Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından Türkiye için hazırlanan rapor ilginç sonuçlar içeriyor.
Abone olDünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından Türkiye için hazırlanan raporda, Türkiye'nin alkol tüketiminde Avrupa'daki en düşük orana sahip olduğu; tütün ve alkol kontrolüne ilişkin yapılan yasal düzenlemelerle bu oranın daha da azaltılmasına çalışıldığı belirtildi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından Türkiye için hazırlanan "Bulaşıcı Olmayan Hastalıklarda Daha İyi Sonuçlar: Sağlık Sistemi İçin Zorluklar ve Fırsatlar" başlıklı rapor yayımlandı.
Raporda, alkol ile ilgili yer alan bölümde, alkol tüketimine ilişkin Türkiye verilerine ve yapılan düzenlemelere yer verildi.
Son yıllarda alkol tüketiminin artmasına rağmen, küresel ortalama ile karşılaştırıldığında halen düşük olduğu belirtilen raporda, alkolün sebep olduğu hastalıkların, obezite, tütün gibi engellenebilir risk faktörlerinin sebep olduğu hastalıklar ile karşılaştırıldığında Türkiye'deki tüm hastalık yükünün küçük bir kısmını oluşturduğu ifade edildi.
Raporda, alkol tüketiminde Türkiye'nin kişi başı yılda 1.5 litre ile Avrupa'daki en düşük orana sahip olduğu vurgulanarak, nüfusun yüzde 83'ünün hiç alkol kullanmadığının altı çizildi.
Türkiye'de geçen yıl, tütündekine benzer şekilde alkol kontrolüne yönelik çalışmalar yapıldığı vurgulanan raporda, şu bilgilere yer verildi:
"TBMM, Mayıs 2013'te Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde alkol kontrolüne ilişkin son yasayı geçirmiştir. Kanun ile alkol satışı, reklamı ve tanıtımına kısıtlamalar getirilmiştir.
Buna göre, akşam 22.00 ile sabah 06.00 arasında dükkanlarda perakende içki satışı yasaklanmıştır. Vitrinlerde alkol teşhiri ve okul-ibadethane yakınlarındaki dükkanlarda içki satışı yapılamaz. İçki üreticileri bundan böyle reklam yapamaz ya da organizasyonlara sponsor olamaz.
Bu yeni politikanın nasıl uygulanacağını belirleyecek bir eylem planı Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanmaktadır."
Yılda iki kez TÜFE'ye ayarlı özel tüketim vergisi
Raporda, yapılan bir düzenlemeyle bira, şarap ve diğer alkollü içeceklerde düzenli olarak yılda iki kez TÜFE'ye ayarlı özel tüketim vergisi artışı yapıldığının da altı çizildi. Ayrıca 2011 yılında kabul edilen bir kararname ile alkolün satışı, pazarlanması ve tüketimine de bazı kısıtlamaların getirildiği hatırlatıldı.
Alkol kontrolü kapsamında 1997'de, araç kullananlar için kanda maksimum alkol oranının 0.5g/litre olarak belirlendiği anımsatılan raporda, geçen yıl yapılan düzenlemeyle hususi otomobil dışındaki araç sürücüleri için maksimum promil sınırının 0.21 olması gerektiği ifade edildi.