BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  POLİTİKA  /  HDP

Ayakkabı boyacısının İdris Baluken'e söylediği sözler

Kaşlar çatık, öfkeler birikmiş. Diyarbakır Sur esnafı huzursuz. Bölge halkı bozulan tezgahın faturasını artık sadece devlete kesmiyor. HDP de topun ağzında.

Abone ol

Oktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM -
Diyarbakır Sur ilçesini ziyaret eden HDP heyetininin dünkü ziyaretine gösterilen tepki, önemli mesajlar içeriyor.

"Bölgenin hamisi" rolününü oynayan HDP'den yana hayal kırıklığı yaşayan halkın homurtuları bastırılamaz boyutlarda.

Spor diliyle ifade edilirse Sur esnafı, HDP Grup Başkanvekili Baluken ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kışanak'a sarı kart gösterdi. 

"İŞBİRLİKÇİ" SÖYLEMİ GERİDE KALDI

Ziyaretten yansıyan görüntülerde esnaf "bir dokun bin ah işit" halinde. Çatışma sürecinden etkilenen esnaf, artık tek sorumlu olarak devleti görmüyor.

Dünkü ziyaret bunu net bir şekilde gösterdi. Fotoğraflara yansıyanlar artık HDP için "alarm zilleri" çaldığının işareti aslında. 30 yılı aşkın söylenen "İşbirlikçi", "satılmış", "hain" klişeleri ile tabloyu açıklamak artık mümkün değil.

ORTAM DEĞİŞTİ

Tepki gösterenlerin büyük çoğunluğu HDP seçmeni. Büyükşehir ve ilçe belediyelerinın her türlü imkanları bu yapının kontrolünde

Dahası ortada ne derin devlet var ne de faili meçhuller. Kaldı ki asimilasyon ve kimlik inkar politikalarını tedavülden kaldırdığını söyleyen bir iktidar var.

"Bölge benden sorulur" zihniyetiyle  hareket eden siyasal Kürt hareketi, temsilcisi olduğunu iddia ettiği Kürtlerin mağduriyetine karşı yaptıkları ve yapmadıklarıyla sorgulanıyor.

Özellikle Sur halkı adeta yaşam mücadelesi veriyor. Değil iki ay sonrasını 1 hafta sonrasını bile nasıl göreceğini kara kara hesabını yapıyor.

HDP'NİN GÜNDEMİ ÇOK BAŞKA

Oysa HDP'nin gündemi bambaşka oldu. Baluken, dünkü ziyarette esnafa "Bu, yüz yıllık bir hesaptır, yüz yıldır Kürtlere bu zulüm yapılıyor ama bir yüz yıl daha izin vermeyeceğiz." diyor.

AYAKKABI BOYACISININ SÖZLERİ

Bu sözler üzerine ayakkabı boyacısı, "Şimdiye kadar dedelerimiz hep beraber savaştı, şehit oldu. Benim rahmetli dedemin cenazesinin nerede olduğu belli değil. Yeter artık, 8 nüfusum var, önce Allah'a, sonra da bu boyaya bakıyoruz. Güneydoğu'nun hepsi perişan oldu." yanıtını veriyor.

Yeni hükümet kurma telaşıyla gözden kaçan dünkü ziyarette yaşananlar bununla sınırlı değildi elbette.

Başka birisi de çocuklarına 15 gün verecek ekmek bulamadığını Sur'dan taşındıktan sonra  da çocuklarıyla 3 gün açıkta kaldığını böyle aktarıyor:

SİZİ MECLİS'E KOYDUK HAVA ALDIK

-Allah rızası için belediyeden bir yetkili gelip 'geçmiş olsun.' deseydi yeterliydi. Vatandaşın geneli belediyeden şikayetçi. Bu kadar insanlar mağdur oldu, belediye bu insanları sormadı.

Belediyenin sunmuş olduğu hizmetlerden şikayetçi olan ayakkabı satıcısı esnaf da "Halk size sarı kart gösterdi, kırmızı karta dönüşmesin. Biz size oy verdik 80 milletvekili gönderdik, dedik 'gidin hakkınızı orada arayın. Sizi Meclis'e koyduk, hava aldık." diyor.

Baluken'in "Elimizden ne geliyorsa yaptık, keşke elimizden gelse." sözleri üzerine esnaf, "Eğer bu çarşıya gelseydiniz, millete sorsaydınız, millet size 'ne şekilde barış olur.' diye yol gösterecekti." karşılığını veriyor.

Görüldüğü üzere halk belediyeleri elinde bulunduran ve 59 milletvelili bununan HDP'den bahane değil iş üretmesini istiyor. 

Enerjisini başka alanlara kaydıran HDP, "çantada keklik" gördüğü seçmenin tatlı-sert uyarısının farkında mı?