Fransız Başbakan Villepen'in sokağa çıkma yasağını gündeme alması endişeleri arttırdı. Güvenlik birimlerinin gazetecilere karşı sert tedbirleri endişeye tuz biber ekti.
Abone olFransa Başbakanı Dominique de Villepin genç göçmenlerin yarattığı şiddet olaylarının önünü sokağa çıkma yasağı ve polisin yetkilerinin arttırılması ile almayı planlıyor. Cezayir Savaşı'ndan kalma bir yasayı yeniden yürürlüğe koyan Paris hükümeti, şimdilik 12 günle sınırlanan olağanüstü halin gerek görüldüğü takdirde uzatılabileceğini açıkladı. Uzatma için parlamentonun karar alması gerekiyor.
Başbakan De Villepin, 1955 yılında kabul edilen yasaya dayanarak, bugün karar verilen sokağa çıkmak yasağı ilan etme yetkisinin, o dönemde olduğu gibi "medyanın kontrolünü" içermediğini de belirtti.
Fransa Başbakanı'na göre asıl çözüm banliyölerde ekonomik durumun iyileştirilmesi ama bu zaman alacak. ''Sosyal uyum ve toplumda eşit fırsat sağlanması için çaba göstereceklerini" belirten de Villepin, şirketlerin sorunlu banliyölerde yatırım yapmalarını teşvik edecek özel bölgeler kurulacağı sözünü verdi.
Sosyal önlemler
Paris hükümetinin önlem paketinde, sorunlu banliyölerdeki sosyal derneklere 2006 yılı bütçesinden 100 milyon euro ayrılması, 1200 okulda 5000 pedagoji ve diğer sosyal hizmet uzmanı ve 20 bin kişilik memur kadrosu açılması da var.
Basın mensuplarından eleştiri
Bu arada Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü, Paris'in banliyölerindeki olayları görüntüleyen gazetecilere yönelik saldırılardan ve onların teçhizatlarına zarar verilmesinden kaygı duyduğunu bildirdi. Yapılan açıklamada, ''Basının yetkililerle eş tutulması sonucu Fransız gazetecilere yönelik nefretin açıkça sergilenmesinden kaygı duyuyoruz. Bu bilgi alma özgürlüğü konusundaki endişeleri artırıyor'' denildi.
Duyarlılık arttı
Fransa'daki olaylar tüm Avrupa ülkelerinde göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelere ilişkin duyarlılılığı arttırdı. Medya yangın, kundaklama ve benzeri olaylara özel ilgi gösterir oldu. Politikacılar olayların Almanya'ya sıçramaması uyarısında bulunurken, uyumu sağlayıcı önlemlerin arttırılması isteniyor.
Erdoğan'dan çağrı
Bu arada Avrupa'daki Türk göçmenlere çağrıda bulunan Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan yaşanılan ülkeye uyum sağlanmasını istedi: "Türk vatandışımızı da sağduyuya davet ediyorum. Küreselleşen dünyamızda gettolar halinde yaşamanın da imkanı yoktur. Göçmen topluluklar içiçe yaşadıkları toplumla entegre olmak barış içinde birarada yaşamayı öğrenmek zorundadırlar."
Gerginlik uyarısı
Türkiye Başbakanı politikacıların yanlış tutumları ve açıklamaları ile gerginliği arttırmalarını da eleştirdi: "Sorumlu makamlar da göçmenlere yönelik ayrımcı politikaların ne tür sonuçlar verebileceğini iyi görmek, toplumun tüm fertlerine eşit hak ve fırsatlardan yararlanma yolunu açmak zorundadır. Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği medeniyetler ittifakına hizmet edecek büyük bir projedir."
Göçmen örgütlerinden eleştiri
Avrupa'daki göçmen örgütleri de Fransa'da yaşanan olaylara tepki veriyor ve kınama açıklamaları yayınlıyor. Göçmen örgütleri Avrupa ülkelerinin uyum politikalarının, diyalog süreci gibi işlemekten çok azınlıklar için tek yanlı dikte uygulamasına dönüştüğünü vurguluyorlar.
Kaynak : Deutsche Welle