Toplantının ana maddesini Kıbrıs konusu oluşturdu. Herkesin ortak görüşü iki ülkenin ortak bir nokta bulması oldu.
Abone olAB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen, ''Kıbrıs sorununun çözümü konusunda, Türk ve Rum toplumlarının önlerindeki tarihi fırsatı kaçırmaması gerektiğini'' söyledi. Avrupa Parlamentosu'nun (AP) bugün yapılan genel kurul toplantısında, AB'ye üye olacak 10 ülkenin hazırlıklarına ilişkin raporlar tartışıldı. Verheugen, yaptığı konuşmada, Türk ve Rum toplumlarının barış ve uzlaşmayı sağlamak ve bölgenin istikrarı için çözüm konusunda ortaya çıkan fırsatı değerlendirmeleri gerektiğini ifade etti. Kıbrıs'a geçen ay yaptığı ziyarete atıfta bulunan Verheugen, AB'nin 20 üyeli yürütme organı Avrupa Komisyonu'ndan uzmanların da adada bulunduğunu, teknik düzeyde sürdürülen müzakerelerin iyi gittiğini söyledi. Verheugen, konuşmasında, ''Uluslararası arenada tek sesli bir Kıbrıs'ın temsil edilmesini, AB müktesebatını güçlü ve etkili biçimde uygulayabilecek, sağlam bir yapıya sahip yeni bir Kıbrıs istiyoruz'' diye konuştu. AP'nin öğleden sonraki oturumunda, Kıbrıs raportörü Jacques Poos söz alacak. Kıbrıs raporunda, adadaki sorunun nihai çözümü için tarafların kesin bir takvim belirlemesinden memnuniyet duyulduğu bildirildi. AP'de yarın oylanacak raporda, Kıbrıs'ta çözümsüzlüğün, Türkiye'nin AB üyelik hedefi için de ciddi sorun teşkil edeceği yolundaki AB Komisyonu görüşünün paylaşıldığı ifade edildi. Lüksemburglu parlamenter Jacques Poos'un kaleme aldığı raporda, AB'nin birleşik Kıbrıs'ı AB'de üye olarak görme arzusu teyit edildi. AB'ye üye olmak üzere olan Kıbrıslı Rumların iyi niyetlerini göstermesi gerektiği ifade edilen raporda, KKTC yönetiminin de, AB'ye girebilmek ve adadaki sorunu çözebilmek için müzakerelerde BM planını temel alması gerektiği görüşü savunuldu. Raporda, BM kararları çerçevesinde, tek bir uluslararası kimliği olan, iki kesimli federal bir devletin oluşmasına destek verildi. Adanın kuzeyinde yaşayan Türk halkının büyük bir bölümünün birleşik Kıbrıs'ın AB'ye girmesini arzu ettiği kaydedilen raporda, son seçimlerden alınan sonuç bu görüşe dayanak olarak gösterildi. KKTC'de basın yayın organlarının baskı altında tutulduğu ileri sürülen raporda, yetkililere, haberleşme özgürlüğü ve hukuk devleti ilkesinin garanti altına alınması, siyasi partilerle ve sivil toplum örgütleriyle ilişkilerin geliştirilmesi çağrısında bulunuldu. Kıbrıs raporunun Türkiye'ye ilişkin bölümünde, çözüm konusunda Ankara'nın ağırlığını koyması istendi ve Kıbrıs'ta bir çözüme ulaşılamamasının Türkiye'nin AB üyelik hedefi için de ciddi engel teşkil edeceği ifade edildi. Kıbrıs'ta çözümün Türkiye'nin üyeliği için koşul olmadığı kaydedilen raporda, bununla birlikte bu sorunun Türkiye'nin AB yolunda engel teşkil edeceği belirtildi. Raporda, ''Türk yetkililerin, tanımadıkları, topraklarının bir bölümünde askerlerinin bulunduğu, gemilerine boykot uygulayarak hava sahasını kapalı tuttuğu bir üye ülkenin de yer aldığı AB'ye girmeyi hayal etmenin zorluğunu anlamalarını umut ediyoruz'' ifadesi kullanıldı. AP raporunda, Kıbrıs'ta çözüm sağlanması halinde uluslararası yardım konferansı toplanmasına öncülük edileceği, AB'nin de ilave olarak 300 milyon euro'dan fazla yardımda bulunacağı ve Türkçeyi resmi dil olarak kabul edeceği bildirildi. Raporda son olarak, AB Komisyonu'ndan iki toplum arasında kalıcı barış için güven artırıcı önlemleri artırmak için programlar geliştirmesi istendi.