BIST 9.660
DOLAR 34,61
EURO 36,41
ALTIN 2.927,19

Avrupa'daki Türk kanalları kalksın!

Avrupa'daki Türk kanallarını izleyenler bilir. Bilirler ki bu kanallar adeta görüntü kirliliğinde birbirleriyle yarışır haldedir.

Avrupa'daki Türk kanallarını izleyenler bilir. Bilirler ki bu kanallar adeta görüntü kirliliğinde birbirleriyle yarışır haldedir. Sekiz/dokuz kanal mevcuttur ve bu kanalların hepsini toplasan bir televizyon kanalı etmezler.

Türkiye'de izlenen Türk kanalları ile hiç alakası yoktur bu Avrupa Türk kanallarının.
Daha çok ticaret portalı görevini yaparlar. Reklam/tanıtım programlarıyla, televizyonun yarı beline kadar sarkan salam/sucuk reklamları ve Türkiye'de adı/sanı unutulmuş sözüm ona ünlü kişilerin oynadığı ürün reklamları ile Avrupa'da yaşayan Türkleri ilkelliğin içine sürüklerler.
Kullanılan reklam spotları tamamen profesyonellikten uzak, belli ki işi reklam olmayan, kıt bilgisiyle işi ucuz ve bedavaya getirmeye çalışan bir zihniyetin ürünüdür.

Eğer sizinde televizyonda görsel bir reklam verme ihtiyacınız doğarsa, bu reklamlara dünya para dökmek lazımdır, bu da başka bir yazı konusudur.

Çokça, emlak/ilaç (alternatif tıp) tanıtım programları vardır ve buradaki sunucuların kırık Türkçeleri de görüntü kirliliğinin yanında birde ses kirliliğine neden olmaktadır.
Benim özellikle Türk kanallarından irite olmama neden olan bir çay reklamı var... Bu çay reklamı benim için kırılma noktası olmuştur. Zaten birkaç programla sınırlı olan televizyon izleme zevkime, artık izlememe kararım da çay reklamı çıkışlıdır.

Şimdi soruyorum yetkililere; Avrupa Türk kanallarının vasatın altı oluşu, neyin göstergesidir ?
Avrupa'daki Türk topluluğu bunu mu hak ediyordur !

Neden Avrupa'daki Türk kanalları, çağın bu kadar gerisinde seyretmektedir ?

Bu kadar reklam alındığına göre izlenme oranı epey yüksektir.

Ne yapsın insancıklar, Türk dizileri izlemek istiyorlar, biraz kendi dillerinde yolculuk yapmak istiyorlar...Haksız değiller.

Ama lütfen buradaki seyirciye bu işkenceyi daha fazla yaşatmayın ve doğru/ilkeli bir yayıncılık olmayacaksa Avrupa Türk kanallarının ışığını kapatalım !

THY'DE KUR'AN-I KERİM DÖNEMİ

THY'nin dış hat uçuşlarında kişisel ekran ve 'Planet Dijital' sistemi bulunuyor. Sizler de uçuşlarda bu sistemden program seçebiliyorsunuz. Şimdilerde bu programa birde Kur'an-ı Kerim eklendi.

Birçok tartışmaları beraberinde getiren ve köşe yazılarına konu olan bu uygulamaya ''İncil ve Tevrat da dahil edilecek mi?'' sorusu da şu sıralarda gündemde.

THY uçuşlarında kişisel planetinizin eğlence başlığından müzik bölümüne giriş yaptığınızda, Dünya müziğinin hemen altında Kur'an-ı Kerim' i göreceksiniz. Kur'an-ı Kerim'i tıkladığınızda, Fatiha, Bakara, ne dinlemek istiyorsanız dinleyebilirsiniz...

Kişisel görüşüm şu; uçuşlarda Kur'an-ı Kerim' in olmasının karşısında değilim ama uygulamanın çok gerekli olduğunu da savunmayacağım.

Kur'an-ı Kerim'in ‚''planette müzik'' başlığının alt kategorisinde yer almasını talihsiz bir yaklaşım olarak değerlendireceğim. Planetin eğlence bölümünü tıklıyorsunuz, müziğe geçiş yapıyorsunuz ve Kur'an-ı Kerim'i müzik kategorisinde dinliyorsunuz. Ha ! diyelim ki dinlemeye karar verdiniz.

Uçuş sırasındaki tüm anonslarda,dinlediğiniz Kur'an kesilecektir bu biline...

Kanımca ve kanaatimce; Kur'an-ı Kerim eğlence ve müzik başlığı altında olmamalı. Benim gibi düşünen kişilerin varlığının hayli fazla olduğunu görüyorum ve bu uygulamada değişikliğin kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum.

Diğer taraftan, yan koltukta oturan vatandaş, alkol alırken, Kur'an dinlemek rahatsız edici olmaz mı, inançlarımız doğrultusunda ?

Yoksa bu uygulama bir nevi tabuları yıkmak mı?

İslami enerjinin yükselişe geçtiği günümüzde, Kur'an' ı müzik dinler gibi kulaklıklarımızı takıp dinlemek, hakikaten bazı tabuların yıkılması demek olmuyor mu?

Geçmişten bugüne dinimiz ile ilgili katı kurallar geçerliliğini yitirmiyor mu?

Dini bütün olmayan biri dahi, dış uçuşlarda, Kur'an' ın müzik bölümünde yer almasını hunharca eleştirirken, bu uygulamanın böyle kabul edilmesi, bana dinimizle ilgili de büyük reformlar yaşayacağımızın ayak sesleri gibi geliyor.

Sadece din konusunda değil, Star gazetesi yazarı Musatafa Akyol' un sosyal medyayı sallayan ''Gençliğe hitabe kaldırılmalı'' yazısını okuduysanız göreceksiniz ki ülkemizi büyük değişimler bekliyor.

Gençliğe hitabe; askeri darbeleri ve Ergenekonvari oluşumları meşrulaştıran sorunlu bir metin diyen Akyol'un ardından, ''İstiklal marşı kalksın, çünkü çok sorunlu bir metin'' ilk kim diyecek merakla bekliyorum !