Çelik devi Arcelor Mittal'in 2 milyar dolarlık fırsatını yüzde 22.4 Gümrük Vergisi yüzünden göz göre göre kaçırdık
Abone olÇelik devi Arcelor Mittal, Türkiye'de 2 milyar dolarlık fabrika yatırımı için ithal edeceği yarı mamülde yüzde 22.4 Gümrük Vergisi'nden muaf olmak istedi. Kabul edilmeyince vazgeçti.
2 MİLYARLIK YATIRIM
Türk-Hint İş Konseyi Başkan Vekili Erdal Alkış, danışmanı olduğu Arcelor Mittal'in geçen yıl Gemlik'te 2 milyar dolarlık fabrika planının, Gümrük Vergisi muafiyetine takıldığını söyledi. Mittal, yarı mamül ürün ithal edip işleyerek ihraç etmek istiyordu.
VERGİ CEVHERDE YOK
Ancak yarı mamül ithalatı yüzde 22.4 Gümrük Vergisi'ne tabi. Mittal, Erdemir ve Kardemir'e ithal 'cevher için' verilen muafiyetin kendisine de verilmesini istedi. Mittal istediğini alamayınca yatırım rafa kalktı.
DAVOS'TA GÖRÜŞTÜ
Arcelor Mittal'in Başkanı Lakshmi Mittal'in, Ocak 2009'da Davos'ta Başbakan Erdoğan ile vergi muafiyeti konusundaki görüşmesi de işe yaramayınca yatırım başka ülkelere kaydı.
ÇELİK DEVİNİN YATIRIM PLANI GÜMRÜĞE TAKILDI
Türk-Hint İş Konseyi Başkan Vekili ve dünya çelik devi Arcelor Mittal'in Türkiye Danışmanı Erdal Alkış, Türkiye'den kaçan büyük bir yatırımın ilginç öyküsünü Habertürk'e anlattı. Alkış, Mittal'in kademeli olarak 5 bin kişinin çalışacağı, yılda 50 milyar dolarlık ihracat getirmesi öngörülen '2 milyar doları' bulacak yatırımının Gümrük Vergisi talebi yerine getirilmeyince rafa kalktığını söyledi. Alkış'ın belirttiği yatırımın kaçış hikayesi şöyle gelişti:
Arcelor Mittal, yarı mamül ürünü Türkiye'ye getirerek kuracağı tesiste işleyip çevre ülkelere satmayı planlıyordu. Ancak yarı mamul olduğu için bu, yüzde 22.4 Gümrük Vergisi'ne tabi. Arcelor Mittal yatırım için önşart olarak Erdemir ve Kardemir'e yarı mamul değil cevher ithal ettiklerinde uygulanan Gümrük Vergisi muafiyetinin kendilerine de uygulanmasını talep etti. Alkış, 'Başbakan Erdoğan'ın oluruna rağmen' bu muafiyet düzenlemesi yapılmayıp uzun süre sürüncemede kalınca firmanın yatırımdan vazgeçtiğini ifade etti.
Alkış, yatırımın gerçekleşmemesiyle ilgili süreci şöyle anlattı:
Türkiye, yetişmiş insan gücü, çevre bölgelere yönelik ticaret potansiyeli, siyasi istikrar ve serbest piyasa ekonomisi gibi özellikleri açısından bir süredir Arcelor Mittal'in yatırım yapmak istediği bir ülkeydi. Başbakan Erdoğan'ın Davos'taki ‘One minute' çıkışından 6 ay kadar önce Arcelor Mittal, Türkiye'den çevre bölgelere ihraç etmek üzere buzdolabı, otomobil gibi katmadeğeri yüksek ürünlerde kullanılabilecek çeliği üretebileceği bir fabrika için girişimlerini başlattı. Bursa Gemlik'te 2 milyar dolara mal olması planlanan yatırım doğrudan 5 bin, dolaylı 30 bin kişiye istihdam sağlayacaktı.
O dönemde Kyoto anlaşmasına Türkiye henüz imza atmamıştı ama imzalaması öngörüldüğünden, planlama dahi Kyoto'ya uyumlu yapıldı. Ancak Arcelor Mittal'in bu yatırım için ‘olmazsa olmaz' şartı Erdemir ve Kardemir'e sağlanan yüzde 22.4'lük Gümrük Vergisi muafiyetinin kendilerine de uygulanmasıydı. Firma, eşit rekabet ortamının sağlanmasını istiyordu."
'MUAFİYET ISRARLA VERİLMEDİ'
6 ay boyunca dönemin Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren konuyla bizzat ilgilendiğini kaydeden Alkış "Başbakanlıkta toplantılar yapıldı. Konu Ekren'in başkanlığını yaptığı Ekonomik Koordinasyon Kurulu'nca kabul edildi ancak muafiyete ilgişkin düzenleme sürekli ertelendi. 6 ayın sonunda Başbakan'a durumun en yetkili ağızdan anlatılması gerekiyordu" dedi.
Ocak 2009'da düzenlenen Davos Zirvesi'nde 'one minute' çıkışından bir önceki gece Arcelor Mittal'in Yönetim Kurulu Başkanı Lakshmi Mittal ile Başbakan Erdoğan arasında bir görüşme organize edildiğini belirten Alkış şöyle konuştu: "Toplantı Erdoğan'ın kaldığı otelde Egemen Bağış, Cüneyt Zapsu, Mehmet Şimşek'in şahitliğinde bir saat kadar sürdü. Toplantıda Mittal, Erdoğan'a, ‘konunun Nazım Ekren tarafından kabul edildiğini fakat ısrarla bu muafiyetin verilmediğini, muafiyet verildiği takdirde 1 yıl içinde yatırımların yapılacağı, ikinci yılda hemen üretime başlanacağını' söyledi. Böylece yüzde 70'i zaten Arcelor Mittal'in ürettiklerinden oluşan Türkiye'nin 30 milyar dolarlık ithalatını yapmasına da gerek kalmayacağını anlattı.
Ayrıca muafiyet sağlandığı takdirde 50 milyar dolar değerindeki Avrupa'daki merkezlerinden birini Türkiye'ye taşıyacağının sözünü de verdi. Başbakan konuyu çok olumlu karşıladı. Zaten ertesi gün odada bulunanlardan Başbakan'ın ‘gerekli talimatları verdiği hatta şimdiye kadar neden yapılmadığının hesabını soracağı' yönünde bize bilgi geldi. Zaten Başbakan Erdoğan, yurda dönüşündeki konuşmasında 'one minute' açıklamasından sonra isim vermeden global bir firmanın Türkiye'de yatırımlarını ikiye-üçe katlayacağını söyledi."
Davos'tan sonra 3 ay daha bir gelişme olmadığını belirten Alkış, daha sonra kabinede revizyonun ardından yatırımın suya düştüğünü ifade etti.