BIST 9.949
DOLAR 35,27
EURO 36,73
ALTIN 2.985,84
HABER /  GÜNCEL

Avrupa'da aşırı sağın artan gücü

Batı Avrupa ülkelerinde son bir kaç yılda aşırı sağdaki partiler giderek daha büyük başarı kazanıyor. Bu durum göç ve entegrasyon siyasetleri açısından kilit önemde.

Abone ol

Finlandiya'da düzenlenen genel seçimde AB karşıtı ve göçmenlik aleyhtarı Gerçek Finliler partisinin oyların yüzde 20'sine yakın bir bölümünü elde etmesi, Batı ve Kuzey Avrupa ülkelerinde giderek güçlenen bir milliyetçilik akımı kapsamında değerlendiriliyor.

Bu sonuç 'aşırı sağın yükselişi' olarak tek bir çatı altında görülse de her ülkede partilerin bu tutumlarının farklı kökenleri ve kendilerine has özellikleri var. Hatta bazıları 'aşırı sağı'ın geleneksel tanımına fazla uymuyor.

Avrupa'daki milliyetçi ve/veya göçmen karşıtı partilerin son seçimlerde elde ettiği konuma ve siyasi etkilerine ilişkin bazı veriler şöyle:

FRANSA

Marine Le Pen, Ulusal Cephe'nin imajını 'yumuşatmak' istiyor

Fransa'da 1972'de kurulmuş olan Ulusal Cephe (FN) kurucusunun kızı olan yeni lideri Marine Le Pen başkanlığında yeni bir atılım yaşıyor.
Son yerel seçimlerde parti oyların ilk turda yüzde 15, ikinci turda yüzde 12'sini kazandı. Ancak parti, pek çok bölgede en fazla oy alan iki partinin yarıştığı ikinci turda yer almıyordu. İkinci tura kaldığı bölgelerde oy oranı yüzde 40 dolayında gerçekleşti.

Anketler Le Pen'in 2012 cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'ye rakip olabileceğini; ikinci tura kalabileceğini gösteriyor.

Le Pen kampanyalarında göç, İslam ve Avrupa para politikalarını hedef alıyor. Buna karşılık partisinin babası Jean-Marie Le Pen'in liderliğinde sahip olduğu yabancı düşmanı imajından sıyrılmasını istiyor.

İTALYA

İtalya'daki Kuzey Birliği 2008 yılında oyların sadece yüzde 8,3'ünü kazandı. Ancak hükümette bundan çok daha büyük bir ağırlığa sahip.

Başbakan Silvio Berlusconi'nin koalisyon hükümetinde kilit ortak olan parti, süregiden skandallar nedeniyle desteği sarsılan başbakana dayanak oluşturuyor.

Bu destek karşılığında da partinin federalist hedefleri parlamentoya taşındı.

Parti temsil ettiği İtalya'nın kuzey bölgelerinden toplanan vergilerin nasıl kullanılacağı konusunda bölgenin daha çok söz hakkı olmasını istiyor. Sanayileşmiş bu bölgelerden alınan gelirlerin güneydeki bölgelerin teşvik edilmesindeki payının azaltılmasını savunuyor.

İtalya İçişleri Bakanı üyelerinden Roberto Maroni olduğu için, parti göç konusundaki sert tutumunu da hükümet siyasetlerine yansıtabiliyor. Kuzey Afrika'dan ülkeye göçmen akışının önünü kesme vaadinde bulunan Maroni'nin bunların pek çoğuna Fransa'ya serbest geçiş hakkı vermesi, Paris yönetimi ile gerilim yarattı.

HOLLANDA

Geert Wilders İslam'ı Hollanda'nın yaşam tarzına tehdit olarak görüyor

Geert Wilders liderliğindeki Hollanda Özgürlük Partisi 2010 genel seçiminde oyların yüzde 15,5'ini kazanarak üçüncü sıraya yerleşti. Parti liberal-muhafazakar koalisyonunun parçası değil. Ancak azınlık hükümeti oluşturan koalisyona dış destrek karşılığında belli siyasetlerde nüfuz sahibi.

Koalisyonun açıkladığı ilk planlardan biri burka ve çarşaf gibi giysilerin yasaklanması ve göçmenliğin kısıtlanmasıydı.

Özgürlük Partisi geleneksel aşırı sağ tanımlarına da uymuyor. Wilders İsrail'e güçlü destek verirken eşcinsellik gibi konularda liberal değerleri savunuyor.

Bununla birlikte ateşli bir 'İslam karşıtı' olan Wilders, Müslümanlara yönelik suçları teşvik etme gerekçesiyle dava edildi.

İSVİÇRE

Sa eğilimli İsviçre Halk Partisi 1999 seçimlerinden bu yana federal meclisteki en büyük siyasi grup. Parti 2007 seçimlerinde de oyların yüzde 28,9'unu aldı.

Lideri Christoph Blocher ile giderek daha Avrupa Birliği aleyhtarı olan parti, göçmenler konusundaki çizgisini de sertleştirdi.

Son seçim kampanyalarında göçmenleri ülkeden tekmelenerek çıkarılan kara koyunlar olarak tasvir eden posterleri tartışma kopardı. Parti ise ırk ayrımcılığı yapmadığını savundu.

Partinin 2009 yılında minare inşasını sınırlamak üzere düzenlediği bir referandum da başarılı oldu. Bu kampanyada da minareler ülkenin İslamileştiğinin işareti olarak yorumlanmış; seçim afişlerinde füzelere benzetilmişti.

FİNLANDİYA

Gerçek Finliler partisine verilen destek 2007 seçimlerinde yüzde 4 iken patlama göstererek 2011 seçimlerinde yüzde 19'a yükseldi. Partinin koalisyon görüşmelerinde yer alması bekleniyor.

Gerçek Finliler'in katı AB karşıtlığı Finlandiya'nın Avrupa projesine güçlü desteği ile çelişki yaratıyor.

Partinin başarısı ise AB'nin euro bölgesindeki en zayıf ülkelere sağladığı mali destek paketlerine duyulan tepkinin bir sonucu olarak açıklanıyor.

Parti geleneksel Fin kültür değerlerinin desteklenmesini savunuyor ve ülkenin göç kabul etmesine karşı çıkıyor.

DANİMARKA

Danimarka Halk Partisi parlamentodaki üçüncü parti.

Hükümet üyesi olmayan parti yine de 2001'den bu yana liberal-muhafazakar koalisyona sağladığı destek karşılığında bazı siyasetlerin istediği yönde şekillenmesini sağladı.

Parti batılı ülkeler dışından ülkeye göçmen girişinin yasaklanmasını; ülkede yaşayan yabancıların ise asimile edilmesini istiyor.

Parti'nin İslam karşıtı tutumu 2005-2006 yıllarında Muhammed Peygamber karikatürlerinin bir gazetede yayınlanmasıyla patlak veren kriz ardından pek çok Danimarkalıdan destek görüyor.

İSVEÇ

2010 yılında düzenlenen genel seçimde İsveçli Demokratlar Partisi oyların yüzde 5,7'sini alarak ilk kez parlamentoda temsil edilmek için gerekli eşiği aştılar.

Başarıları iktidardaki merkez sağ koalisyonun salt çoğunluğa kavuşmasını da engelledi.

Seçim zaferi eylemlerle protesto edilen parti, parlamentodaki diğer partilerce de dışlandı.

Parti göçe çok daha sıkı denetimler getirilmesini ve isteyen göçmenlerin memleketlerine dönüp yerleştirilmeleri için programlar düzenlenmesini istiyor.

Partinin Danimarka Halk Partisi ile yakın bağları var.