Avrupa'lı Türk'lerin oyu kime?
''50 yıl once sen olsaydın biz gurbette olmazdık şimdi sefanı çapulcular sürüyor hasretini biz çekiyoruz''
Rauf Tamer, 22.06.2014 tarihli ‘’Oradan bakınca’’ başlıklı yazısında, Avrupa’da yaşayan gurbetçilere sorular yöneltiyor…
'Gurbetçi' diyor ama yeni bir isim de bulmuş ‘'Dış Türkler’’
Diyor ki; ''ne düşünüyorsunuz, oralardan buralar nasıl görünüyor, kamuoyu araştırma şirketleri Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili bir nabız yoklaması yaptılar mı, yapacaklar mı, takip ettiğim kadarıyla yorumlar biri diğerini tutmuyor, orada neler oluyor''… diye soruyor…
Sayın Tamer, dışarıdan bakıldığında memleketin hal ve gidişi hakkında daha gerçekçi gözlemler vardır sanırım diye de ekliyor.
Ben de soruyorum; Avrupa’da yaşayan Türkler, Türkiye’de yaşayan Türklerden daha farklı ne gözlemlemiş olabilirler?
Viyana’da Başbakan’ın konuşma yaptığı alanda ''50 yıl önce sen olsaydın biz gurbette olmazdık şimdi sefanı çapulcular sürüyor hasretini biz çekiyoruz ‘' diye pankart açan bir zihniyetten yüksek beklentiniz mi var? Veya farklı.
Bu pankartı ciddiye almayanları, cahil/cühela olarak görenleri uyarıyorum; ''Her söylem esasında doğallıktan alıntıdır’’ alt yapıda ne varsa, üstte ona şahit olursunuz. Sonuç; bu pankartı açan zihniyet Avrupa’da hayli çoğunlukta.
Başbakan’ın Avrupa ziyaretleri öncesi, yabancı Milletvekillerin paçalarının tutuşması ve Başbakana sürekli ultimatom vermeleri de bundan kaynaklanıyor.
''Başbakan konuşmasına dikkat etsin, buradaki Türkleri bölmesin'' türünde söylemleri de, bu pankartı açan zihniyetin çokluğundan kaynaklanıyor. Avrupa’daki Milletvekilleri orada yaşayan Türk’ün yapısını, tarzını, inancını çok iyi tanıyor/biliyor ve bu bağlamda Başbakanı miting öncesi uyarıyor.
Başbakan karşıtları oy kullanmayacak
İddia ediyorum, Avrupa’da Başbakan karşıtları oy kullanmayacak. Zaten 31 mart seçimleri itibarıyla morali bozulan, inancını yitiren, boşveren seçmen, bu seçimde atağa mı kalkacak sanıyorsunuz?
Ha bir de; yazın ortasında, tatil sarhoşluğunda, oy kullanacaklarını mı sanıyorsunuz? (istisnalar var tabii) Öyle sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
Diğer taraftan;
Avrupa’da yaşayan ve yaşadığı ülkede oy kullanma vasfına sahip olan Türkler, kendilerinin ve çocuklarının geleceklerini ilgilendiren konularda yapılan referandumlarda kaçta kaçı oy kullanıyor haberiniz var mı?
Bırakın oy kullanmayı, çoğunun referandumdan dahi haberi olmuyor.
Çok karamsar bakıyorum. Net.
Dış Türklerin Türkiye’ye bakışı
Dış Türklerin Türkiye’ye bakışını sormuş Sayın Tamer, şöyle izah edeyim; 1. ve 2. Jenerasyon,bir an once mal mülk yapalım, memleketimize dönelim modunda, kazandığını Türkiye’de gayrı menkula yatırarak uzun seneler devam ettirdi. Ve fakat, 3. Ve 4. Jenerasyon ise daha temkinliydi, yaşadığı ülkeye entegre oldu ve ev alacaksa da Avrupa’da satın aldı ve Türkiye’yi bir tatil beldesi olarak görmeye başladı.
Avrupalı Türkler elbette Türkiye’de olan olaylara kayıtsız değiller... küçük bir azınlık her şeyi farkında ama, ya ‘'yahu memleketi ben mi kurtaracağım’’ umarsızlığında ya çaresiz ve umutsuz ya da, işte, Viyana’da açılan pankartta görüldüğü üzere, ''50 yıl once nerdeydin padişahım’’ körlüğünde ve sağırlığında.
Bu pankart zihniyetindekilere soruyorum; Almaya’daki NSU davasında ölen Türklerin, yabancı düşmanı örgüt tarafından evleri yakılan Türklerin, iş yerleri taciz edilen Türklerin, yaşadıklarını ne kadar biliyorlar... İslamofobinin günbegün arttığı Avrupa’da, aynı olayların kendi başlarına gelmeyeceğinden ne kadar eminler... yine NSU davasında 8 Türk vatandaşının öldürülmesi, buna ragmen hiç bir sonuca varılmış olunmaması, ''bir Türk’ü ancak bir Türk öldürür'' zihniyetiyle hareket eden Alman polisinin, suçluyu Türklerin içinde araması, davayı isteyerek yönlendirmesi, tüm bu yaşananlara ragmen, devletimizin, bu olayda en ufak bir yaptırımı olmamasına ne diyorlar, bunu öğrenmek isterim?
50 yıl once sen olsaydın diyenler, 10 yıl once buradaydın,o kadar Türk vatandaşı öldürüldü niye bu davayla hiç ilgilenmedin, diyebiliyorlar mı?
Hayır! Çünkü davadan dahi haberleri yok!
50 Yıl once neredeydin diyenler, Başbakana sorsunlar, Avrupa’da yabancı düşmanlığı hızla artıyor, islamofobi yükseliyor, yarın öbür gün, Türklere saldırılar arttığında, devletimiz Avrupa'da yaşayan vatandaşı için ne gibi önlemler alacak, yumruğunu masaya vurabilecek mi? Oy verecek olanlar, hadi hadi araştırın biraz...
Gurbetçi Türkler
Ne yazık ki, Avrupa’da yaşayan Türk’ün adı ‘gurbetçi’ olarak tescillenmiş.
Ve biz bunu ne kadar değiştirmeye çalışsak da, çabalarımız beyhude. Çünkü Başbakan başta olmak üzere, tüm Milletvekilleri ve yazarlar, bir gurbet türküsü tutturmuş gidiyorlar, dillere adeta pelesenk olmuş.
Daha gurbetçi kelimesini aşamayanlardan ne bekler bu Avrupalı Türk orası kocaman bir muamma.
Bir kez daha söylüyorum ve bu değişene kadar hiç bıkmayacağım ve usanmayacağım. Gurbetçi değil, Avrupalı Türkler.