BIST 9.627
DOLAR 35,20
EURO 36,73
ALTIN 2.955,99
HABER /  GÜNCEL

Ayasofya için tartışılan bomba iddia

Mustafa Armağan’ın ‘Ayasofya Entrikaları’ kitabında, Ayasofya’nın müze yapılması için çıkarılan kararnamedeki imzanın sahte olduğu iddia ediliyor. Armağan’a göre kararnamedeki imza, Atatürk’ün imzasına benzemiyor.

Abone ol

Tarihçi Mustafa Armağan, ‘Ayasofya Entrikaları’ başlıklı yeni kitabında tartışma yaratacak iddiaları günde getiriyor.

Ayasofya’nın müze yapılmasına ilişkin 1934 tarihli kararnamede Atatürk’e ait imzanın sahte olduğunu öne süren Armağan, kitabında Ayasofya’nın müzeye dönüştürülmesinde ABD’li para babalarından Charles Crane, Mildred Barnes Bliss, dönemin ABD Büyükelçisi Joseph Grew ve Amerika Bizans Enstitüsü’nden Thomas Whittemore’un entrikaları olduğuna dair bir takım arşiv belgelerine yer veriyor.

Alfa Yayınları’ndan çıkan kitapta Ayasofya’nın müze yapılmasına ilişkin ilk tepkinin 20 Mayıs 1935’te Mısır’da yayınlanan El-Risale adlı dergiden geldiği, Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’nde yer alan bir belge ile ortaya konuldu.

Kitapta, İstanbul’da Rumca çıkan Apoyevmatini Gazetesi’nin 7 Şubat 1935 tarihli sayısında Cumhurbaşkanı Atatürk’ün, Ayasofya’nın müzeye çevrilmesi kararnamesinden 3 ay sonra Ayasofya’yı ziyaret ettiği belirtiliyor. O dönem başka hiçbir gazetede yayınlanmayan haberde şu ifadeler yer alıyor: “Dün Cumhurbaşkanı Kamal Atatürk, beraberindeki heyetle birlikte yeni Ayasofya Müzesi’ni ziyaret etti. Açılışından beri binlerce kişinin ziyaret ettiği müzenin ziyaretçi sayısı gün geçtikçe artıyor. Ayasofya’nin bahçesinde Alman Enstitüsü’nün desteğiyle arkeolojik kazılar devam ediyor.

Kazıların ilk sonuçlarının oldukça tatmin edici olduğu ifade edilen haber şu sözlerle devam ediyor: “Mermer plakaların yanı sıra, 1398 yaşındaki Ayasofya’nın inşasında kullanılan teknikler ve dönemin mimarisi hakkında bilgi veren yapi kalıntıları da bulundu. Müze yöneticileri daha önce kapalı olan yan kapıyı ana girişe çevirdi. Binadaki büyük yazı levhaları, yapının müzeye çevrilmesi esnasında yerlerinden indirildi. Sadece, daha önce yapının sütunlarını süslemekte olan sekiz metre çapındaki hat levhaları nereye taşınacaklarına henüz karar verilemedigi için yerlerinde bırakıldılar. Bazı levhalar indirildikten sonra, mihrap ve minberin olduğu bölüm şerit çekilerek özel korumaya alındı. Avizeler ve Bizans döneminden kalan, aralarinda heykellerin ve kitabelerin de bulundugu tarihi eserler özel bir odada muhafaza ediliyor. Arkeolojik kazılar tamamlandığı zaman bu eserler de özel olarak sergilenecekler.”

Armağan kitabında; Atatürk’ün de imzası bulunan Ayasofya Kararnamesi’nin sahte olduğuna dair şu tespitlerini sıralıyor...

- Söz konusu Ayasofya Kararnamesi’ndeki imza, Atatürk’ün ne önceki ne de sonraki imzalarına benzemektedir. Nitekim soyadı kanunundan önceki imzasını “Gazi M. Kemal”, sonrakileri ise küçük a ile “K. atatürk” şeklinde atmıştır. Kararnamedeki imzada gördüğümüz ‘atatürk’ün küçük ‘a’sı nasıl büyütülmüş veya kim büyütmüştür?

- ‘K.atatürk’ imzasını tasarlayan Ermeni kaligraf Hagop Vahran Çerçiyan tarafından teklif edilen diğer imzalar dahil, Atatürk’ün bu kararnamedeki gibi bir imzası bulunmamaktadır. İmzadaki çıplak gözle dahi fark edilebilecek bariz farklılık ise kararnameyi hukuken geçersiz kılabilecek gerekçelerden sadece biridir.

- Kararnamelerin sıra numarası takip ederek yayımlanması gerekirken burada sırası da şaşırılmıştır. Üzerinde 1589 sıra numarası yazılıdır. Hâlbuki iki gün önce, 22 Kasım 1934 tarihinde çıkarılan bir önceki kararnamenin sıra numarası bundan önce olması gerekirken 1590 ila 1606 arasındadır. Oysaki bundan sonra çıkarıldığına göre kararname numarasının 1606 sayısını takip eden bir sayı olması gerekirdi.