Her yıl binlerce kişi ülkelerindeki baskı ve şiddetten kaçmak için küçük balıkçı teknelerine binip Avustralya'ya doğru tehlikeli bir yolculuğa çıkıyor. BBC Sydney muhabiri Phil Mercer araştırdı.
Abone olBeş gün boyunca Hint okyanusunun kızgın dalgalarına karşı koymuş aşırı kalabalık, eski püskü balıkçı teknesi sonunda Avustralya'ya ait Ashmore Resilerine yaklaştı.
Bu küçük tekneye binerek Endonezya'dan Avustralya'ya doğru yola çıkan 60 mülteci daha önce aynı yolculuğu yapmaya çalışan binlerce kişi gibi hayatlarını tehlikeye attıklarının farkındaydı.
Bu korkutucu seyahati 2009 yılının Aralık ayında yapan 26 yaşındaki Iraklı mülteci Alli ''Tek yapabildiğimiz Avustralya'ya ulaşmak için dua etmekti'' dedi.
Irak'ta şiddete maruz kalan tasarımcı önce İran'a ordan da Malezya'ya gitmiş ve sonunda insan ticareti çetelerinin kol gezdiği Endonezya'ya ulaşmış.
Brisbane'deki evinde BBC muhabirine konuşan Ali ''Okyanusun ortasındayken tek görebildikleriniz deniz ve gökyüzü. Size birşey olsa dünyada kimsenin haberi olmaz'' dedi.
Ali sözlerine ''Bu oldukça zor bir deneyimdi. Küçücük eski bir teknedeydik. Uyumak için yeterince yer yoktu. Çokr korkuyorduk. Neyseki Avustralya donanması başımıza birşey gelmeden bizi buldu'' dedi.
Ancak birçokları Ali kadar şanslı değil. Şimdiye kadar bu kaçış sırasında kaç kişinin hayatını kaybettiğini bilmiyoruz.
Geçen ay bir tekne Christmas Adası yakınlarında battığında yaklaşık 90 mülteci hayatını kaybetti.
Bir kaç gün sonra aynı yerde bir bot daha battı ancak bu teknenin 130 yolcusu neyseki kurtartılabildi.
Hem iktidardaki İşçi partisi hem de muhafazakar muhalefet mültecilerin ülkelerini terk etmek için haklı gerekçelerinin olup olmadığı araştırılırken bu insanların Avustralya'da değil komşu ülkelerde kalmasını istiyor.
Ancak iktidar ''Malezya çözümü" üzerinde dururken muhalefet mültecilerin Nauru adlı Pasifik adasına gönderilmesini istiyor.
Avustralya eğer mültecilerin başka bir ülkeye gönderilmesi yasalaştırılabilirse ölüm riskini alarak denizden Avustralya'ya gelmeye çalışanların sayısının azalacağına inanıyor.
Avustralya mültecilerle ne yapacağına bir türlü karar veremezken hergün yeni bir balıkçı teknesi Avustralya'ya doğru tehlikeli bir yolculuğu çıkıyor.
Bu teknelerden bir çoğu Endonezya'nın güney sahillerinde yolculuğuna başlıyor ancak insan hakları savunucularına göre doğrudan Sri Lanka hatta Hindistan'dan Avustralya'ya doğru yola çıkan gemiler de var.
Mülteci avukatı Marion Le ''Hem iktidarın hem de muhalefetin mültecilere karşı olan sorumluluklarını görmezden gelip sadece politik sloganlarla sorunu geçiştiriyor oluşundan rahatsızım. Bence bu bizim için bir utanç. Avustralya BM'nin mülteci sözleşmesini onaylayan ilk ülkelerden biri, eskiden bununla gurur duyardık'' diyor.
Zorlu okyanus
Bu yıl 4000'den fazla mülteci Avustralya'ya sığındı.
Bu uluslararası standartlarda oldukça düşük bir rakam, ancak Avustralya'da göç ile ilgili tartışmalar başlatmaya yetti.
Deniz yolu ile Avustralya'ya gelenlerin bir çoğu sonunda mülteci olarak kabul ediliyor.
Ancak resmi olarak Avustralya devletinin korumasını isteyenler genelde balıkçı tekneleri ile değil uçaklarla geliyor.
Birmanya'dan kaçan müslüman Sayad Kasim bir teknede kendine yer bulabilmek için Endonezyalı kaçakçılara üç bin dolar ödemiş.
Kasim ''Dalgalar çok büyüktü ancak bizim içinde olduğumuz tekne ufacıktı. Herkes ağlayıp dua ediyordu. Hepimiz öleceğimizi sandık'' dedi.
''Avustralya'ya kendim için değil çocuklarım için geldim'' diyen Kasim Christmas adasında 6 ay boyunca gözaltında tutulduktan sonra mülteci olarak kabul edilmiş ancak karısı ve çocukları Birmanya'dan kaçarak sığındıkları Malezya'da.
Avustralya'nın Kasim'in ailesini de kabul edip etmeyeceği ise belli değil.
Kasim ''Onlar Malezya'da güvende değil. Ancak ben karımın ve çocuklarımın buraya bir tekneyele gelmesini de istemiyorum'' dedi.
Anavatanlarındaki baskı ve savaştan kaçan insanlar deniz yoluyla Avustralya'ya ulaşmaya çalışmaya devam edecek.
Iraklı Ali, ardında bıraktığı vahşet yüzünden denizde herşeyini kaybetmeye hazır olduğunu söylüyor ve ''Biz Avustralya'ya sadece hayatta kalmak için geldik, başka birşey için değil'' diyor.