Murat Belge'nin Ayasofya yazısına Ayasofya Gönüllüleri Eğitim ve Kültür Derneği'nden tepki geldi.
Abone olAyasofya Gönüllüleri Eğitim ve Kültür Derneği Taraf yazarı Murat Belge'nin Ayasofya'nın müze olarak kalması gerektiği şeklindeki yazısına tepki gösterdi. AYADER yaptığı yazılı açıklamada "Sayın Belge’nin bu çıkışını da önceki Bartholomeos çıkışı gibi popülist bir hamle olarak görmekteyiz" ifadelerine yer vererek Ayasofya'nın cami olarak ibadete açılması gerektiğini vurguladı.
İşte AYDER'in Murat Belge'ye Ayasofya cevabı:
Öncelikle İstanbul’umuzun fethinin 561. Yılını can-ı yürekten kutlarız. Şu bir gerçek ki ecdad İstanbul’un fethini hiçbir zaman kutlamadı. Kutlamadı çünkü ecdad hep yeni yerler fethetti, büyüdükçe büyüdü. Bizim Tarih kitaplarında “Gerileme” diye öğrendiklerimiz bile bugünkü “Gelişme” den çok daha pozitif olaylardı. Bu tamamen gerileme, gelişme kavramlarımızdan ne anlaşıldığı ile alakalıdır.
Mayıs ayında olduğumuz için yine Ayasofya konusu popülist çıkışlara malzeme edilmeye başladı. Gezi’den kamplaşma çıkarmaya çalışanlar için bu daha olgun bir malzemeydi. “Zulüm 1453’te başladı” şeklindeki duvar yazılarını, bunu İslam’a ve müslümanlara saldırmak için kullananları ibretlik örnekler olarak gösterebiliriz.
Nitekim Sayın Patrik Bartholomeos da 29 Mayıs hazırlıkları çerçevesinde henüz Mart ayında harekete geçmiş ve “Ayasofya Cami olarak açılamaz, aslına uygun şekilde kilise olarak açılmalıdır. Cami olarak açılmaya kalkışılırsa tüm Hıristiyan dünyası yek vücut olarak tepkisini koyacaktır.” Şeklinde talihsiz bir açıklamada bulunmuş ve derneğimiz olarak kendisine gerekli cevabı özetle vermiş, bu popülist çıkışı kendisine yakıştıramadığımızı beyan etmiştik.
Ne var ki Tarihçi – Yazar Sayın Murat Belge de bu popülizm kervanına hakaretvari bir yorumla dahil olmuş ve Akademik kimliğine yakışmayan bir üslupla,
"Ayasofya, her daim birilerinin gönlünde yatan aslan olarak bir yerlerde durmuş ve zaman zaman alevlenmiştir. 'Biz vaktiyle dünyaya egemendik, bizi ne hale getirdiler, Ayasofya'yı da elimizden aldılar' gibi kompleksli söylemlerle beslenen hatalı, hastalıklı ve zararlı bir ruh hali hala devam etmektedir.." şeklinde bir demeç vermiştir.
Öncelikle, Ayasofya gönüllerde yatan aslan, bir hırs küpü olma nedeni değildir. Ayasofya Müslümanlara ecdadın emanetidir. Ümmete vakfedilmiştir. Sultan Fatih’in masraflarını kendi bütçesinden karşıladığı, İslam Ümmeti’ne armağanı, mirasıdır. Osmanlı’nın dünyaya egemen olmasıyla, ya da Müslümanların bugünkü sıkıntılı durumuyla bir alakası yoktur. Vakıf malının ne demek olduğunu burada açıklayacak değiliz.
Bununla birlikte, “Hatalı, hastalıklı ve zararlı” bir ruh halinden bahsediyor. Hata yoktur çünkü belgeler ortadadır. Hastalık yoktur çünkü ecdadına, tarihine, geçmişine, emanete Allah rızasını gözeterek sahip çıkan insanlar virüs barındıramaz. Zarar yoktur çünkü İslam’da zarar vermek haramdır.
Biz Ayader olarak Sayın Belge’nin bu çıkışını da önceki Bartholomeos çıkışı gibi popülist bir hamle olarak görmekteyiz. Ve Sultan Fatih’in Ayasofya vakfiyesindeki şu ifadeleri bir kez daha hatırlatmak isteriz:
“…Kısaca bâtıl tasarruflardan birini işler yahut bu tür tasarrufları tamamen geçersiz olan yazılı kayıtlara ve defterlere kaydeder ve bu tür haksız işlemlerini yalanlar yumağı olan hesaplarına ilhak ederse, açıkça büyük bir haramı işlemiş olur, günahı gerektiren bir fiili irtikâb eylemiş olur.
Allâh'ın, meleklerin ve bütün insanların la'neti üzerlerine olsun. Ebeddiyyen Cehennemde kalsınlar, onların azapları asla hafifletilmesin ve onlara ebediyyen merhamet olunmasın. Kim bunları duyup gördükten sonra değiştirirse, vebali ve günahı bunu değiştirenlerin üzerine olsun.
Hiç şüphe yok ki, Allâh her şeyi işitir ve her şeyi bilir."
Kamuoyuna Saygılarımızla.
Ayasofya Gönüllüleri Eğitim ve Kültür Derneği