BIST 9.472
DOLAR 34,42
EURO 36,42
ALTIN 2.838,10
HABER /  GÜNCEL  /  EĞİTİM

Avrupada eğitim zorlaştı

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ''eğitimin, uçlarda yapılamayacağını'' belirtti.

Abone ol

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ''eğitimin, uçlarda yapılamayacağını'' belirterek, ''Avrupa'nın bu onuda ipin ucunu kaçırdığını, Avrupa'da şu anda özellikle ortaöğretim kurumlarında eğitim yapmanın zor hale geldiğini'' söyledi.

Çelik, Bahçeşehir Üniversitesi ile ABD'deki bir eğitim kurumunun imzaladığı anlaşma çerçevesinde ABD'de ortaöğretim kurumlarında ders vermek üzere giden Türk öğretmenlerin 15-20 gün sonra ''kendilerini soluk soluğa Türkiye'ye attıklarını'' kaydetti.

Başkent Öğretmenevi'nde ''2. Eğitimde İyi Örnekler Konferansı'' düzenlendi. Çelik, okulların AB'den sağladıkları kaynaklarla hazırladıkları 25 projenin örneklerinin yer aldığı serginin açılışını yaptı.

Sergi açılışının ardından düzenlenen toplantıda konuşan Çelik, birçok başarının ödüllendirmeyle mümkün olduğunu belirterek, ödüllendirmenin ve takdir etmenin başarıyı artıracağını vurguladı. Artık okullarda öğrencileri cezalandıran ''disiplin kurulları'' yerine ''öğrenci değerlendirme kurulları'' oluşturulduğunu anlatan elik, ''Çünkü disiplin kurulu öğrencileri cezalandırıyordu. Eli sopalı, çatık kaşlı bir sistem yerine, onların davranışlarını iyileştiren bir sistem gerekiyordu'' dedi.

''Öğrencilere güler yüzlü davranmanın, sevgiyle yaklaşmanın işin ciddiyetini kaybettirmeyeceğini'' ifade eden Çelik, ''Disiplinli olmak, disiplini sağlamak eğitimin gerektirdiği ciddiyet içinde öğrencileri yetiştirmek asla despotluk, zorbalık değildir. Ciddiyet içinde de eğitim yapılabilir'' diye konuştu.

''AVRUPA EĞİTİM YAPMAK ZOR''

Çelik, şunları söyledi:

''Eğitim uçlarda dolaşmayı kabul etmez. Ya böyle, ya şöyle olmak zorunda değil. Avrupa bu konuda yanlış yaptı, Avrupa ipin ucunu kaçırdı. Şu anda Avrupa'da okullarda eğitim yapmak özellikle ortaöğretim kurumlarında eğitim yapmak son derece zor hale gelmiştir. ABD'deki Washington'da bulunan bir eğitim otoritesiyle Bahçeşehir Üniversitesi arasında bir eğitim anlaşması imzalanmıştı. Ben de ABD'de bulunduğum bir sırada bu anlaşmaya tanıklık ettim. Bu anlaşmayla, fizik, kimya, matematik öğretmenini biz yetiştirecek, ABD'ye göndereceğiz, öğretmenler oradaki ortaöğretim kurumlarında öğretmenlik yapacaklardı. Fakat gönderilen öğretmenlerin bir kısmı 15 gün, bir
kısmı 20 gün sonra soluk soluğa kendilerini Türkiye'ye attılar. Neden biliyor musunuz? ABD'de yeteri kadar fizik, kimya, biyoloji bilen insan bulunamadığı için bizden öğretmen istemediler. Orada, ortaöğretim kurumlarında hocalık yapmak neredeyse imkansız hale geldiği için bunu bizden istediler. Hele hele bayanlar için ortaöğretim kurumlarında öğretmenlik yapmak neredeyse imkansız hale elmiştir. Niçin? Bırakın yapsınlar, bırakın etsinler, çocukları zorlamayın, kendi hallerine bırakın, aman gücendirmeyin, baskı yapmayın... Bu ekstrem bir tavırdır. 18'inci, 19'uncu asırlardaki kilisenin uyguladığı aşırı baskıcı eğitim sistemine tepki olarak doğan sistem de felç oldu. Yani biz ya şu, ya da bu kutupta olmak zorunda değiliz.''

MUSTAFA NECATİ'NİN EVİ

Sergideki projelere değinen Çelik, öğrencilerin dokumadan  astronomiye kadar çeşitli konularda projeler hazırladıklarını belirterek, şöyle konuştu:

''Ben Kültür Bakanı iken Mustafa Necati evini Türk Gastronomi Merkezi yapacaktım. Şimdi bugünlerde kuru fasulyeci oldu diye isyan ediyorlar. Kuru fasulyeyi falan önemsemiyorlar bazıları. Mustafa Necati evi bir çöplüktü, yıkıntı döküntüydü. Tamir edildi, bitti. Ben şunu istedim: Dizaynıyla döşemesiyle geleneksel Türk kültürünü ansıtan, yabancı bir konuk geldiği zaman servisiyle, dekoruyla yemek çeşitleriyle Türk'ün damak tadı nedir, yemek kültürümüz nedir bizzat göreceği yaşayacağı bir merkez olsun. Bu hala olabilir, bu amaca hizmet edebilir. Hüsrev'in orada bir kuru fasulye şubesi açmasına isyan edenler, oranın yıllarca yıkıntı ve çöplük halinde kalmasına nedense göz yumdular.''

Öğrencilerin projelerini, birçok AB ülkesiyle ortak hazırlandıklarına işaret eden Çelik, finansman konusunda destek veren kuruluşlara teşekkür etti. Öğrencilerin teşvik edilmesi gerektiğini dile getiren Çelik, bir üstün çalışanlarının yaptığı güzel işleri takdir etmesini bilmesi gerektiğini belirtti.

Gittiği okullarda genellikle kendisi için bir plaket hazırlandığını kaydeden Çelik, ''plaketleri koyacak yer bulamadığını'' söyledi. ''Türkiye'de yüzde yüz kapasiteyle çalışan tek sektör neredeyse plaket sektörü'' diyen Çelik, plaket verilmesinin bir anlamı kalmadığını ifade etti. Çelik, plaket yerine kendi adına bir fidan dikilmesini tercih ettiğini söyledi.

PROJELER

2. Eğitimde İyi Örnekler Konferansı'nın sergisinde, öğrencilerin Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya gibi AB ülkelerindeki okullarla ortak hazırladıkları ve toplam 473 proje içinden seçilmiş 25 proje yer alıyor.

Projeler arasında ''farklı kültürlere sahip insanlar arasında sevgi, barış ve dostluk köprüleri'' oluşturmayı amaçlayan, Slovenya ile ortak ''Dil, Kültür, Kimlik Projesi'', Fransa ile ortak ''Araçlarda Kullanılabilecek Değişik Yakıt Sistemleri ve Motor Seçeneklerinin Ülkemizde Yaygınlaştırılması Projesi'', İtalya, İspanya, Polonya, Romanya ve Portekiz ile ortak ''Medeniyetler Beşiği  Anadolu Projesi'', Almanya, Yunanistan, Finlandiya ve Macaristan ile ortak ''Ulusal Bayramlar Yoluyla Uluslararası Köprüler Projesi'' bulunuyor.