugün için artık hepimiz biliyoruz ki, böyle bir ihtimal yoktur. Bir askeri müdahalenin ya içinde, ya dışında olunur. Ya yanında, ya da karşısında olunur. CHP muhalefeti Türkiye'yi bir askeri müdahaleye doğru itmiştir. Buna bugün hiç kimse 'yok' diyemez. * 27 Mayıs'tan sonra İsmet Paşa ve CHP, askeri müdahaleye karşı çıkmayarak, yapanları yüreklendirmişler, bu da DP'ye husumeti olanların sorumsuzca hareket edebilmelerine sebep olmuştur. Kaynak: Bugün Gazetesi