AB Avusturya'yı ikna edemedi. Müzakere Çerçeve Belgesi'nin bugüne kalmasının nedeni, 'imtiyazlı ortaklık' ta ısrar eden Avusturya oldu.
Abone olAvusturya, Türkiye'nin Avrupa Birliği'yle müzakerelere başlamasına itiraz eden tek ülke. Viyana yönetimi 'müzakereler çıkmaza girerse imtiyazlı ortaklığın gündeme geleceği' ifadesinin çerçeve belgede yer almasını istiyor. Diğer 24 AB üyesi ise buna karşı çıkıyor. Oysa Avusturya hükümeti Aralık ayındaki Avrupa Birliği zirvesinde, diğer üyelerle birlikte, Türkiye'yle müzakerelerin hedefinin tam üyelik olması gerektiğini savunmuştu. Viyana neden fikir değiştirdi? Peki Viyana yönetimi geçen sürede niçin fikir değiştirdi? Viyana Üniversitesi'nden siyaset bilimi profesörü Paul Luif, bu soruya "Bence Avusturya hükümeti, Türkiye'nin üyeliğine muhalefet edenleri yatıştırmaya çalışıyor," diye yanıt veriyor. "Halka Türkiye'nin üyeliğini otomatik olarak kabul etmeyeceklerini göstermeye çalışıyorlar. İç siyasetle bağlantılı nedenlerin, bu tavırda önemli rol oynadığını düşünüyorum" yanıtını verdi. Avusturya'nın kazandığı son savaş 330 yıl önce Türklere karşıydı Avusturya'nın önde gelen dergilerinden Profil'in yazarı Georg Hoffman da tüm kamuoyu araştırmalarına göre, Türkiye'nin üyeliğine en az halk desteği verilen ülkenin Avusturya olduğunu hatırlatıyor. Bu nedenle Avusturyalı siyasetçilerin de, Türkiye'yle ilgili sürecin işleyişini engellemeye çalıştıklarını söylüyor. Hoffman'a göre "Avusturya'da Yeşiller dışında tüm partilerin Türkiye'nin üyeliğine karşı olduklarını da belirtmek gerek. Oysa diğer AB üyelerinde sosyal demokratların Türkiye'yi desteklediklerini biliyoruz. Hoffman, Türkiye'ye desteğin bu kadar düşük olmasının nedenlerini ise şöyle sıraladı: "Öncelikle, ülkede AB'nin genişlemesine karşı hassasiyet bir hayli fazla. Genişleme şimdiye dek Avusturya için çok kârlı olsa da, bu kâr bir ölçüde yeni üye olan Doğu Avrupa ülkelerinin Avusturya'ya yakınlığından kaynaklanıyor. Ancak bu açıklama tek başına yeterli değil. Avusturya'nın tavrının tarihi nedeni de var. Avusturyalılar, askeri geçmişlerinden pek de gurur duymaz. Ancak Avusturya ordusunun kazandığı son savaş, yaklaşık 330 yıl önce Türklere karşıydı. Bu nedenle tüm okul kitaplarında Türklerle kimin savaştığından, 1683'te Hristiyan dünyasını Türk işgalinden kimin kurtardığından bahsediliyor. Tüm bu olaylar, Avusturya kimliğinin oluşmasında önemli rol oynuyor. Ayrıca Avusturya halkı Türkiye hakkında çok kötü eğitilmiş durumda. Her ne kadar tatillerini Türkiye'de geçiren Avusturyalıların sayısında patlama görülse de, insanlar genelde Türkiye hakkında çok fazla şey bilmiyor. Türkiye'nin AB'ye üyeliği de, Avusturya'da iyi ve kapsamlı bir şekilde tartışılmıyor." Din faktörü Avusturyalı siyasetçiler, Türkiye'yle müzakerelere başlanmasına bir de Hırvatistan yüzünden karşı çıktıklarını söylüyor. Hırvatistan'la geçen ilkbaharda başlaması gereken müzakerelerin ertelendiğini, Türkiye'nin kaydettiği ilerlemeler övülürken Hırvatistan'ın çabalarının gözardı edildiğini savunuyor. Avusturyalı gazeteci Georg Hoffman ise ülkesinin Hırvatistan'a hararetle verdiği desteğin mantıklı olmadığı görüşünde. Hoffman, Hırvatistan'a verilen desteğin ardında tarihi nedenlerin bulunduğunu vurgulıyor. Hırvatistan'ın geçmişte Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun parçası olduğuna dikkat çeken Hoffman, "Katolik, tarihte hep Avusturya'nın tarafında olmuş bir ülke Hırvatistan. Avusturya da Katolik bir ülke," diyor. "Ayrıca Avusturya'yı şu anda Katolik bir parti yönetiyor. Avusturya Balkan Savaşları'nda bile Hırvatları, Sırplara karşı destekledi." Bu arada AB'nin İngiltere'den sonraki dönem başkanı, Ocak ayından itibaren 6 aylığına Avusturya olacak. Kaynak: BBCTÜRKÇE