Avrupa Parlamentosu'ndaki isimler AB'deki toplantıya Erdoğan'ın da katılması için kulis yapıyorlar.
Abone olAvrupa Birliği'nin kapılarının Türkiye'ye açılması için bir adım daha atıldı. AP'deki liberal isimler Erdoğan'ın AB toplantısına katılması gerektiğini savundu.
Avrupa Parlamentosu'ndaki (AP) Liberaller, Avrupa Birliği'nin Aralık zirvesine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın davet edilmesini istedi.
AP Dış İlişkiler Komitesi'nde Hollandalı Hristiyan Demokrat Ria Oomen-Ruijten tarafından kaleme alınan Türkiye raporu görüşüldü.
Oturumda Liberal Grup adına konuşan İngiliz parlamenter Andrew Duff, Ortadoğu, Akdeniz ve Sahel kuşağında uluslararası krizler yaşanırken Türkiye, AB ve NATO'nun örtüşen politikalar takip etmesinin önemini vurguladı.
Duff, Başbakan Erdoğan'ın güvenlik ve savunma politikalarının tartışılacağı AB'nin Aralık zirvesine davet edilmesi gerektiğini vurguladı.
AP Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten ise Türkiye'nin katılım müzakerelerinde yargı ve temel haklar ile adalet, özgürlük ve güvenlik fasıllarının açılması çağrısında bulundu.
Oomen-Ruijten, "Eğer (Türkiye'de) yargı ve insan haklarından bahsediyorsak bu fasılların resmi açılış kriterlerini bilmek gerekiyor. Üye ülkelerden 23'üncü ve 24'üncü fasılları açmalarını talep ediyorum" dedi.
Oomen-Ruijten, 2013'ün Türkiye-AB ilişkilerinde önemli bir yıl olduğunu ve hazırladığı raporda yeni anayasa ve Kürt meselesinin çözümü konusunda teşvik edici ifadelere yer verdiğini anlattı.
AP Dış İlişkiler Komitesi'nde Türkiye taslak raporu ve verilen 415 değişiklik önergesi yarın oylanacak.
-AP'nin Türkiye raporunun taslağı
AP Türkiye taslak raporunda, yeni anayasayı hazırlama kararlılığı ve bu süreçte katılımcılığa verilen önem dolayısıyla TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu övülerek, çalışmaların AB değerleriyle uyumlu şekilde ilerletilmesi çağrısı yapılıyor.
Taslak raporda, yeni anayasanın güçler ayrılığı, din, devlet ve toplum işlerinin ayrılması, vatandaşların temel haklarını güvence altına alan kapsayıcı bir yönetim modeli ve kapsayıcı bir vatandaşlık tanımı ilkelerine uygun hazırlanmasının önemi vurgulanıyor.
AP Türkiye raporunda 3. yargı paketinden memnuniyet duyulduğu belirtilirken, reformların sürdürülmesi ve "4. yargı paketinin Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu'ndaki yoruma açık suç tanımları, ifade özgürlüğü, uzun tutukluluk süreleri ve sanık hakları" gibi alanlarda iyileştirmeler getirmesi isteniyor.
İfade özgürlüğü ve çoğulcu medyanın temel Avrupa değerleri olduğu belirtilen raporda, doğru işleyen bir demokrasi için muhalif görüşlerin de dile getirilebildiği gerçek ifade özgürlüğünün vazgeçilmez olduğu vurgulanıyor.
Raporda Türkiye, ordu üzerinde sivil denetimi güçlendirecek reformları sürdürmeye teşvik edilirken, bu kapsamda diğer bazı önerilere ilaveten Yüksek Askeri Şura'nın yapısı ve yetkilerinin gözden geçirilmesi isteniyor.
"Ergenekon" ve "Balyoz" gibi darbe planı iddialarına yönelik soruşturmaların demokratik kurumlar ve yargının gücünü ve uygun, bağımsız, tarafsız ve şeffaf işleyişini, temel haklara şartsız ve sağlam bağlılığını göstermesi gerektiği vurgulanan raporda, bu davalarda "uygun olmayan delillerin kullanıldığı" şeklindeki iddiaların endişe verici olduğu ifade ediliyor.
Raporda, Kürt meselesine siyasi çözüm için çabaların artırılması ve TBMM başta olmak üzere demokratik organlarda bu meselenin tartışılması tavsiye ediliyor ve KCK davasında çok sayıda tutuklamalardan endişe duyulduğu belirtiliyor.
AP Türkiye taslak raporunda Türkiye'ye, KKTC'deki askerlerini çekmeye başlaması ve kapalı Maraş bölgesini BM'ye teslim etmesi ve buna paralel olarak Rum yönetimine Mağusa Limanı'nı AB denetiminde KKTC'den doğrudan ticaret için açması çağrısı yapılıyor.
Raporda, Türkiye'nin Suriye'deki demokratik güçlere bağlılığı ve Suriyeli sığınmacılara yaptığı yardımlar takdir edilerek AB'ye ve üye ülkelere Ankara'nın insani yardım çabalarına destek olmaları çağrısına yer veriliyor.