İran Dışişleri Bakanı Zarif, İngiltere, Fransa ve Almanya'nın Tahran'ın balistik füze faaliyetleri konusunda Birleşmiş Milletler'e baskı yaptığını söyledi.
Abone olİran Dışişleri Bakanı Zarif, Twitter hesabından paylaştığı mesajında, sel felaketinden zarar gören vatandaşlar için ülke dışından gönderilen insani yardımların ABD yaptırımları nedeniyle engellenmesine karşın Avrupa ülkelerinin etkisiz tutumunu eleştirdi.
E3 olarak adlandırılan nükleer anlaşmanın Avrupalı tarafları İngiltere, Fransa ve Almanya'nın, İran'ın balistik füze faaliyetleri konusunda Birleşmiş Milletler'e (BM) baskı yaptığını belirten Zarif, şu ifadeleri kullandı:
"Avrupa, ABD'nin nükleer anlaşmayı yasa dışı şekilde feshetmesinin ardından bir yıl geçmesine rağmen ABD'nin ekonomik terörizmine karşı siyasi irade ortaya koyamadı. İnsani yardımlar için tek bir bankacılık kanalı dahi oluşturamadılar. E3 bunun yerine savunma kapasitemiz konusunda BM'ye baskı yaparak ABD Başkanı Donald Trump'ı tatmin etmekle meşgul."
İngiltere, Fransa ve Almanya'nın BM Daimi Temsilcileri tarafından dün BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e sunulan mektupta, İran'ın balistik füze faaliyetlerinin nükleer silah başlığı taşıma kapasitesine sahip füzeler geliştirme çabalarıyla ilgili olabileceği belirtilmişti.
İran'ın genelinde yaklaşık iki hafta süreyle etkili olan şiddetli yağışlar nedeniyle meydana gelen sel felaketinde 57 kişi hayatını kaybetmişti.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo dünkü yazılı açıklamasında ülkesinin Kızılay ve Kızılhaç kanalıyla İranlı selzedelere yardıma hazır olduklarını duyurmuştu. Zarif ise ABD'nin uyguladığı yaptırımlar nedeniyle İran Kızılayı'na ülke dışından yardım yapılamadığını kaydetmişti.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de bugün yaptığı açıklamada, İran Kızılayı'na ait banka hesaplarının ABD tarafından kapatıldığını ve dışarıdan gelen yardımların önünün kesildiğini belirterek, "Kızılay bu ağır şartlarda başka ülkelerden gelen yardımları teslim alamıyor. ABD'nin, selzedelere yönelik uluslararası yardımları engellemesi benzeri görülmemiş bir suçtur." demişti.