BIST 9.916
DOLAR 35,15
EURO 36,57
ALTIN 2.959,84
HABER /  GÜNCEL

Avrupa'da 'intihal salgını' düşündürüyor

Çok sayıda Avrupalı siyasetçinin yüksek öğrenim çalışmalarında intihal yaptığının ortaya çıkması, bilimde usulsüzlük tartışmalarının artmasına yol açtı.

Abone ol

Avrupa'nın üzerinde intihal ve bilimsel sahtecilik bulutları dolaşıyor. Son 18 ayda bazı önde gelen siyasetçiler bu nedenle istifa etmek zorunda kaldı. Ancak ortaya çıkan bilgiler saygın Avrupa üniversitelerini de sarsıyor.

Özellikle Almanya olmak üzere pek çok Avrupa ülkesi, intihal olasılığını incelemek için üstünkörü bir gözden geçirmenin yeterli olacağı düşüncesiyle hareket etmiş, bilimin kendi kendisini arındırma gücüne inanmanın yeterli olacağını düşünmüştü.

Geçen yıl Şubat'ta, Almanya Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg'in doktora tezini inceleyen bir kişi, bazı paragrafların bir başka çalışmadan alındığını ortaya koydu.

Gazeteler bu bilgiyi duyurunca, zu Guttenberg suistimal iddialarını yalanladı, suçlamaları 'saçma' diye niteledi, dipnotlarda bir karışıklık olduysa, bunu yeni baskıda düzelteceğini söyledi.

Bir kaç gün içinde kendilerine (İngilizce intihal kelimesi plagiarism'den hareketle) GuttenPlag Wiki adını veren bir grup, dışarıdan katkıya açık bir internet sayfası (wiki) oluşturmuş ve bakanın söylediklerinin gerçeği yansıtmadığını ortaya koymuştu bile.

Bakan iki hafta sonra istifa etmek zorunda kaldı.

Ama mesele burada noktalanmadı. Ünlü bir siyasetçinin kızının tezinde intihal yaptığı şüpheleri üzerine yeni bir wiki oluşturulup verileri derlemek için VroniPlag Wiki kurulmuştu. Bunu başkaları izleyince, sitede yer verilen vakaların sayısı 27'ye yükseldi.

Skandal doğuya yayıldı

Avrupa'nın başka yerlerinde de benzer sorunlar ortaya çıktı. Romanya eğitim bakanı akademik çalışmalarında intihale başvurduğu suçlamaları üzerine koltuğunda sadece bir hafta kalabildi.

Bükreş Üniversitesi, Başbakan'ın doktorasını eğitim bakanlığı onay vermeden geri alamayacağını belirtiyor

Dünyanın en ünlü bilimsel yayınlarından Nature dergisi de Romanya Başbakanı'nı doktora tezinin bir bölümünde intihal ile suçladı.

Başbakan suçlamaları reddetmiş ve Araştırma Etiği Konseyi'nin desteğini arkasına almış olsa da biri 2003'te doktorasını veren Bükreş Üniversitesi'ninki olmak üzere iki Rumen akademik kurulu suçlamaları yerinde buldu.

Macaristan Cumhurbaşkanı da aynı nedenlerle hem doktorasından oldu hem de istifa etmek zorunda kaldı. Rusya Kültür Bakanı da tezinin 16 paragrafını başka kaynaklardan kopyaladığı suçlamaları ile karşı karşıya, ancak iddiaları reddediyor.

Bu, hiç hafife alınabilecek bir konu değil. Doktora saygın bir derece. Hele de Almanya ve Avusturya gibi, insanlara hitap edilirken Herr Doktor veya Frau Doktor hitabının ayrıcalık kazandırdığı ülkelerde...

Bazı siyasetçilerse, bu unvanın sağladığı yetkinlik algısından ve saygıdan, bunun için gerekli zaman ve emek yatırımını yapmadan yararlanmak ister görünüyor.

İntihal yaptığı ortaya çıkan isimlerin özgeçmişlerine şöyle bir bakınca, insan zaten aktif siyasetçiler olarak yoğun bir programı olan bu kişilerin bunların yanında nasıl araştırma yaptığını, kütüphanelerde vakit geçirdiğini, kurumlar arası kitap ödünç işlemlerini beklemeye vakit ayırıp tüm bunları oturup yazdığını merak etmeden geçemiyor.

Bazıları "Kimin umurunda, bir üniversitede ders verecek değiller, bırakın eğlensinler" diyor.

Ancak görünüşe göre intihalin gölgesi, Almanya'da profesörlük kürsülerine dek ulaşmış. Eğitimden sorumlu olan profesörler de "kopyala yapıştır" işlevlerinden faydalanır olmuş. Geçen ay hukuk öğrencilerinin nasıl makale yazması gerektiğini anlatan yeni bir kitabın üçte birinin intihal eseri olduğu, aralara Wikipedia'dan bölümlerin de cömertçe serpiştirildiği ortaya çıktı.

İlginçtir, intihal hakkındaki bölüm bile intihal yapılarak hazırlanmıştı. Sorunun yaygınlığını göstermek için zu Guttenberg'in tezi de hatalı şekilde olmakla birlikte örnek gösterilmişti.

Kitap çabucak raflardan toplandı, yazarlar metnin sorumlularını bulacaklarını söylediler. Ancak kitabı kendileri yazmadılarsa, bu kişilerin kitapta yazar olarak anılması da merak uyandıran bir diğer nokta...

Peki, üniversite düzeyinde eğitim verenler başka metinlere paralel akan metinler oluşturuyor, ancak bunlara atıfta bulunmuyorlarsa öğrencilerine doğru bilimsel uygulamaları nasıl öğretecekler? (Münster Üniversitesi'nde yardımcı doçent olan kitabın yazarlarından ikisinin doktora tezleri de VroniPlag Wiki sitesine eklenen çalışmalar arasında.)

ABD ve İngiltere'de üniversitelerin teşrif ve etik kurulları bulunuyor, etik uygulamalar kapsamlı şekilde tartışılıyor. İntihal ile mücadele etmek için başvurulan araç ve yöntemler bulunuyor. Almanya'da ise bu meseleye eğilmek isteyenler büyük oranda hallerine bırakılıyor. Araç ve resmi prosedürler açısından pek fazla olanakları yok.

Piyasadaki intihal tespit yazılımları bazı intihal uygulamalarını özellikle kelime kelime alıntıları ortaya çıkarabiliyor. Her şeyi bulabiliyorlar diye bir şey yok, ama şimdilerde Alman üniversiteleri bunları satın almak için kuyrukta.

Sorun sisteme yayılmış ve derinlere inmiş durumda. Almanya'da profesörler genelde yalnız, ya da kendilerine tabi olan araştırma grupları ile çalışıyor. Bunların çoğu başka profesörleri eleştirmeye ya da sorunları tartışmaya açık değil. Resmi bir denetim ya da kontrol mekanizması da yok.

Almanya'da on yıllardır bilimde uygunsuz davranışlara hoşgörü ve şaibeli durumlara kayıtsızlık yavaş yavaş gelişti. Sesini yükseltenler çabucak susturuldu. Dürüst bilim insanları başkalarının kestirmeden bir yerlere varıp bunun yanlarına kalması karşısında hüsrana uğradı.

Cottbus Üniversitesi'ndeki bazı akademisyenler sayfalarının yüzde 40'ı başka metinlere paralel görülen bir doktora tezinin sadece 'teknik zaafları' olduğu hükmü verilmesini içlerine sindiremedi.

Ancak şimdi sesini yükseltenlerin sayısı artıyor ve bazıları izlenecek yoldan emin olmasa da, intihal en azından her üniversitede tartışılıyor.

İntihal konusunda daha iyi bir eğitim ve bilimin kendi uygulamalarının saygınlığını koruması hayati önemde.

Tezlerin kolayca kontrol edilmesini sağlayacak şekilde internette açık erişimle yayınlanması; son beş yılda yapılmış tez savunmalarının zayıf noktalarının belirlenmesi için rastgele bir örnekleme ile taranması gerekiyor.

Ancak hâlihazırda bunun için finansman kaynağı bulunmuyor. Dolayısıyla Alman üniversitelerinin intihal konusunda tutumunu ciddileştirmeyi mi, böyle yuvarlanıp gitmeyi mi seçeceği henüz net değil.

Eldeki veriler bu sorunun Almanya ile sınırlı bir hastalık olmadığını gösteriyor. Avrupa üniversitelerinin sağladığı yükseköğretim derecelerinin layık olduğu saygınlıkla karşılanabilmesini sağlamak için muhtemelen diğer tüm Avrupa ülkelerinde de benzer adımlar atılması gerekebilir...

Debora Weber-Wulff, VroniPlag Wiki uygulamasına aktif katkıda bulunuyor; ayrıca Copy, Shake and Paste <http://copy-shake-paste.blogspot.com> adlı İngilizce blogda bilimde suistimal ve intihal konusunda yazılar yazıyor.