Avrupa Konseyi'nde hazırlanan Türkiye Raporu yine tartışılacak. Rapora göre Kürt kadınlara cinsel şiddet uygulanıyor ve Yahudiler'e saldırı düzenleniyor..
Abone olAvrupa Konseyi'nin Irkçılık ve Ayrımcılıkla Mücadele Komitesi'nin Türkiye Raporu'nda Türk yetkililerin itirazı da yer aldı. İşte Türkiye'nin isteğiyle raporun ek bölümde yer alan ifadeler: Türkiye'deki dini ve etnik gruplara bilinçli ayrımcılık yapıldığı ifadesi abartılı bir ifadedir. Taslak metnin yazılmasında bazı önemli konular gözardı edilmiştir. Bu konular şunlar: Türkiye’nin PKK'yla mücadelesi hiçbir şekilde silahlı mücadele olarak ifade edilemez. PKK'nın terörist kimliği uluslararası kurumlarca tanınmıştır. Yaptığımız terörizmle savaştır. Yahudilere karşı genel bir düşmanlık olduğu görüşü gerçeği yansıtmamaktadır. Türk Hükümeti’nin Yahudi karşıtı konularda artan hassasiyeti görmezden gelinmiştir. Kürt kadınlarının cinsel şiddete maruz kaldığı gibi ifadeler fazla genelleyici. Bu olayların münferit olduğu açıkça belirtilmiştir. Avrupa Konseyi'nin raporu Avrupa Konseyi’nin raporunda en önemli eleştirilerinden biri din özgürlüğü alanından geldi. Dini özgürlükler konusunda daha fazla iyileştirilme yapılması tavsiyesinde bulunan raporda Türkiye'nin nüfus cüzdanlarında din ibaresini tutmaya devam eden yegane Avrupa ülkesi olduğuna işaret edildi. Nüfus cüzdanlarından din ibaresinin çıkarılmasının istendiği raporda, din derslerinin de zorunlu olmaktan çıkarılması tavsiye edildi. "Ders kitaplarında aşağılayıcı ifadeler çıkarılsın" Raporda, Ermeni ve Rumlara yönelik aşağılayıcı ifadelerin bulunduğu ders kitaplarının da gözden geçirilmesi gerektiği vurgulandı. Raporda Türkiye'de Yahudi karşıtlığından örnekler verilmesi de dikkat çekti. Türkiye'de Yahudi karşıtı eylemlere tanık olunduğu, sırf Musevi oldukları için kimi kişilere saldırıldığı, kimi medya organlarının da Yahudi karşıtı propaganda yaptığı vurgulandı. Güvenlik güçlerine eleştiri Azınlık hakları, raporun eleştiri getirdiği bir başka alan oldu. Raporda güvenlik güçlerinin azınlık gruplarına ve göçmenlere kötü muamele ettiği iddia edilirken, medyanın veya şahısların azınlık üyelerine yönelik hoşgörüden uzak ifade ve hareketlerinin cezalandırılmadığı belirtildi. Avrupa Konseyi’nin ‘Irkçılık ve Ayırımcılıkla Mücadele Komitesi’ raporunda, Kürtlerle ilgili bölümde ise, yerlerinden edilen Kürtlerin köylerine dönüşlerinde engeller çıkarıldığı öne sürüldü. Önümüzdeki günlerde kamuoyuna açıklanacak raporda, insan hakları alanında önemli reformlar yapıldığı belirtildi. İnsan hakları Raporda ayrıca 'ECRI'nin yayınladığı birinci rapordan bu yana Türkiye'nin, aralarında ırkçı ayırımcılığın her türlüsünün yasaklandığı uluslararası sözleşme de dahil olmak üzere insan hakları alanında önemli anlaşmaları onayladığı' hatırlatıldı ve 'İnsan haklarını güçlendirmek için yasal ve anayasal önemli değişikliklerin yapıldığı' vurgulandı. İfade özgürlüğü Raporda, 'ifade özgürlüğü, Türkçe'den başka diğer dillerde eğitimdini ve etnik grupların örgütlenme hakları konusunda önemli ilerlemeler sağlandığı' belirtildi ve yetkililere insan hakları eğitimi verildiği ve yerel insan hakları birimleri kurulduğu bildirildi. Reformlara rağmen, anayasa, ceza ve medeni hukukta boşluklar olduğu ifade edilen raporda, ırkçı nefreti yasaklayan Ceza Kanunu'nun 312'nci maddesinin her zaman olumlu etki yaratmadığı ifade edildi.