BIST 9.917
DOLAR 35,19
EURO 36,72
ALTIN 2.970,87
HABER /  GÜNCEL

Avrupa tepkisini DGM'lere yöneltti

Kararı değerlendiren Avrupa'nın önde gelen gazeteleri de DGM'leri utanç mahkemesi olarak niteledi.

Abone ol

Dün, DEP Milletvekilleri hakkında DGM'nin verdiği karara sert tepkiler veren Avrupa Parlamentosu, bugünkü oturumunda bu konuyu gündemine aldı. Leyla Zana ve arkadaşlarının duruşmasını görüşüldüğü oturumda bu konuda hazırlanan tavsiye karar tasarısı oylanacak. Avrupa Parlamentosu'nun tavsiye karar tasarısında DGM kararı eleştiriliyor ve bu kararın Türkiye'nin başlattığı adli reformlara tezat teşkil ettiği görüşü ileri sürülüyor. Tasarıda, Zana ve arkadaşlarının duruşmasının Türk adli sistemiyle AB adli sistemi arasında büyük uçurumu göstermesi açısından sembolik bir özelliği olduğu iddia ediliyor. AB KOMİSYONU: DGM'LER KALDIRILMALI Avrupa Birliği Komisyonu tarafından dün yapılan açıklamada da, karardan derin üzüntü duyulduğu, DGM kararının Türkiye-AB ilişkilerine olumlu katkısı olmayacağı görüşü savunuldu. Açıklamada, bu kararın Türkiye'de devam eden iyi ve olumlu reformların uygulamadaki önemini de ortaya koyduğu belirtildi. Hükümetin adli alanda yapılan reformları sürdürerek devam etmesi çağrısında bulunulan açıklamada, bu çerçevede DGM'lerin kaldırılması gerektiği bildirildi. INDEPENDENT:"UTANÇ MAHKEMESİNİN KARARI YENİLGİ" İngiliz basınının etkili gazetelerinden Independent'ta konuyla ilgili yer alan habere göre, Türkiye'nin AB'ye katılma çabaları, Ankara'daki DGM'nin, eski DEP milletvekilleri için verdiği hapis kararı nedeniyle bir "yenilgiyle" karşılaştı. Karar nedeniyle Brüksel'den yükselen öfkeli tepki, Türk hükümetini alarma geçirdi çünkü AB Komisyonu, Türkiye ile müzakerelere başlanması açısından Aralık ayı öncesinde hayati önemi olan tavsiyede bulunacak. Kararı veren DGM'lerin varlığı, Türk hükümeti için bir utanç olarak kalmaya devam ediyor. Yargılamanın sonucu ise, Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin olarak bazı ülkelerin sahip olduğu kaygıları güçlendirecek. Türkiye, AB'nin istediği koşulları yerine getirmeye çalışıyor ve Kıbrıs sonunun çözümü için olumlu rol oynuyor. Haberde, Avrupa Parlamentosu üyesi Luigi Vinci'nin karara ilişkin olarak yaptığı "Bu bir yüzkarası. Bu, Türkiye'nin daha demokratik olmasını isteyen AB'nin aşağılanmasıdır" sözlerine yer verildi. THE GUARDIAN'DA YAKIŞ'IN "GERÇEK BİR DERT" SİTEMİ İngiliz basının önde gelen gazetelerinden The Guardian'da da bir AB yetkilisine dayanarak, eski DEP milletvekillerine ilişkin kararın "mutlaka gözönünde bulundurulacak bir unsur" olduğu belirtildi. Gazete, TBMM AB Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış'ın açıklamalarına da yer verdi. Yakış, AB Komisyonu'nun, Aralık ayında Türkiye ile müzakerelere başlamayı reddedmesi halinde, hükümetin "gerçek bir dert" ile karşı karşıya kalacağını kaydetti. KIBRIS VE ŞANTAJ AÇIKLAMASI DİKKAT ÇEKTİ Yakış, "Türkiye şantaj yapmak istemiyor ama eğer müzakereler başlamazsa bu çok adaletsiz olur" Türkiye'nin üyelik süreci 1959'da başladı. AB'nin Kopenhag Kriterleri altında, Aralık ayında müzakerelerin gecikmeden başlayacağı söylendi. Eğer yapmazlarsa, şu andaki hükümet gerçek bir dert ile karşılaşır çünkü Kıbrıs sorununda çok fazla riske girdi" diye konuştu. Haberde, Brüksel'in, müzakerelere başlamayı reddetmesi halinde, "Türkiye'nin başka yönlere bakmasını" savunan AB karşıtlarının, AB'nin sadece Hıristiyan ülkeleri kabul eden bir "kapalı kulüp" olduğu iddialarının güçleneceğine de dikkat çekildi. Haberde, CHP'li Algan Hacaloğlu'nun da "Türkiye kabul edilmeyi hak ediyor. AB fırsatı iyi değerlendirmeli. Avrupa'nin Türkiye'ye, Türkiye'nin Avrupa'ya olduğundan daha fazla ihtiyacı var. Eğer Türkiye'nin katılmasına izin vernilmezse, her türlü radikalizm bundan yararlanır" açıklamasına yer verildi. FT:"KARAR AVRUPA'DAKİ SAĞ PARTİLERCE İSTİSMAR EDİLEBİLİR" İngiliz basınının bir diğer temsilcisi Financial Times ise, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, eski DEP'li milletvekillerinin yarglanmasının adil olmadığına ilişkin 2001 yılında verdiği kararı anımsattı. Gazete, DGM'nin yeniden yargılamasından çıkan kararın, Haziran ayında yapılacak olan Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde destek arayan Avrupa'daki bazı sağ partiler tarafından istismar edilebileceğine dikkat çekti. Haberde, Alman Hıristiyan Demokratları ile muhafazakar Fransız politikacıların, Türkiye'nin AB'de yerinin olmadığını savundukları da anımsatıldı.