BIST 9.522
DOLAR 34,55
EURO 36,03
ALTIN 2.990,77

Ayasofya hasreti ve yeşeren ümitler…

Tabiri caizse Ayasofya ibadete açılacak diye hop oturup hop kalkıyorlar.

Bir zamanlar Kudüs Müslümanlar için ne ifade ediyorsa şimdi de Ayasofya aynı şeyi ifade etmekte.

Bir zamanlar Kudüs için çekilen hasret, şimdi Ayasofya için çekilmekte.

Bir zamanlar Kudüs için yeşeren ümitler şimdi de Ayasofya için yeşermekte.

İnşallah bir zamanlar Kudüs ile gerçekleşen vuslat şimdi de Ayasofya için gerçekleşir.

Son günlerde yayılan bir haber beni oldukça heyecanlandırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ayasofya’nın ibadete açılması için çalışma yapılması yönünde talimat verdiği haberi eminim benim gibi birçok insanın da yüreğini yerinde hoplatmıştır. Ki hoplattığından eminim çünkü beni arayan birçok kişi bu haberin doğru olup olmadığını soruyor. Demek ki toplumda oldukça büyük bir karşılık görmüş.

Görmemesi de mümkün değil zaten. Ayasofya sadece bu milletin değil ümmetin kanayan bir yarası, ortak bir derdi.

Kıymetli bir hocamın bu konuda söylemiş olduğu veciz ifadeleri sizinle paylaşayım: “Kim Ayasofya'nın yanındaysa, Endülüs derdi ile yaşıyorsa, Kudüs'te yüreği vuruyorsa, O Mü'mindir.”

Bu davanın sembol isimlerinden Osman Yüksel Serdengeçti’nin, Ayasofya’nın bir cami olarak ibadet merkezi olmaktan çıkarılarak anlamsız bir şekilde müzeye dönüştürülmüş olmasına istinaden ümitlerin kırılmaması adına söylediklerini hatırlayalım:

"Bu olacak Ayasofya…

Bu muhakkak olacak…

İkinci bir fetih, yine ba’sü ba’delmevt…

Bugünler belki yarın, belki yarından da yakındır,

Ayasofya, belki yarından da yakın!..."

Ayasofya bir cami olmasının çok ötesinde anlamlar içeriyor. Öyle olduğu için de Ayasofya ile ilgili en ufak gelişmeler bile Yunanistan başta olmak Hristiyan dünyasında büyük karşılık görüyor. Tabiri caizse Ayasofya ibadete açılacak diye hop oturup hop kalkıyorlar.

Hatta o kadar ileri gidiyorlar ki Ayasofya için savaşmayı bile göze alabiliyorlar. Demek ki Ayasofya’yı ibadete açmak artık bir zorunluluk haline geldi.

Birtakım kimselerin “Ayasofya ibadete açılırsa Rusya ile olan ilişkilerimiz” bozulur safsatasına kulak asmamak gerekiyor. Emin olun ki Fatih Sultan Mehmet’in Ayasofya’nın cami olmaktan çıkarılmasına yönelik bedduası bu ülke ve millet üzerinde Rusya’dan daha büyük bir tehlikedir!

Keşke bunun farkına varabilsek ve Rusya’dan çekindiğimiz kadar Ayasofya’nın Fatihi Sultan Mehmet’in bedduasından korkabilsek. Rusya, Ayasofya açılsa da açılmasa da her zaman bizim için güvenilmez bir dost olmuştur. Eğer Rusya’dan çekinecek ve korkacaksak o zaman Suriye’de de olamayalım, Libya’da da…

Bir ülkenin dostluğunu kaybetmekten korkarak dünyanın süper gücü olunamaz.

Ayrıca şu anda başta Amerika olmak üzere Rusya’nın da Vatikan’ın da ve Hristiyan dünyasının diğer devletlerinin de başlarında Ayasofya ile meşgul olamayacakları kadar büyük dertleri var.

Amerika iç savaşın eşiğinde, Rusya ve diğer Hristiyan ülkeler virüsün elinde inim inim inliyorlar.

Ayrıca Türkiye gerek Suriye’de gerekse Libya’da elde ettiği askeri başarılarla dünya devletlerine yeteri kadar gözdağı vermiş durumda. Ülke olarak hiç olmadığımız kadar güçlü ve prestijli bir durumdayız.

İçeride halkın büyük desteğini alan bir iktidar, dışarıda ise zafer üstüne zafer kazanan bir devletiz.

Son on yıldır Ayasofya “ha açıldı ha açılıyor!” diye çok ümitlendik ama bu seferki durum çok farklı.

Bütün şartlar adeta “Ayasofya açılsın!” diye feryat ediyor.

Eğer bu sefer de etrafta yayılan bunca ümit verici habere rağmen Ayasofya açılmazsa yaşayacağımız inkisarı anlatmaya kelimeler yetmez.

Allah’ım, ne olur 70 yıldır Ayasofya hasretiyle yanan bu gönülleri bu sefer vuslat haberleriyle şenlendir. Bu ümmete geçmişte bir Selahaddin bağışladığın gibi bugün de bir Selahaddin ver. Geçmişte Kudüs’le sevindirdiğin bu ümmeti bugün de Ayasofya ile şenlendir… (Amin)